TÜKETİCİ GÜNDEMİNDE GEÇEN HAFTA
TÜİK, TEMMUZ 2024 ENFLASYON RAKAMLARINI AÇIKLADI
TÜİK verilerine göre enflasyon temmuzda, aylık yüzde 3,23 artarak yıllık 61,78 oldu. Açıklanan enflasyon verisi beklentilerin altında gerçekleşti.
TÜKONFED Finans Komisyonu ve Ekonomist Dr. Selçuk Gülten son durumu değerlendirdi. Gülten‘e göre, temmuz ayı enflasyonunun TCMB enflasyon raporunun üzerinde kaldığını, ancak enflasyondaki düşüşün ilerleyen aylarda görüleceğine inandığını belirtti.
BAĞCI: SAHTE SİGORTA SATICILARINA DİKKAT!
TÜKONFED Sigorta Komisyon Başkanı Turusan Bağcı, vatandaşları sahte sigorta satıcılarına ve sahte sigorta web sitelerine karşı dikkatli olmaları konusunda uyardı. Bağcı; öellikle son zamanlarda yaygınlaşan bu tür dolandırıcılık yöntemlerinin birçok vatandaşı mağdur ettiğini belirtti.
Sahte sigorta poliçeleriyle karşı karşıya kalan kişiler hem maddi kayıplar yaşamakta hem de gerçek sigorta korumasından mahrum kalmaktadır.
Bağcı, bu tür sahte satıcıların genellikle internet üzerinden faaliyet gösterdiğini ve güvenilir olmayan web siteleri veya bilinen web sitelerini taklit ederek tüketicileri kandırdığını söyledi.
Güvenilir Sigorta İçin Yerel Acenteler bilinen Tercih Edilmeli
Turusan Bağcı, vatandaşlara sigorta poliçelerini en yakın sigorta acentesinden almalarını tavsiye etti. Yerel sigorta acenteleri, lisanslı ve yetkili satıcılar oldukları için güvenilir sigorta hizmeti sunmaktadır.
Sigorta poliçelerinizi güvenilir kaynaklardan aldığınızda, olası mağduriyetlerin önüne geçmiş olursunuz. Ayrıca, sigorta acenteleri ile yüz yüze görüşerek poliçeleriniz hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilir, hasar anında önemli destek, hizmet alabilir ve ihtiyaçlarınıza en uygun sigorta ürününü seçebilirsiniz.”
FAHİŞ FİYATLAR HEM YERLİ HEM YABANCI TURİSTİ KAÇIRDI
Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Av. İbrahim Güllü, tatile gitmek isteyen vatandaşların, ücretsiz kıyılara ücret ödeyerek girmesinin, bir restoranda yediği yemeğin üstüne servis ücreti ödemesinin ve turizm sezonunun 5 aya indirgenmesinin başlıca sorunlar olduğunu söyledi.
TÜKONFED Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem de Türkiye’nin turizmde gözde noktası olan Antalya’da her yıl oteller yüzde 100 doluyken bu sene otellerin yüzde 60’ını güç bela doldurduğunu vurguladı.
Güllü: “Tatil yapmak vatandaşlar için lüks haline geldi. Tüketici, bu sene fahiş fiyatlarla çok fazla karşılaştı. Tatil bölgelerinde özellikle birçok ürün piyasa değerinin çok çok üstünde satılıyor. Ancak bu fahiş fiyatların temel sorunu şu; Ülkemizde turizm denildiği zaman sadece 5 aylık zaman dilimi kapsanıyor. Mayıs ayından eylül ayına kadar ki süreci göz önüne alıyoruz. Açıkçası tüm işletmeler de buna göre hazırlık yapıyor. Böyle olunca da turizm işletmeleri kira bedellerini 12’ye değil 5’e bölerek bir sezon geçiriyorlar. Bu da fiyatların artmasına neden oluyor. Fakat biz burada 12 aylık bir döneme yayabilmiş olsak turizmi, çok daha farklı olacak. Turizmi çeşitlendirebilsek; sağlık turizmi, kaplıca turizmi, spor turizmi, kongre turizmi gibi. O zaman çok daha farklı olacak. Ülkemizde 12 ay boyunca turizmi teşvik edebilecek birçok şey var. Ama maalesef turizm bu 3-4 aylık zaman dilimine yayıldığı için işletmeler tüm masraflarını ve kazançlarını bu dönemde çıkartmaya çalışıyor.”
