Bolu Grand Kartal Oteli'nde, 21 Ocak Salı günü gerçekleşen yangında 78 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından ülke çapında ciddi tartışmalar ortaya çıktı. Otelde birden fazla ihmallerin olduğu öne sürülerek Turizm Bakanlığı ve Bolu Belediyesi başta olmak üzere ciddi iddialar ortaya atıldı. İhmallerin kimden kaynaklı olduğu tartışmalarının bir diğer odak noktası olanlar ise İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanları oldu. Bunun üzerine yangını ve ihmalleri değerlendiren İSGDER Başkanı Ümit Ant, “Otelin yangın algılama sistemlerinin çalışmadığı ve yangın alarmlarının devreye girmediği belirlenmiştir. Bu durum, misafirlerin yangından haberdar olmasını geciktirmiştir. Otomatik yangın söndürme (sprinkler) sistemlerinin otelde bulunmadığı belirlenmiş ve bu tür sistemlerin eksikliği, yangının hızla yayılmasına neden olmuştur. Bazı misafirler, yangın merdivenlerinin yetersizliği veya erişilemezliği nedeniyle pencerelerden atlamak zorunda kalmıştır. Bu durum da acil çıkış planlamasında eksiklikler olduğunu göstermektedir. Yangın söndürme tüplerinin bulunmadığı veya yetersiz olduğu rapor edilmiştir. Bu da yangına ilk müdahaleyi zorlaştırmıştır” ifadelerini kullandı.
‘İSG KURALLARI İHMAL EDİLİYOR’
İleride bu tarz faciaların yaşanmaması için neler yapılması gerektiğine değinen Ant, “Otelin, yangın güvenliği denetimlerinden geçemediği ve bu nedenle resmi izinleri alamadığı, ancak özel bir denetim firmasından rapor alarak faaliyetlerine devam ettiği iddia edilmiştir. Bu eksiklikler, iş sağlığı ve güvenliği kurallarının ihmal edilmesinin ne kadar ciddi sonuçlara yol açabileceğini acı bir şekilde göstermektedir. İleride benzer trajedilerin yaşanmaması için, ilgili tüm kurum ve kuruluşların gerekli önlemleri alması ve denetimleri titizlikle yürütmesi hayati önem taşımaktadır” diye konuştu.
‘HERKES KURALLARA UYMUYOR’
Konuşmasının devamında İş Sağlığı ve güvenliği Uzmanları hakkında açıklamalarda bulunan Ant şunları kaydetti: İş güvenliği uzmanları, çalışma hayatında işçilerin ve işverenlerin güvenliğini sağlamak amacıyla kritik bir rol oynarlar bu sebeple toplumu ve çalışanı ilgilendiren her müessesede bulunmaları gerekir. Görevleriyse tehlikeleri önceden tespit etmek, riskleri minimize etmek ve iş kazalarının önüne geçmektir. Ancak herkes ciddiye alıp talimatlara ve düzene uymuyor. İhmaller de bu noktada ortaya çıkıyor. Bu önemli sorumluluğa rağmen, bir iş kazası meydana geldiğinde ilk suçlanan kişilerden biri iş güvenliği uzmanı olur. Bu bakış açısı, aslında onların asli görevini gölgede bırakır.”
‘ORTAK ÇABA ÇOK GEREKLİDİR’
“İş güvenliği uzmanlarının işi, yalnızca tehlikeleri tespit etmekle sınırlı değildir; aynı zamanda işveren ve çalışanlarla iş birliği yaparak güvenli bir çalışma ortamı oluşturmaktır. Bu süreç, ekip çalışmasını ve herkesin sorumluluk almasını gerektirir. Bir kazanın sorumluluğunu yalnızca iş güvenliği uzmanına yüklemek yanlıştır. Çünkü güvenli bir iş ortamı oluşturmak, herkesin ortak çabasıyla mümkündür. Unutulmamalıdır ki iş güvenliği uzmanları, olası risklere karşı yol gösterici bir rehberdir. Suçlamak yerine onların önerilerine kulak vermek, sorunları çözmek için daha etkili bir yaklaşımdır. İş güvenliği uzmanları herkesin hayatını korumaya adanmış bir çözüm ortağıdır. Çünkü iş güvenliği, bir kişinin değil, herkesin sorumluluğundadır.”
Oğuzhan BOZAĞAÇ