Ülkemiz bir badire daha atlattı..
Bugün, “ülkemizin atlattığı bir badireden” söz edeceğim sizlere..
Zaman zaman bazı “tespitlerimi” dile getirdiğimde, “komplo teorisi üretiyorsun” diyenler oluyor..
Bugün de, “31 Mart 2019 yerel seçimleri”yle ilgili bazı tespitlerimi aktaracağım..
Somut olaylara dayanarak aktaracağım..
Ve eminim yine “komplo teorisi” ürettiğimi söyleyenler olacaktır..
…
“KAHİN” Mİ BUNLAR?
Seçimden önceki günler..
İyi hatırlayın..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener sürekli olarak 6 ili işaret ederek şunu söylediler hep:
“İstanbul’u, Ankara’yı, Antalya’yı, Adana’yı, Mersin’i, Balıkesir’i aldık..”
Dikkat edin; “alacağız” demiyorlar, “aldık” diyorlar..
Bakıyorsunuz;
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş, Antalya’da Muhittin Böcek ve “Millet İttifakı”nın adı geçen diğer illerdeki adayları çok rahat..
Doğru-dürüst projeleri yok, yoğun bir seçim çalışması bile yapmıyorlar..
Adeta, “nasıl olsa seçileceğim garanti” havasındalar..
…
Ve seçimler yapıldı..
Kılıçdaroğlu ile Akşener’in söyledikleri aynen gerçek oldu..
Peki, nasıl oldu bu?
Seçim öncesinde söyledikleri bir “kehanet” ya da bir “temenni” değildi..
Önceden kurgulanan bir senaryonun hayata geçirilmesiydi..
Ama, Allah ayaklarına dolaştıracak ya, birkaç yerde ortaya çıkan belgeler, sandıklarda büyük bir oyunun döndüğünü ortaya koydu..
Şimdi itirazlar yapılıyor..
Ve göreceksiniz bu illerin bazılarında seçim sonucu değişecek..
…
OLAYLARI İYİ İZLEYİN
Gelelim, kurgulanan senaryoya..
31 Mart 2019 için 2014 yılında düğmeye basıldı..
Bu 6 kentimize kimlerin aday yapılacağı belirlendi..
(NOT: Hatırlayın, Muhittin Böcek 2-3 yıldır hep “aday adayı olmam, aday benim” dedi.. Ve ilçelerde ekipler kurduğunu söyledi.. 2016 yılında yaptığı Atan Otel toplantısını da biliyorsunuz sanırım.. Bunları hep yazdım.. Ayrıca İmamoğlu ile Mansur Yavaş’tan, her türlü yolsuzluk iddialarına ve tabandan gelen tepkilere rağmen hiç vazgeçilmedi..)
Bu arada, “sandıklarda görevlendirilecek” kişiler seçildi..
Bunlar özellikle Ak Parti ve MHP’ye üye yaptırıldı..
Çünkü, Millet İttifakı’nın adamları nasıl olsa kendileri için çalışacaktı..
FETÖ’nün devlet içindeki henüz açığa çıkarılamamış memurları da bu sürece dahil edildi..
Oylar kime verilirse verilsin, oy sayımı ya da tutanaklara geçirme işlemleri hep bu “seçilen kişiler”ce yapıldı..
Nitekim, Binali Yıldırım’a sandıktan 131 oy çıktı, ama bu tutanakta 1 oy olarak gösterildi, 130’u karşı tarafa yazıldı.. (Bunlar belgeleriyle orta kondu..)
Bu tür olayların birkaç tanesinin ortaya çıkması önemli değildi, “yanlışlık olmuş düzeltilir” diyeceklerdi..
Nitekim, dün CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bunu yaptı..
“Sandık başında hata” olduğunu itiraf etti ve bu hatanın fark edilip düzeltildiğini ileri sürdü..
Şimdi, itirazlar üzerine oylar ve tutanaklar kontrol ediliyor..
…
BİR KALKIŞMA DAHA
Sonuç ne olur, bunu göreceğiz..
Ama, bütün bu gelişmeler, “Türkiye’yi ele geçirmek için farklı bir darbe yöntemi” uygulandığını gösteriyor..
Buna, belediye meclis üyeliklerine aday yapılan militanları ilave edin..
Buna, belediye ve şirketlerine alınacak militanları ilave edin..
Buna HDP eşbaşkanlarının “diyet isteme tehditlerini” ilave edin..
Buna, (kesin seçim sonuçları alındıktan sonra) başta Almanya ve İngiltere olmak üzere “Erdoğan’ı ekarte etmek için çabalayan” devletlerin, “Türkiye’de iktidar meşru değildir” propagandaları gelecek, onları da ekleyin..
Sonra da oturun ve düşünün biraz..
Olaylara mantıklı bakabilirseniz..
“Millet İttifakı”nı destekleyerek, aslında bu ülkenin altına bomba koyduğunuzu göreceksiniz..
…
Ama, dua edelim ki..
Anadolu insanının sağduyusu sayesinde seçimi ülke genelinde yine iktidar aldı..
Yoksa, şimdi çok farklı şeyler konuşuyor olurduk..