Gem: Ekonomi yönetimimizin dövize uygulamış olduğu baskıdan dolayı maalesef turizmciler daha önceden kur farkı geliri yaratırlardı, bununla kazandıklarını maliyetlerine ilave gelen harcamalarda kullanırlardı ve dolayısıyla ücretlere zam yapmazlardı. TÜİK’e göre enflasyon yüzde 70 görünüyor ama dışarıya baktığımız zaman ölçülen enflasyon yüzde 150-200 civarında. Dolayısıyla otelciler dışarıdan mal tedarikinde bulundukları zaman kur farkı geliri de oluşmadığı için fiyatlara döviz bazında zam yapmaya başladılar. Biz şu anda pahalı ülke konumuna geldik.”
KAZIKÇI ZİHNİYETİN SONUCU
Antalya’da çalışan tur rehberi isyanı etti. “Burası bu saatlerde, normalde en az 10-15 tur otobüsünün olduğu Karpuzkaldıran. Hep birlikte turistleri, misafirleri kazıklayarak bu hale geldik. Şu an 1 tane bile tur otobüsü yok. Geldiğimiz nokta bu.”
Ne demek lazım. Kendim ettim kendim buldum.
EMEKLİ YARGITAY ÜYESİ’NDEN TÜİK’E DAVA SÜRECİ
Yargıtay 7. Ceza Dairesi eski Onursal Üyesi, emekli Seyfettin Çilesiz, TÜİK’in açıkladığı düşük enflasyon verileri nedeniyle geçinemediğini belirtti ve TÜİK’e dava sürecini başlattı.
Ülkenin en yüksek yargı organından emekli olan Yargıtay 7. Ceza Dairesi Eski Onursal Üyesi Seyfettin Çilesiz, açıklanan düşük enflasyon verileri nedeniyle geçinemediğini belirterek Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) dava sürecini başlattı. Çarşıya, pazara, markete uymayan resmi enflasyon verileri nedeniyle emekli aylığına düşük zam yapıldığı için maaşının eridiğini belirten Çilesiz, TÜİK’ten enflasyon verilerinin düzeltmesini talep etti.
ÇEVREYİ GELİŞTİRMEK, ÇEVRE SAĞLIĞINI KORUMAK VE ÇEVRE KİRLENMESİNİ ÖNLEMEK DEVLETİN VE VATANDAŞLARIN ÖDEVİDİR
TÜKONFED Hukuk Komisyonu Başkanı İzzet Doğan: “28 Temmuz 2018 tarihinde Hukuk Komisyonu Başkanlığı tarafından İmar Barışı düzenlemesi için medyaya yaptığımız açıklamada: “Yasadaki bir diğer vahim düzenleme ise, ‘Yapının depreme dayanıklılığı malikin sorumluluğundadır’ kuralıdır. Bu kurala göre, devlet yapının depreme dayanıksızlığının ve imara aykırılığının sorumluluğunu vatandaşına yüklemektedir. Bu düzenleme: ‘Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.’ İlkesini öngören Anayasamızın 56. Maddesine aykırıdır. Anayasamızdaki düzenlemelerle korunan devlet ormanları, kıyılar, çayır ve meralarda yapılan yapılara kayıt belgesi verilmesi Anayasamıza aykırılık oluşturmuş ve kamu vicdanı yaralanmıştır” demiştik.
Şimdi Anayasa Mahkemesince 23 Temmuz 2024 tarihli ve 2023/74 esas sayılı kararıyla “Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır” cümlesi yaptığımız açıklamada belirttiğimiz gibi Anayasanın 56. md göre iptal edilmiştir.
TÜRKİYE’DE TURİZM SEKTÖRÜ, KIRILAN REKORLARA RAĞMEN NEDEN DURGUNLUK YAŞIYOR?
Tüketici Konfederasyonu Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem;
yıllar sonra ilk defa bir Temmuz ayının boşluklarla geçtiğini belirtiyor. Otellerdeki en fazla doluluk oranının yüzde 60’a ulaştığını söyleyen Gem, normalde Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında doluluk oranının en az yüzde 90-95 düzeyinde olması gerektiğini vurguluyor.
Mehmet Gem, “Konaklamadaki bu zamla Akdeniz çanağında rekabet ettiğimiz diğer ülkelere göre daha pahalı konuma geldik. Bize gelen müşteri kitlesi Avrupa’da enflasyonu hisseden ve alım gücü düşen müşteri kitlesi. Orta ve ortanın alt sınıfı bize geliyor. Onlar da bu fiyat farklılıklarından etkilendiği için başka alternatiflere kaydılar” diyen Gem’e göre Türkiye’den daha ucuz olan Mısır ve Fas gibi ülkeler son zamanlarda ciddi bir talep almaya başladı.
