Bugün sizlere birkaç olay anlatacağım..
Kiminde utanacak, kiminde şaşıracaksınız..
Hatta -eminim- bazılarınız, “yaptığı aptallıklara” çok üzülecek..
…
HESAP DÖNDÜ
31 Mart’tan iki gün önce..
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel'in eşi Ebru Türel'e ait ses kaydı sosyal medyada paylaşıldı..
Menderes Türel, “Berlin'deki bir sosyal medya hesabından paylaşılan bu ses kaydının yasa dışı yollarla elde edilerek montajlandığını” belirterek savcılığa suç duyurusunda bulundu..
Aynı tarihlerde..
CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul da, bu ses kaydını “delil” olarak gösterip, Ebru Türel hakkında “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” iddiasıyla suç duyurusu yaptı..
Sonra ne oldu?
CHP İl Başkanı’nın suç duyurusu döndü dolaştı CHP’lileri vurdu..
Savcılık;
1- Gizlice alınan ses kaydının delil olamayacağını, ayrıca Ebru Türel'in ses kaydındaki konuşmasında suç unsuru bulunmadığını vurguladı..
Ve CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul'un suç duyurusu için “kovuşturmaya” yer olmadığına karar verdi..
2- Devam eden diğer davaya atıf yaparak..
Bu soruşturmada şikayetçinin Ebru Türel, şüphelilerin ise Niyazi Ateş, Batıkan Gül, Cemil Böcek, Doğukan Demirkaya, Maksut Ateş ile Mustafa Gökhan Böcek olduğunu belirtti..
Ve bu şüphelilerin, “gizlice kayda alınan konuşmaları yayınlamak” suçundan yargılandığını vurguladı..
…
Yani; “keser döndü sap döndü, gün geldi hesap da döndü”..
Kuşkunuz olmasın, “CHP’lilerin bu ayıbı” gelecekte karşılarına sık sık çıkacaktır..
…
AHSEN UNAKITAN
Ak Parti içindeki AKP’lilerin gidenleri de kalanları da muhalefetle birlikte, “iktidar partisini ve Erdoğan’ı itibarsızlaştırabilmek” için çırpınıyor..
Son örneklerden biri, “Ak Parti'nin ilk Maliye Bakanı merhum Kemal Unakıtan'ın eşi Ahsen Unakıtan”..
Unakıtan ailesi 1983'ten beri oturdukları Çamlıca’daki evi 2006 yılında yıkıp yerine villa yaptırmıştı..
Ahsen hanım bununla da yetinmedi ve villanın çatısına “kaçak kat” yaptırdı..
AK Partili Üsküdar Belediyesi de, “kanuna aykırı” diyerek geçtiğimiz gün bu kaçak katı yıktı..
Bu yıkıma çok içerleyen Ahsen Unakıtan da, -tabiri caizse- yalanlarıyla “muhalif medyayı” parmağında oynattı..
1- AK Partili belediyeyi suçlayıp “beni tartakladılar” diye açıklama yaptı..
2- Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, “ona ulaşamadım” diye sitem etti.
3- Günün ilerleyen saatlerinde de yeni bir açıklama yaparak, “Erdoğan'ın kendisini arayarak geçmiş olsun dileklerinde bulunduğunu” söyledi..
Ve hepsi de YALAN çıktı, “Unakıtan”lar rezil-kepaze oldu..
…
Soruyorum;
“Bir kaçak kat” bu kadar rezilliğe değer mi?
…
ŞAŞILACAK ŞEYLER
İzmir Gaziemir’de..
Evine, “Defol Alevi” yazılıp, X işareti konulan Bayram Şenal ve oğlu şu açıklamayı yaptı:
"CHP'li Belediye başkan yardımcısı ile tartıştık, o ve 15 adamı bizi darp etti.. ‘Evinizi yıkarım’ dedi, sonra bu olay oldu.."
Hani bu olaylar Ak Parti’nin “ayrıştırıcı dili” yüzünden olmuştu?
…
Nilgün Kılıç’tan da şu “Kara Cuma” çılgınlığını dinleyelim..
“Bu günün adını neden ‘Black Friday’ olarak adlandırmışlar diye düşünürken, bunu bir videoya rastlayınca anladım..
ZARA’nın bir ürününün etiketinin üzerine ‘indirim etiketi’ yapıştırılmış..
Buna göre; 69.95 euro olan ürünün fiyatı, ‘Kara Cuma’ indirimiyle 39 euroya indirilmiş..
Ama..
Yapıştırılan üstteki etiketi kaldırınca altındaki rakam, bu ürünün esas fiyatının 49 euro olduğunu gösteriyor..
Hileyi anladınız mı?
Anladım ki; Kara Cuma, dünyaca beynimizin fişini kendimiz isteyerek çekip ‘yaşayan ölü’ olarak kara günün hakkını verdiğimiz içinmiş..”
…
VE YAKINLAŞMALAR
Doç. Dr. Sezai Çelik, Ahmet Davutoğlu ile Kemal Kılıçdaroğlu yakınlaşmasını şöyle eleştirmiş:
“Seks kaseti çekilip âleme rezil edilerek genel başkanlıktan indirilen Baykal bile partisini bırakmadı..
Batıl davası peşinden 41 yıldır koşan İnce’ye de sus dediler sustu, oturdu..
Bizim dava adamlarımız da koltukları kaybedince, Kemal ile Canan’ın kucağına oturdu..”
…
Güzel bir hafta geçirmenizi diliyorum..