“Asgari ücretle” çalışan bir arkadaşım dün, “abi, şu asgari ücreti yazar mısın” dedi..
“Günlerdir medyayı ve sosyal medyayı izliyorum da, bu ülkenin gerçekleri kimsenin umurunda değil, herkes ‘Rabbena Hep Bana’ davasında” diye de devam etti..
Etkilendim ve bugün işte böyle bir yazı çıktı ortaya..
…
KISTAS “ENFLASYON”
Biliyorsunuz..
Milyonlarca insan asgari ücretin belirlenmesini bekliyor..
Yaklaşık 7 milyon işçinin maaşını, 81 milyonu etkileyen zamları belirleyecek olan asgari ücret görüşmelerinde masaya değişik alternatifler getiriliyor..
En belirgin gelişme şu;
İşçiler, “gerçekleşen enflasyon oranında arttırılsın” diyor, işveren ise “hedef enflasyonu” istiyor..
Peki..
Bu talepler ne ifade ediyor, kaç liraya denk geliyor?
…
Bunu anlatacağım, ama önce herkesin bilmesi gereken bir şey var..
Hemen herkes “asgari ücreti hükümet belirliyor” zannediyor..
Hayır, asgari ücreti işçi ve işveren temsilcileri belirliyor, hükümet sadece “arabulucu”..
Hükümetin sorumlu olduğu tek şey; “enflasyonun artmasının önüne geçecek politikalar üretmek, yani ekonomik istikrarı sağlamak”..
…
Dönelim masaya..
Asgari Ücret Komisyonu'nun ilk toplantısında masaya hem işçi kesiminin hem de işveren kesiminin teklifleri geldi..
Pazarlıklar, bu teklifler üzerinden devam edecek..
İşçi kesimi enflasyonun yüzde 25 olarak kabul edilmesini ve bunun 2 bin lira belirlendikten sonra uygulanmasını istiyor..
Ayrıca refah payı da eklensin talebini dile getiriyor..
(İşveren kesiminin ise, devletin asgari ücret desteğinin sürmesi yönünde talebi bulunuyor..)
…
RAKAMLAR KONUŞUYOR
Şimdi bu talepleri rakamlara dökelim..
İşçi kesiminin talepleri:
Gerçekleşen enflasyon, “Yeni Ekonomi Programı”na göre yıl sonunda yüzde 20.8 olacak..
Büyüme ise yüzde 3.8 seviyesinde bekleniyor..
Bunun tamamını “refah payı” olarak koyup hesaplama yaparsak..
1- İşçi temsilcileri asgari ücretin, 2 bin 461 TL net, 3 bin 115.78 TL brüt olmasını istiyor..
2- İşveren kesiminin talepleri ise şöyle:
Gerçekleşen yerine hedef enflasyonun esas alınmasını ve asgari ücrete kamunun desteğinin artırılarak devam etmesini istiyor..
Yeni Ekonomi Programı'nda 2019 yılı hedef enflasyon yüzde 15.90 olarak belirtiliyor..
Buna göre hesaplandığında, işverenin kabul edeceği asgari ücret 1.857,88 TL net, 2.352.20 TL brüt maaş..
…
Bütün bu hesaplamalar yapılacak..
En az üç toplantıda masaya gelecek ve tartışılacak..
Bu toplantılar sırasında geçim endeksleri, fiyat artışları ve ailelerin ihtiyaçları gibi konular da konuşulacak..
Burada hükümet de “arabulucu” olarak devreye girecek ve “orta yol” bulunmaya çalışılacak..
…
KEŞKE 5 BİN TL OLSA
Birkaç gün içinde bunlar biter..
Ben burada asgari ücretle çalışan arkadaşımın söylediği, “bu ülkenin gerçekleri kimsenin umurunda değil, herkes ‘Rabbena Hep Bana’ davasında” şeklindeki sözlerine dönmek istiyorum..
Ekonomi o kadar çok çeşitli argümanlardan oluşuyor ki, tahmin bile edemezsiniz..
Temelde hepsi bir “para hesabı”..
Ama, bu hesabı etkileyen “insan psikolojisi” dahil, çok fazla etken var..
Keşke asgari ücret net 5 bin lira olabilse, bunu kim istemez?
Ama, “gelişmekte olan, geçmişteki hatalar nedeniyle üretimde hala ınga bebek durumunda bulunan ülkemizin gerçeklerini düşünmek zorundayız..
Kimse farkında değil belki, ama şu anda bir savaşın içindeyiz..
Ayrıca onlarca yıldır “terör” belasıyla boğuşuyoruz..
Çok para harcadığımız savunma sanayii ve teknoloji ürünlerini üretme mücadelesi veriyoruz..
Bütün bunların çok ağır bedelleri var..
Eğer dikkat edilmez, asgari ücret dahil bütün hesap-kitap işleri iyi yönetilmez ise, bu ülke geçmişte yaşadığımız krizlerden daha ağırıyla karşı karşıya kalır..
Bu nedenle, asgari ücret üzerinden hükümete yüklenip siyasi çıkar peşinde koşanlara itibar etmeyin..
İşçilerle işverenler “ülke gerçekleri” ışığında bir orta yol bulacaklardır..
…
Enflasyon düştükçe, zaten asgari ücret kendiliğinden artmış olacak..
Bunu da unutmayın..