Wİ-Fİ AĞLARINDAKİ ŞEYTANİ TEHLİKE
Tüketici Konfederasyonu Başkan Vekili İbrahim Güllü şifresiz ağlardaki tehlikelere dikkat çekerek, bunun tuzak olabileceğini belirtiyor: “Herhangi bir ağa bağlanırken bağlantınızı şifreleyerek kimliğinizin korunmasını sağlayan VPN kullanmalısınız. Bu sayede korsan yazılımcıların bilgilerinize erişme riski oldukça azalır. İnternet bankacılığı, alışveriş siteleri ve e-devlet sistemi gibi kişisel verilerinizi yoğun olarak kullandığınız sitelere ortak Wİ-Fİ ile bağlanmanız, siber suçlara davetiye çıkarabilir.
Wİ-Fİ şifrenizi paylaşmanız, ileride siber bir suç nedeniyle şüpheli konumuna düşmenize neden olabilir. Böyle bir durumda “Ben yapmadım, komşum/arkadaşım yapmış” demeniz, kanıtlayamayacağınız için size hiçbir fayda sağlamayabilir. Söz konusu ağ, sizin üzerinize kayıtlı olduğu için birinci dereceden suçlu sayılabilirsiniz.”
HYPERLINK "https://tukonfed.org/turkiyede-turizm-sektoru-kirilan-rekorlara-ragmen-neden-durgunluk-yasiyor/whatsapp-image-2024-08-02-at-18-04-55-1/"ÖLMEZ: BANKALARIN ÖZDENETİMİ OLMALI
TÜKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, yaklaşık 4 aydır tüketici şikayetleriyle uğraştıklarını, finansal dolandırıcılık ile ilgili mahkemeden iki güzel haber aldıklarını ve bu haberlerin finansal tüketicinin lehine olduğunu açıkladı.
Ölmez; son dönemlerde baş belası haline gelen dolandırıcıların mağdur ettiği finansal tüketiciyi, bankaların da sorumlu tuttuğunu belirterek, “Finansal tüketicinin hesabından bilgisi ve iradesi dışında yapılan kredi çekilip dolandırılan miktarlar için finansal tüketici nihai kararlar verilene kadar herhangi bir faiz ve komisyon ödemeyecektir. Ana parayı da ödemeyecektir ve bu hesaplar üzerinde tedbir kararı vardır. Bankalar, özellikle mağdur olan finansal tüketicinin üzerine gidemeyecektir. Bundan önceki yargı haberlerinde maalesef tüketicinin aleyhine bazı kararlar çıkmıştı. banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’na göre finansal tüketicilere verilen görev kişisel verilerimizi, banka verilerimizi, banka şifrelerini muhafaza etmektir.”
DOLANDIRICI UYUMAZ!
TÜKONFED Bankacılık Komisyonu Başkanı Hüseyin Ölmez, dolandırıcıların, geçtiğimiz günlerde yaşanan küresel internet krizini fırsat bilerek vatandaşı dolandırmaya çalıştığını, bu konuda yeni dolandırıcılık yöntemleri geliştirdiğine dikkat çekti.
Ölmez, dolandırıcıların, son zamanlarda yaşanan, bir bankanın bünyesinde yoğunlaşan dolandırıcılık ve küresel internet krizini de fırsat bilerek dolandırıcılık aracılığı yapmaya çalıştığını ifade etti. Dolandırıcıların vatandaşları arayarak veya sosyal medyada ilan vererek zararlarını tazmin ettireceklerini söyleyerek telefonla aradıklarını, banka verilerini özellikle şifrelerini, ilanla ulaştıklarından ise dava açacaklarını belirterek, para istediğini belirtti.
BAŞKAN ÖRGEL: STAJ VE ÇIRAKLIK MAĞDURLARININ HAKLARI GECİKMEDEN VERİLMELİ
Öz Petrol İş Sendikasının 13 Temmuz 2024 günü gerçekleştirilen 6.Olağan Genel Kurulunda “Staj ve Çıraklık Mağdurlarının sorunları“ gündeme getirildi. Genel Kurulunda konuşan Öz Petrol İş Sendikası Başkanı Kudret Örgel, Staj ve Çıraklık Mağdurlarına sahip çıkarak uğranılan mağduriyetlerine dikkat çekti.
Örgel konuşmasında; Staj ve Çıraklık Mağdurlarının hakları gecikmeden verilmesi gerektiğini vurguladı.
GÜLTEN: TÜRKİYE’DE 500 TL BANKNOT İHTİYACI AYYUKA ÇIKTI
100 ve 200’lük banknotların payı %95 seviyesine ulaşmasını değerlendiren TÜKONFED Finans Komisyonu Başkanı Selçuk Gülten 500 TL Banknot ihtiyacı had safhadadır.
