6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un şiddet mağdurlarını koruduğunu aktaran Avukat Özdemir, "Ancak ne yazık ki uygulamada büyük sıkıntılar var. Bu yüzden, hayatta kalan kadın, tekrar şiddete maruz kalmamak için telefonunu, adını ya da şehrini değiştirmek zorunda kalıyor" dedi.
'Tedbirlerle birçok kadının hayatı kurtulabilir'
6284 sayılı yasanın hem şiddet gerçekleştiğinde hem de şiddet ihtimali söz konusu olduğunda uygulanması gerektiğine değinen Esra Gençer Özdemir, 'Kadının beyanı esastır' ilkesinin bu nedenle önemli olduğunu, şiddetin genellikle göz göre göre geldiğini, faillerin tehditlerle başlayan eylemlerinin cinayetle son bulabileceğini gözeterek alınan tedbirlerle birçok kadının hayatının kurtarılabileceğini kaydetti.
Elektronik kelepçe yaygınlaştırılmalı
Tüm bunlara rağmen son zamanlarda 6284 sayılı yasa gereğince tedbir kararı almakta eskisine göre zorluk yaşandığını, eskiden 6 ay süre ile verilen tedbir kararlarının 1 ay süre ile verildiğini aktaran Avukat Esra Gençer Özdemir, pandemi döneminde şiddet mağdurlarının bu şekilde tekrar mağdur edildiğini söyledi. Elektronik kelepçe uygulamasının yaygınlaştırılmasının elzem olduğunu söyleyen Özdemir, "Şiddet fiilleri söz konusu olduğunda etkili, orantılı ve caydırıcı cezalar uygulanırsa, 6284 kapsamında gereken tedbirler alınırsa birçok kadının hayatı kurtulacaktır" ifadelerini kullandı.
Öldürme eyleminden sağ kurtulan kadınlar
Şiddete maruz kalan kadınların çoğunun aslında ölümle yüz yüze geldiğini söyleyen Avukat Esra Gençer Özdemir, "Silahla, bıçakla yaralanan, boğazı sıkılan kadınlar aslında öldürme eyleminden sağ kurtulan kadınlardır. Ne var ki bu suçlar 'öldürmeye teşebbüs' değil, 'kasten yaralama' olarak değerlendirildiği için failler tutuklanmıyor ve daha tehlikeli şiddet eylemlerini gerçekleştirmeye devam ediyorlar" dedi. Avukat Özdemir, hırsızlık suçu söz konusu olduğunda gösterilen özenin, bu suçlarda da gösterilmesi durumunda şiddet eylemlerinin azalacağını söyledi.
Cezanın caydırıcılığı yok
Antalya Barosu avukatlarından Serap Ertuğrul ise kadının korku ve panikle telefonlarını, ismini ve hatta yaşadığı şehri değiştirmek zorunda kaldığını ifade ederek, "Bakıyorsunuz, cezaevinde olması gereken adam dışarıda. Bu tür insanlar tutuklanmayınca, kadınlar da dışarıda hapis hayatı yaşıyor. Cezanın caydırıcılığı yok. Kadını, kadın sığınma evine iten sebep, dışarıda etkin önlem alınmaması" diye konuştu.
DHA