Zaman zaman bazı “tespitlerimi” dile getirdiğimde, “komplo teorisi üretiyorsun” diyenler oluyor..
Bugün de, “31 Mart 2019 yerel seçimleri”yle ilgili bazı tespitlerimi aktaracağım..
Somut olaylara dayanarak aktaracağım..
Ve eminim yine “komplo teorisi” ürettiğimi söyleyenler olacaktır..
…
“KAHİN” Mİ BUNLAR?
Seçimden önceki günler..
İyi hatırlayın..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener sürekli olarak 6 ili işaret ederek şunu söylediler hep:
“İstanbul’u, Ankara’yı, Antalya’yı, Adana’yı, Mersin’i, Balıkesir’i aldık..”
Dikkat edin; “alacağız” demiyorlar, “aldık” diyorlar..
Bakıyorsunuz;
İstanbul’da Ekrem İmamoğlu, Ankara’da Mansur Yavaş, Antalya’da Muhittin Böcek ve “Millet İttifakı”nın adı geçen diğer illerdeki adayları çok rahat..
Doğru-dürüst projeleri yok, yoğun bir seçim çalışması bile yapmıyorlar..
Adeta, “nasıl olsa seçileceğim garanti” havasındalar..
…
Ve seçimler yapıldı..
Kılıçdaroğlu ile Akşener’in söyledikleri aynen gerçek oldu..
Peki, nasıl oldu bu?
Seçim öncesinde söyledikleri bir “kehanet” ya da bir “temenni” değildi..
Önceden kurgulanan bir senaryonun hayata geçirilmesiydi..
Ama, Allah ayaklarına dolaştıracak ya, birkaç yerde ortaya çıkan belgeler, sandıklarda büyük bir oyunun döndüğünü ortaya koydu..
Şimdi itirazlar yapılıyor..
Ve göreceksiniz bu illerin bazılarında seçim sonucu değişecek..
…
OLAYLARI İYİ İZLEYİN
Gelelim, kurgulanan senaryoya..
31 Mart 2019 için 2014 yılında düğmeye basıldı..
Bu 6 kentimize kimlerin aday yapılacağı belirlendi..
(NOT: Hatırlayın, Muhittin Böcek 2-3 yıldır hep “aday adayı olmam, aday benim” dedi.. Ve ilçelerde ekipler kurduğunu söyledi.. 2016 yılında yaptığı Atan Otel toplantısını da biliyorsunuz sanırım.. Bunları hep yazdım.. Ayrıca İmamoğlu ile Mansur Yavaş’tan, her türlü yolsuzluk iddialarına ve tabandan gelen tepkilere rağmen hiç vazgeçilmedi..)
Bu arada, “sandıklarda görevlendirilecek” kişiler seçildi..
Bunlar özellikle Ak Parti ve MHP’ye üye yaptırıldı..
Çünkü, Millet İttifakı’nın adamları nasıl olsa kendileri için çalışacaktı..
FETÖ’nün devlet içindeki henüz açığa çıkarılamamış memurları da bu sürece dahil edildi..
Oylar kime verilirse verilsin, oy sayımı ya da tutanaklara geçirme işlemleri hep bu “seçilen kişiler”ce yapıldı..
Nitekim, Binali Yıldırım’a sandıktan 131 oy çıktı, ama bu tutanakta 1 oy olarak gösterildi, 130’u karşı tarafa yazıldı.. (Bunlar belgeleriyle orta kondu..)
Bu tür olayların birkaç tanesinin ortaya çıkması önemli değildi, “yanlışlık olmuş düzeltilir” diyeceklerdi..
Nitekim, dün CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu bunu yaptı..
“Sandık başında hata” olduğunu itiraf etti ve bu hatanın fark edilip düzeltildiğini ileri sürdü..
Şimdi, itirazlar üzerine oylar ve tutanaklar kontrol ediliyor..
…
BİR KALKIŞMA DAHA
Sonuç ne olur, bunu göreceğiz..
Ama, bütün bu gelişmeler, “Türkiye’yi ele geçirmek için farklı bir darbe yöntemi” uygulandığını gösteriyor..
Buna, belediye meclis üyeliklerine aday yapılan militanları ilave edin..
Buna, belediye ve şirketlerine alınacak militanları ilave edin..
Buna HDP eşbaşkanlarının “diyet isteme tehditlerini” ilave edin..
Buna, (kesin seçim sonuçları alındıktan sonra) başta Almanya ve İngiltere olmak üzere “Erdoğan’ı ekarte etmek için çabalayan” devletlerin, “Türkiye’de iktidar meşru değildir” propagandaları gelecek, onları da ekleyin..
Sonra da oturun ve düşünün biraz..
Olaylara mantıklı bakabilirseniz..
“Millet İttifakı”nı destekleyerek, aslında bu ülkenin altına bomba koyduğunuzu göreceksiniz..
…
Ama, dua edelim ki..
Anadolu insanının sağduyusu sayesinde seçimi ülke genelinde yine iktidar aldı..
Yoksa, şimdi çok farklı şeyler konuşuyor olurduk..