Gülten‘in değerlendirmeleri şöyle;
Türkiye’de para basma yetkisine sahip Merkez Bankası’nın yerleşik teamülüne göre piyasadaki en yüksek değerli para kupürünün dolaşımdaki oranı %50’yi aşması halinde yeni ve daha yüksek değerli banknot basılması gerekir. Kısaca 100 ve 200’lük banknotların payı %95 seviyesine ulaştığından acilen 500 TL banknot basılması gerekiyor. Hatta 1000 TL banknot hemen ardından piyasaya sürülmelidir.
Yüksek enflasyonlu ülkelerde banknot değişimi zamanında yapılmaz ise fiziki ödemelerde bir çuval para taşınması, paranın sayılmasının bile saatler sürmesi gibi sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Tüketicilerin mağdur olmaması ve ekonominin parasal döngüsünün sorunsuz sürdürülebilmesi için öncelikle 500 TL banknot basılması gerekmektedir.
TÜKETİCİ KONFEDERASYONU BAŞKANI’NDAN HASTANE YATAĞINDA ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR: “BU MADDE 500 DEFA GERİ DÖNÜŞÜR”
Tüketici Konfederasyonu Başkanı Aydın Ağaoğlu, yatmış olduğu hastanede plastikle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
“Sağım, solum, raflar, tıbbi cihazlar, her tarafımda plastik vardı. Sedye bile plastikti. Ambulanstan indim yoğun bakıma aldılar, baktım kolumdaki bant, kan torbası, serum, hortum ve şu cihazlar, her yer plastik. İdrar tahlili için kabı plastik eldivenle tutmam istendi. Plastik ne kadar faydalı, ama biz insanlar ne yapıyoruz? Onu denizlere, çevreye, göllere bırakıyoruz. Biz ne düşüncesiz mahlukuz. Bu noktada siz öyle bir şey yapıyorsunuz ki kendi geleceğinizi, çocuklarınızın istifade edeceği suları kirletiyorsunuz. Çünkü plastik doğada yok olmuyor. Geri dönüşümü mümkün ama siz onu balıkların midesine mikro plastik olarak gönderiyorsunuz. Kanalizasyonun tıkanmasına yol açtığınız bu madde, 500 defa geri dönüşür ve bu bir ekonomik değer katar size. Çünkü siz bunu geri dönüştürmeyip petrolden elde ederseniz para ödeyeceksiniz. Cüzi bir maliyetle geri dönüştürerek hayata sokabilirsiniz, o hayatınızda da temizlik olur, güzellik olur.“
SPORDA ŞİDDET VE DÜZENSİZLİĞİN ÖNLENMESİ
TÜKONFED Hukuk Komisyonu Üyesi Av. Baki Öztürk, sporda şiddetin önlenmesi olarak bilinen 6222 sayılı kanuna dair bilgi verdi. Öztürk’ün açıklama ve tespitlerinden bazıları:
– 11. maddede şikeye teşvikle ilgili bir kısım var, herhangi bir müsabakanın sonucunu etkileyecek şekilde yapılmış olan primlerin vs. ciddi manada hapis cezalarını, adli para cezalarını gerektiren yaptırımları var. Çokça karşılaştığımız sahalara atılan yabancı maddeler var. Ateşli silahların bulundurulması kesinlikle yasak. Bazı maddeleri normalde taşıması suç olmasa da müsabaka zamanında taşıyınca yasaklanmış oluyor. Su şişelerinin yerini bile yeni yeni açık bardakta satılan içecekler almaya başladı. Çünkü su şişesi bile yasaklı madde sayılabilir. Bu sefer 13. madde kapsamında yaptırımla karşılaşabiliyorlar.
–İnsanlar bunu çok basite indirgiyorlar. Bu aslında ciddi bir şekilde insanların aile hayatına, ev hayatına varacak bir güvenlik tedbiri. Seyirden men cezası aldığınız takdirde bir yıl boyunca sizin taraftarı olduğunuz takımın maçlarının olduğu saatte ve devre arasında en yakınınızdaki kolluk kuvvetine gidip imza atmanız gerekiyor.
Tuttuğunuz takım Süper Lig’de değil bir alt ligde oynuyor olabilir. Bunu sadece lig maçlarıyla sınırlamayın. Yurt dışı maçları da olabilir, basketbol maçları da olabilir… Futbol maçında ceza aldığınızı düşünün, sadece futbol maçında değil hentbol maçına, basketbol maçına da gidemezsiniz, antrenman tesisine de gidemezsiniz.
Tüketici Başvuru Merkezi
Hazırlayan: Av. Hatice Kübra Kasapçı
---