Bir süre önce..
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ailesi hakkında ortaya attığı bütün iftiraları yargı tarafından belirlenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “tescilli yalancı” durumuna düşmüştü
Ortaya attığı bir başka ”yalan” nedeniyle önceki gün yine ceza aldı..
Erdoğan ve yakınlarının Man Adası’na para nakli iftirasına karşı açılan “üçüncü 1.5 milyon liralık” tazminat davasında da 359 bin lira tazminata çarptırıldı..
…
VEKİLLER BİLE TAKMADI
İşte bu Kılıçdaroğlu..
Geçtiğimiz gün grup toplantısındaki konuşmasının bir bölümünü ODTÜ’lülerin açtığı “karikatürlü” pankarta ayırmış ve partililere şu “talimatı” vermişti:
“Ben yayınladım... Erdoğan’ı rahatsız eden karikatürleri siz de sosyal medya hesabınızdan yayınlayın..”
Hani şu, “Erdoğan’ı türlü şekillerde resmeden Leman dergisinin hayvanlı karikatürü” var ya, işte onu söylüyor..
Dün gazetelerin yazdığına göre;
“Kılıçdaroğlu’nun talimatını” 3’ü Antalya’dan (Çetin Osman Budak, Rafet Zeybek, Cavit Arı) sadece 72 CHP’li vekil yerine getirmiş..
Yani..
TBMM’de 146 milletvekili bulunan CHP’nin yarısından fazlası, Kılıçdaroğlu’nu “takmamış”..
Aslında, “aklı başında” hiçbir vekil bu paylaşımı yapmaz..
Ama, CHP’de kuyruğunu Kılıçdaroğlu’na kaptıranlar “her talimatı” yerine getirir..
…
SİZCE İSTİFA EDER Mİ?
CHP’de “siyasi çıkar” sağladığı kişiler dışında Kılıçdaroğlu’na inanan da, peşinden koşan da, talimatını dinleyen de pek kalmadı..
Bir de “körü körüne” CHP’yi izleyen “atadan CHP’liler” dinler gibi yapıyor, o kadar..
İşte bu Kılıçdaroğlu..
Şimdi de Muharrem İnce’nin kıskacı altında..
Pazartesi günü CHP’de, “Değişim ve Dönüşüm Kurultayı” adı altında delegelere noter tasdikli bir “Olağanüstü Kurultay Çağrısı” yapıldı..
Daha üçüncü günde 526 delege, “kurultay yapılsın” diye imza verdi..
Bunların içinde 28 delegeli Antalya’dan 9 kişi bulunuyor..
1245 delegesi olduğu tespit edilen CHP’de bu sayının yarısının bir fazlası imza verirse kurultay yapılacak..
Ama daha önemlisi bu sayı yakalanacak olursa, “Kılıçdaroğlu’na güvensizlik” anlamı taşıyacağı için, “Genel Başkan istifa etmek zorunda kalır” diyenler de var..
Ama, Kılıçdaroğlu’ndan böyle bir hareket beklemek hayal olur tabii..
…
“KARİKATÜR” ŞAHSİYET
Yazımın tam da burasında Star’dan Ahmet Kekeç’in, Kılıçdaroğlu için yaptığı bir yorumu sizlere aktarmak istiyorum..
Dikkatli okuyun..
…
“Ben birazdan bir başka karikatüre yer vereceğim (daha doğrusu, ‘karikatür’ bir kişilikten söz edeceğim), bütün Türkiye hop oturup hop kalkacak..
Başlıyorum...
Kuraldır; bir iddiada bulunuyorsanız, hele bu iddia üzerine siyaset bina ediyorsanız, önce iddianızı kanıtlarsınız..
Yani, iddianıza mesnet teşkil eden bilgileri paylaşır, kamuoyu oluşturursunuz..
…
Koskoca genel başkan ‘ortaya karışık’ bir iftira atıyor...
İftirasını itirafla desteklemesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunuyor; ‘biz biliyoruz, bir de sen anlat’ diyor..
Peki, önce sen anlatsan, ‘bildiklerini’ kamuoyuyla paylaşsan daha iyi olmaz mı?
…
Bunun sadece siyasi getirisi değil, prestij getirisi de olacaktır ve sözünüzün değeri artacaktır..
Bugüne kadar hiçbir iddiasını kanıtlayamamış ve yalanlarıyla suçüstü yakalanıp ‘müfteri’ konumuna düşmüş Kılıçdaroğlu’nun hangi sözüne itibar edeceğiz?
Onu niçin makbul ve muteber bulacağız?
Dahası, niçin gidip bu adamın genel başkanlığını yaptığı partiye oy vereceğiz?”
…
ACI ACI GÜLDÜRÜYOR
Son manzara şu:
Kılıçdaroğlu’nun yalanları ortaya çıkmış, hakim kararını vermiş, artık telafi imkânı yok...
Bu durumda ne yapılması gerekir?
“Edepli, onurlu, haysiyetli” bir insan, iftira ettiği/çamur attığı kişiden/kişilerden özür diler..
Hadi diyelim ki, özür dilemeyi –konumu itibariyle- “stratejik” bulmuyor diyelim..
En azından edebiyle susup bir kenara çekilir..
Kılıçdaroğlu böyle bir şey yapar mı?
Bırakın özür dilemeyi veya bir kenara çekilmeyi, şimdi de iftiraları bıraktı –aklı sıra- karikatürlerle aşağılamayı yeğliyor..
Ve bu tavrını partililerin çoğu “talimatını dinlemeyerek, kurultay çağrısına oy vererek” tasvip etmiyor..
…
İşte manzarası böyle olan bir partinin mensupları..
Tıpkı genel başkanları gibi, yerelde ve genelde bu ülkeye gerçekten hizmet eden insanları “itibarsızlaştırmak” için yarışıyor..
Maalesef, acı acı güldüren “karikatür” gibiler..