Allah(c.c.) rahmet eylesin, Demokrat Parti Milletvekillerinden eski Milli Eğitim Bakanı muhterem Tevfik İLERİ Yüksek İslam Enstitülerini ve İmam Hatip Liselerini açmış aydın birisiydi. Bedelini de Kayseri Cezaevi’ nde ödedi. Efendimizin (s.a.v) komşusu olsun.
Öldüğü zaman, gönül ve hizmet zenginliği çok fazla, maddi zenginliklerde ise halktan birisiydi. Hep hayırla yâd edilmiştir.
Rahmetli ÖZAL’ ın 141-142 ve 163. maddeleri kaldırması ve rahmetli ERBAKAN hocanın yaptıkları unutulamaz.
Günümüzde ise Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’ ın Türkiye ve Dünya Müslümanlarına yaptıkları onu unutulmayacaklar arasına almıştır.
Uydurma yasalarla halka zulüm aracı olan türban yasağını kaldırmıştır. 15 yaşından küçükler Kur’ an Kursu’ na gidebilmektedir. Okullarda Kur’ an-ı Kerim, Siyer-i Nebi’ dersleri seçmeli verilmekte, din ve ahlak kültürü dersleri okutulmaktadır. Kat sayı zulmü bitmiştir. Bunlar saymakla bitirilemez.
Her ne kadar bazı azgın azınlıklar bilerek veya bilmeyerek karşı çıksa da her büyük şehirde, şehri temsil eden Selatin Cami (sultanların camisi) gibi büyük bir cami yapılmaktadır. Cami ve Kur’ an kursu sayısı çoğalmıştır. Her il ve ilçede İmam Hatip Liseleri açılmaktadır. Diyanetin kadrosu arttırılmıştır.
Ancak islamı ve Müslümanları suistimal eden din tüccarları, tarikatlar ve hocalar türemiştir.
İnancın ve kutsal değerlerin içini boşaltmışlardır. Dindarlaşma görünürde vardır. Hayatın her zerresinde tribüne oynama, show ve gösterişler, maddi menfaatler ve rantlar öne çıkmaktadır. Binalar var ama, yeterli, yetkili ve ehil elemanlar yoktur.
Vefakâr ve cefakâr insanlar kaybolmuştur.
Bir dindar ve müslüman analizini yapmanın zamanı geçmektedir.
Bazıları hadisleri inkâr etmekte, bazıları ise İslam adına İslam’ a savaş açmaktadır.
Ayet ve hadislerde geçen müslüman biz miyiz? İslamı yaşıyor muyuz? Hiç bedel ödedik mi?
Allah’ ı (c.c.) sadece korktuğumuzda veya zora düştüğümüzde mi anıyoruz?
Her an onunla beraber miyiz?
Enaniyet, kibir ve gururumuzu yenip şirk bataklığından gıybet çukurundan kurtulabiliyor muyuz?
Başkalarının günah ve hatalarını mı konuşuyoruz? Biz neredeyiz?
Hep hata mı arıyoruz? Bizim hiç mi kusurumuz yok?
Yalancı şahitliği yapıyor muyuz? Sahtekâra, hırsıza, edepsize kefil oluyor muyuz?
Yalanı hayatımızdan sildik mi? İyi örnek miyiz, kötü örnek miyiz?
Söz verdiğimizde, sözümüzde duruyor muyuz? Biz güvenilir ve emin miyiz?
Emanete sahip çıkıyor muyuz?
İlimde, irfanda, edepte neredeyiz?
Aile bağlarımız ne âlemdedir? Sıla-i Rahim yapıyor muyuz?
Helal, haram ve ahiret kavramı var mı?
Şükürden uzak mıyız?
Kendimizi, eşimizi, çocuklarımızı içki, kumar ve faiz belasından, fuhşiyattan koruyabiliyor muyuz?
Muhafazakâr mıyız?
Cihat hakkındaki düşüncelerimiz nedir?
Kazandığımızın hepsi bizim mi? Zekâtla, hayırla, hasenatla aramız nasıl?
Dini siyasete, menfaate değiştirip din bezirgânlığı yapıyor muyuz?
Biz bir müslüman olarak kendimizi hesaba çektik mi? imtihana hazır mıyız?
Cennete mi talibiz, cehenneme mi?
Hesap günü gelmeden kendimizi hesaba çekelim ve muhasebemizi yapalım.
Kalın Sağlıcakla…
GÜNDEM
19 Ocak 2018 - 09:35
Ne zaman nefis muhasebesi yapacağız?
GÜNDEM
19 Ocak 2018 - 09:35