Geçtiğimiz gün, Akdeniz Sanayi Sitesi’ndeki özel bir servisin yetkilisiyle konuşuyorduk..
Konu “elemanlara” döndü..
“Senin de eleman sıkıntın var mı” diye sordum..
Serviste 20’den fazla kişi çalışıyordu..
“Olmaz mı” dedi ve devam etti:
“Mehmet Başkanım Sanayi’de 1.600 elemana ihtiyaç var derken bence az bile söylemiş..
Maalesef meslek okullarında okuyan çocuklarımız rahat iş peşindeler..”
…
‘MECBURİ HİZMET’ ŞART
Konu ilginç bir hale gelmişti..
Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olan “işsizlik ve ara eleman sıkıntısı”nı vurguluyordu..
Hem bunu açmasını, hem de bunun bir çözümü varsa anlatmasını istedim..
Burada özellikle Milli Eğitim’in yetkilileri dikkat kesilsin..
Çünkü; çok uzun yıllardır Sanayi’de çalışan, çıraklıktan ustalığa kadar gelen ve büyük tecrübeler edinmiş birinin söyledikleri yabana atılır cinsten değil..
…
Bakın neler söyledi:
“Şu anda yanımda staj yapan 3 meslek lisesi öğrencisi var..
Bu işe devam edip etmeyeceklerini sordum, ‘hayır başka iş yapacağız’ dediler..
Örneğin, biri turizmde şoförlük yapacakmış..
Geçtiğimiz gün Çıraklık Okulu’ndan 30 öğrenci, öğretmenleriyle birlikte çalışmalarımızı görmek üzere geldi..
Motor, kaporta-boya, LPG bölümlerini gezdiler-incelediler..
Ardından sohbet ettik..
Onlara da bu meslekte çalışıp çalışmayacaklarını sordum..
Ne acıdır ki, içlerinden sadece 2 tanesi eğitim aldığı meslekte kalacağını söyledi..”
…
Usta şöyle bir nefeslendi ve “bu konunun çözümü çok basit aslında” dedi..
Bunu da şöyle anlattı:
“Bu devlet, meslek liselerinde okuyan öğrenciler işlerini iyi yapsın diye dünya kadar malzeme veriyor..
Normal lise değil burası..
Her öğrenci için çok fazla masraf ediyor..
Bir yasa çıkartılarak, meslek okullarında okuyanlara derhal ‘mecburi hizmet’ getirilmeli..
‘Mezun olduktan sonra en az 5 yıl kendi mesleğinde çalışma şartı’ konmalı..
Yoksa, yetişmiş eleman açığı her geçen gün daha da büyür..
Üstelik, işsizler ordusu da büyür..”
…
İŞ BEĞENMİYORLAR
Hatırlarsanız; Akdeniz Sanayi Sitesi Kooperatifi Başkanı Mehmet Öztürk’ün “önemli ve acı” açıklamalar yapmıştı..
2.500 esnafı ve 15.000 çalışanı bulunan Sanayi’de özellikle otomotiv-makine-ahşap işlerinde 1.600 TL-4.000 TL maaşla (çırak-kalfa-usta) çalışacak eleman bulunamadığını vurgulamıştı..
Yine hatırlayın..
ATSO Başkanı Davut Çetin de, çok iyi maaşlar verilecek olmasına rağmen Organize Sanayi’de ve birçok alanda büyük bir “eleman sıkıntısı” çekildiğini belirterek, “işsizlik değil iş beğenmeme var” demişti, hala da söylüyor..
“Türkiye işsizlikten kıvranıyor” diyenlere karşı, ortadaki bu tablo ne yaman bir çelişki değil mi?
…
Evet, çekilen bu sıkıntının sebebi “ara eleman” dediğimiz, herhangi bir meslek dalında çırak ve kalfaların olmayışı..
Çırak ve kalfa olmayınca “usta”, diğer bir deyişle “nitelikli personel” de olmuyor..
Daha önce “ezberci ve elemeci eğitim sistemi” nedeniyle ara eleman yetiştiremiyorduk..
Şimdi “nitelikli eleman yetişsin” diye meslek okulları açılıyor..
Ama, meslek okullarına gidenlerin yüzde 80’i “öğrenim gördükleri” mesleklerde çalışmak yerine, daha kolay para kazanabilecekleri işlere yöneliyorlar..
Ve ne yazık ki, oralarda da iş bulamayınca, “işsizler sınıfına” dahil oluyorlar..
…
ALTIN BİR BİLEZİK
Eskiden büyüklerimiz çocuğunu elinden tutup bir ustanın yanına götürür, “eti senin kemiği benim” derdi..
İstediği tek şey, çocuğunun bir meslek sahibi olması ve koluna “altın bir bilezik” takmasıydı..
Şimdi çocuklara bunu yapamıyorsunuz artık..
Ama, ustamın dediği gibi, “mecburi hizmet” getirilerek meslek okullarında okuyanlara mesleklerini yapma zorunluluğu getirebilirsiniz..
Ve böylece “nitelikli eleman açığı”na, (hatta işsizliğe de) bir çözüm bulmuş olursunuz..
Hem de “altın bilezik” takanların sayısı artar..
Bir an önce yapın bunu..