CHP’liler beni sürekli, “durmadan CHP’yi yazıyor ve eleştiriyorsun da niye AKP’yi hiç yazmıyorsun” diye suçluyor..
Yazdıklarımı yalanlayamıyorlar, söylediklerin yanlış diyemiyorlar, böyle söyleyip beni “yandaş” olarak niteliyor ve yazılarımı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar..
Böyle bir tutumu kim sergiler?
“Yazılanlara ve eleştirilere verecekleri akılcı bir cevabı olmayanlar” sergiler..
…
ÇALIŞAN HATA YAPAR
Önce şunu anlatmalıyım..
AK Parti’nin nesini eleştireyim?
Dışarıdan destekli içimizdeki siyasi ve mali hainlere rağmen..
Türkiye’de 80 yılda yapılanlardan çok daha fazlasını kısa sürede yaptılar..
Türkiye’yi tepeden tırnağa, daha çok insanımızın hayata/dünyaya bakış açısını değiştirdiler..
Sürekli proje üretiyor ve gerçekleştiriyorlar..
“İktidar körlüğü” falan da yaşamıyorlar..
Eh, bütün bunları yaparken bazen yanlışlık ve eksiklik yapmaları kadar doğal bir şey olabilir mi?
Hatayı da eksiği de “çalışan/üreten” yapar..
Vatandaş da bunu gördüğü için, her seçimde AK Parti’yi tercih ediyor..
“İktidar iyi de yapsa kötüleriz” diyebilen, ülke için bir proje geliştirip iktidara “bakın bu halk yararına olacak bir projedir, gelin bunu yapalım” diye bir öneri getirmeyen muhalefet, AK Parti’nin yarısı kadar bile oy alamıyor..
Nefesini iktidarın ensesinde hissettiremiyor..
Demek ki, iktidar partisinde bir sorun yok..
Sorun muhalefette..
Bu nedenle de ben “sorunlu yeri iyileştirebilmek için” sürekli CHP’yi yazıyorum..
Düzelip, gerçekten bir iktidar alternatifi olsun istiyorum..
Çünkü demokrasilerin sağlıklı işleyebilmesi için, iktidar, “aman iyi çalışayım, yoksa iktidarı kaybederim” korkusu yaşamalıdır..
Türkiye’de böyle korku yaşatacak bir parti olsun istiyor ve bu nedenle sürekli muhalefetin yanlışlarını ortaya koyuyorum..
…
KONYAALTI VE DURUK
Bugün bu yanlışlardan birini daha aktaracağım size..
Konyaaltı CHP’de hem belediye başkanlığı hem de meclis üyeliği konusunda rekor sayıda “aday adayı” var..
Olsun, hatta daha çok olsun..
Sorun bu değil..
Sorun; CHP Konyaaltı İlçe Başkanı Onur Duruk’un yaptığı açıklama..
CHP’liler, toplumun bir kesimini aşağılamaktan, küçümsemekten ve ötekileştirmekten hiç vazgeçmiyor..
Bu kadar aday adayı bolluğunu gören Duruk’un yaptığı şu açıklamaya bakın:
“Partililerimiz ilçe nüfusunun en bilinçli kesimini oluşturuyor..”
Yani; CHP dışında kalan Konyaaltı yaşayanlarını “bilinçsiz” sınıfına koyuyor..
Devam ediyor:
“Hepimiz, her birimiz Konyaaltı sevdasıyla doluyuz..”
Peki, CHP’li olmayan Konyaaltı yaşayanları “Konyaaltı düşmanı” mı?
“Ötekileştirmeyi” görüyorsunuz değil mi?
“Algı”yı görüyorsunuz değil mi?
…
Şimdi soruyorum;
Sadece Konyaaltı ya da Antalya’da değil, Türkiye’nin her yerinde bir AK Parti il ya da ilçe başkanının, milletvekilinin, belediye başkanının (Duruk’un yaptığı gibi) bir “ayrımcılık” yaptığını duydunuz ya da gördünüz mü?
Göremezsiniz..
Niye sürekli CHP’yi eleştirdiğimi anladınız mı?
…
PARTİ NASIL ÇÖKER?
Aslında, bu tür davranışlar CHP’nin çöküş hikayesini anlatıyor..
CHP’nin çöküş sebeplerinden en önemli dört tanesini hemen söyleyeyim;
1- Arka mahalledeki fakirleri bırakıp sadece tuzu kurularla yola devam etmesi..
2- Parti içi gruplaşmaların oluşması..
3- Estirdikleri “yalan fırtınası”..
4- Kendileri gibi düşünmeyenleri ötekileştirmeleri..
…
İşte bu dört hastalık sadece CHP’yi değil, hangi partiye bulaşırsa bulaşsın, o partiyi çökertir..
Oy verecek vatandaşlarımız, bence ne yapacaklarını çok iyi biliyor..