Spor Toto Süper Lig'in 32'nci haftasının en önemli maçı ne G. Saray’ın, ne F. Bahçe’nin ne de Beşiktaş’ın oynadığı maçlardan biri değildi..
Hemen hemen bütün dikkatler Gençlerbirliği-Antalyaspor maçındaydı..
Bu nedenle, F.Bahçe-Beşiktaş maçında kurulan kumpas, bu defa bu maçta kendini gösterdi..
Kırmızı-Beyazlı bir grup müsaka oynanırken “İzmir Marşı”nı söylemeye başladı..
Ardından “Atatürk’ün askerleriyiz” diye sloganlar attı..
Bakıyorsunuz, bu marş ve sloganların, “küme düşmemek için mücadele eden iki takım”la uzaktan yakından ilgisi yok..
Peki, nereden çıktı bunlar?
Ve niye çıktı?
Antalyaspor yönetimi niye bunu engellemeye çalıştı?
Gelin bugün de buna bir bakalım..
…
MUHALEFET İŞ BAŞINDA
İki-üç gündür sosyal medya,” Antalyaspor yönetimine” ateş püskürenlerin mekanı oldu..
Neymiş?
Maçta söylenen İzmir Marşı ile “Atatürk’ün askerleriyiz” diye tezahürat yapanları engellemiş..
Ve tepki alınca da “skandal bir açıklama” yapmış..
Kim söylüyor bunları?
Ak Parti’ye muhalif olan kesim söylüyor..
Bu maçın ya da “Antalya’nın ortak değeri” Antalyaspor’un Ak Parti ile ne alakası var, anlayan beri gelsin..
Söylenen marşın ve atılan sloganın Antalyaspor’u motive etmekle ne alakası var, bunu anlayan da beri gelsin..
Farkında mısınız?
“Siz darbenin bittiğini mi sanıyorsunuz” diyenler, bir kıvılcım çıkarıp ortalığı yangın yerine çevirmeye çalışıyor..
Antalyaspor yönetiminin yaptığı açıklamaya tepki gösterenler de, bunların ekmeğine yağ sürüyor..
…
YÖNETİMİ TAKDİR EDİN
Beyler..
“MARŞLAR” bir toplumun ortak paydasıdır..
Yani “milli”dir ve görüşü-ideolojisi ne olursa olsun herkesindir..
Bir siyasi partinin marşlardan birini sahiplenmesi ve onu da “seçim malzemesi” yapması, o siyasi görüş dışındakileri kızdırır, üzer, tahrik eder..
Tribünlerde genellikle “sürü psikolojisi” hakimdir ve provokatörler tarafından kullanılmaya da çok müsaittir..
Siz “siyasi malzeme yaptığınız” ortak bir paydayı spora taşırsanız..
Bu “ayrıştırıcı” bir etki yapar ve tribünlerdeki farklı görüşleri çatıştırmaya yol açarsınız..
…
Antalyaspor yönetimi, işte bunu engellemeye çalıştı..
Tribünlerde bir çatışma çıkmaması için elinden geleni yaptı..
Tribünleri birbiriyle çatıştırmaya çalışan provokatörlerin amaçlarına ulaşmasının önüne geçti..
Açıklamasında bunu tam ifade edemediler belki..
Ama, bence takdir edilmeliler..
…
YARIN “MEYDAN”A DİKKAT
Önemli maçlarda deniyorlar..
Üniversitelerde deniyorlar..
Siyasi arenada deniyorlar..
İlle de bir “kıvılcım” çıkartıp ülkeyi yangın yerine çevirecekler..
Niye?
24 Haziran’da seçim yapılmasın diye..
Yapılırsa da Recep Tayyip Erdoğan kazanmasın diye..
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana Türk halkını birbirine düşürmeye, çatıştırmaya çalışıyorlar..
Bunu fark edemeyecek kadar akıl tutulması mı yaşıyorsunuz?
…
Yarın Antalya/Muratpaşa Kent Meydanı’nda Uğur Dündar, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ile bir TV programı yapacak..
Ve eminim, CHP’liler meydanı dolduracak..
Tam da provokatörlerin istediği ortam yaratılmış olacak..
Böylesine bir kalabalığa doğru, CHP ya da İnce aleyhinde söylenecek bir tek söz, kıvılcımı ve çatışmayı yaratmaz mı?
Aman dikkat..
…
“BARIŞ”IN GEREĞİNİ YAPIN
Hangi siyasi parti taraftarı olursanız olun, tahriklere kanmayın..
Siyasi mücadelenizi demokratik bir şekilde yapın..
Normal, çatışmasız siyasi çalışmalarla yapılacak bir seçim bu ülkenin lehinedir..
Ayrıştırma ve çatışma sadece bir kesime değil, her kesime ve ülkemizin bütününe zarar verir..
Bunu istemezsiniz değil mi?
…
Özetle..
Antalyaspor yönetimi, bence yerinde bir müdahalede bulunmuş, “çıkarılmaya çalışılan” bir çatışmanın önüne geçmiştir..
Siyasi partilerimize de diyorum ki;
Amacınız “toplumsal barış” ise, milletin ortak paydası olan “marşlarımızı” siyasi malzeme olarak kullanmaktan vazgeçin..
Yoksa, bunu kullanarak milleti çatıştırmaya çalışanlara engel olamazsınız..