Bugün sizlere biri yurtdışından diğer yurtiçinden iki “kandırmaca/gözboyamaca” anlatacağım..
Sizce, kimler yapmıştır bunu?
Eminim cevabı buldunuz..
Ama, olaya da kişilere de asıl amaçlarına da dikkatinizi çekeceğim..
…
ASIL AMAÇ “TANITIM”
Önceki gün..
“Beşar Esed halkına karşı kimyasal silah kullandı” diye ABD ve müttefikleri İngiltere ile Fransa, Suriye’ye “BOMBA” yağdırdılar..
Sonra öğrendik ki; asıl hedef ESED’i cezalandırmak değil, BOMBA TANITIMI imiş..
Star yazarı Ersoy DEDE bunu şöyle anlatmış:
…
“…Dikkatlice bakacak olursanız ortada, adına ‘operasyon’ denebilecek ciddi bir tablo olmadığını göreceksiniz..
Trump bir haftadır ne diyor?
‘Geldik geliyoruz, vurduk, vuruyoruz..’ doğru mu?
Twit attı önce, ne dedi; ‘Hayvan Esad’ı cezalandıracağız’..
Sonra, ‘çok güzel ve yeni akıllı bombalarımız var” dedi, hatırlıyor musunuz?
İşte anahtar cümle bu..
O çok güzel ve yeni akıllı bombaları, New York 5. Cadde’de bir mağazanın vitrininde sergileyecek değil ya Trump..
Bir ‘Show Room’ lazımdı..
Orası da, elbette insan canının kıymetinin olmadığı Suriye olacaktı..
O füzeler kimlerin tepesine indi, Esad’ın tepesine mi?
Bir tek ne oldu biliyor musunuz?
Yeni silahlar görücüye çıktı, silah tüccarları sipariş listesini güncelledi, herkes hayatına devam etti..”
…
Ve dün Fransa resmen açıkladı:
“Evet, biz Suriye’de yeni füzelerimizi kullandık..”
Bu bir “itiraf” değil midir?
…
CHP’Lİ VEKİL “KARA”
Dönelim yurtiçine ve CHP’li doktor vekil Niyazi Nefi Kara’nın “bomba”sına bakalım..
Bir süre önce, ASAT’ın Antalya halkına “arsenikli su içirdiğini ve bunu halktan gizlediğini” söylemiş, hemen ardından da “asıl hedefi” göstererek “Boğaçayı yapılmasın” demişti..
Buna büyükşehir Başkanı Menderes Türel, “kentimizdeki bütün siyasiler söyledikleri lafı, ağızlarından çıkan sözü iyi hesap etmeleri gerekir” diyerek şöyle cevap vermişti:
“Varmış gibi gösterilen arsenikli su konusu yurtdışında gündeme gelirse Antalya turist kaybı yaşayacak..
Buna CHP sevinir ama biz üzülürüz..
Bu kadar sorumsuzca konuşulmaz, ayrıca iddia doğru değil.."
…
Ve olaya şöyle açıklık getirmişti:
“Şikayet edilen su kaynakları CHP'li belediye döneminde açıldı..
O kaynakların Antalya'ya kazandırılması hususundaki müşavir firmanın jeoloji mühendisi de bugünkü Jeoloji Mühendisleri Odası'nın Başkanı..
Orası açılsın diye firmaya kendisi olumlu rapor vermiş..
Ama, çıkmış bugün eleştiriyor..
Her suda arsenik vardır..
Evet, bizim suyumuzda da arsenik var, ama limitin altında..
(Arsenikte Dünya Sağlık Örgütü tarafından öngörülen sınır, litrede 0.01 miligram..)
Sorun olmamasına rağmen bazı kesimler ısrarla suda arsenik varmış gibi göstermeye çalışıyor..
Bunu söyleyen bir de tıp doktoru..”
…
Bu açıklamalardan birkaç gün sonra vekil Kara, geçtiğimiz cuma günü yanına İl Başkanı’nı da alarak aynı iddialarını tekrarladı..
“İl Sağlık Müdürlüğü verilerine göre, bazı okul ve camilerdeki su numunelerinde, olması gerekenin üstünde arsenik maddesine rastlandığını” söyledi..
Ve yine “asıl meseleyi” koydu ortaya:
“Boğaçayı gibi arsenik açısından en uygun kaynağın birilerinin çılgın projesi denilerek yok edilmesi vatandaşlarımızın sağlığı ile oynamaktır..”
Bu laflardan da anlaşılacağı üzere..
“Arsenik” bahane, “Boğaçayı’nin iptali” şahane..
…
“İNSAN” UMURLARINDA MI?
Gördüğünüz gibi..
Birileri “insanları hiçe sayarak” ama “insani söylemlerle” yeni bombalarını/silahlarını test edip görücüye çıkardı..
Ve şimdi silah tüccarları sipariş listesini güncelliyor..
Birileri de “Antalya halkını hiçe sayarak” ama “insani söylemlerle” yeni seçim stratejilerini ortaya koydu..
Ve İktidara prim sağlayacak yatırımları durdurmaya çalışıyor..
…
Başka söze gerek var mı?