Muratpaşa Belediyesi Basın Bürosu’ndan geçilen “haber bülteni”ndeki başlık şöyle:
“Başkan Uysal’dan tarihi konuşma..”
Bu başlığı görünce, “bir belediye başkanı nasıl bir tarihi konuşma yapmış acaba” merakıyla yazıyı okudum..
Bu açıklamayı okuyanınız vardır okumayanınız vardır..
Bugünkü yazımı, Uysal’ın bu açıklamasıyla ilgili konulara ayıracağım için, önce “tarihi(!) konuşma” bültenini size özetlemek istiyorum..
…
Bu arada..
Dünkü yazımı da hatırlamanızda, Atatürk’ün Cumhuriyeti ilan etmek için 29 Ekim’i özel olarak seçmesine rağmen Ümit Uysal’ın iki yıldır 28 Ekim’de “alternatif bayram” kutlaması yaparak “Atatürk’ü hiçe saydığını” da bilmenizde fayda var..
…
İĞNEYİ KENDİNE
Bülten aynen şöyle diyor:
Antalya’da Muratpaşa Belediyesi’nin düzenlendiği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında Belediye Başkanı Ümit Uysal, “Çocuklarımızın ‘Türküm, doğruyum, çalışkanım’ demesinde faşizm bulmaya çalışıyorlar. Kardeşim, sizde demokratlık varsa, cezaevindeki gazeteci sayısını düşürün. Sizde demokratlık varsa hakimlerin ve savcıların üzerindeki baskıyı kaldırın, yargı bağımsızlığı getirin. Sizde zerre kadar demokratlık varsa, kişisel hak ve hürriyetleri genişletin, gelir dağılımı uçurumunu engelleyin” diye konuştu..
…
Bırakın “Başkan” olmasını, bir insan başkalarına bir şey söylerken, önce kendisinin ne olduğuna, kendisinin ne yaptığına ya da yapmadığına bakacak..
Yani; “iğneyi kendine çuvaldızı başkasına batıracak”..
Hatırlar mısınız; 2009’da seçim çalışmaları yapılırken CHP’liler, “köprülü-tünelli kavşaklar yanlış yıkacağız, stadyumu yaptırmayacağız, Antalya’nın kalbine hançer saplatmayacağız, akıllı kart uygulamasını kaldıracağız” gibi vaadlerle propaganda yapmıştı..
Ve iktidara geldikten sonraki 5 yıl Antalya’ya “azap” çektirmişlerdi..
- “Yanlış, yıkacağız” dedikleri kavşaklardan hiçbirini yıkamadıkları gibi, “doğru ya da yanlış” bir tane kavşak bile yapmadılar..
- Stadyum projesini iptal ettiler, akıllı kartı kaldırdılar, Antalya halkının cebinden “hovardalık” yaptılar, 150-200 trilyon lira tazminat ödettiler..
- Dünya Basketbol Şampiyonası’nı Kayseri’ye kaptırdılar, en az 150 milyon dolar nakit kaybın dışında Antalya milyarlarca dolar harcasak yapamayacağımız tanıtımdan oldu..
- Ve Antalya, şu anda “süslü sözlerle/sloganlarla prim toplamaya çalışan” Ümit Uysal’ın yaptığının aynısını yapan o zamanki CHP’li başkan ve yöneticiler yüzünden 5 yıl hizmet alamadı..
Sadece, “alternatif çelenk törenleri, alternatif bayram kutlamaları” ile kafaları bulandırdılar..
…
GERÇEĞE BAKMIYOR
Şimdi sıra Ümit Uysal’da..
Ne diyor?
“Çocuklarımızın ‘Türküm, doğruyum, çalışkanım’ demesinde faşizm bulmaya çalışıyorlar, kardeşim, sizde demokratlık varsa, cezaevindeki gazeteci sayısını düşürün, sizde demokratlık varsa hakimlerin ve savcıların üzerindeki baskıyı kaldırın, yargı bağımsızlığı getirin..”
İnsan bunu söylerken biraz utanır..
1- Sosyal medya dahil, hiçbir yazıda veya söylemde, “çocuklarımızın ‘Türküm, doğruyum, çalışkanım’ demesinde faşizm bulan” birini ne gördüm ne duydum..
2- Cezaevindeki gazetecilerin hiçbiri, “gazetecilik faaliyeti” nedeniyle cezaevinde değil..
3- Yargı bağımsız olmasa, bu hükümetin kaldırdığı “Andımız” konusunda “devam” kararı alabilir miydi?
4- Hiçbiriniz bana, “dünyada Türkiye’den daha çok hak ve özgürlüğe sahip bir tek ülke” gösteremezsiniz..
5- Maaş ödenemeyen günlerden, evde çocuk bakan yakınlara kadar ödenen ücretlere gelindi.. Enflasyon yüzde 120’lerden yüzde 10’lara 15’lere indirildi, dolayısıyla alım gücü de arttı.. Uzayı bilemem, ama dünyadaki hiçbir ülkede “gelir dağılımı uçurumu” kapatılamadı..
Bütün bu gerçekleri gözardı edeceksin..
“Tarihi konuşma” diye tanıtılan bültenle ve süslü sözlerle “popülizm” yaparak, “aday” olmayı garanti etmeye çalışacaksın..
Yok böyle yağma, vatandaşın kandırılmasına göz yumamam..
…
DEMOKRATLIK VARSA
Şimdi Uysal’a soruyorum;
1- İnsanları 40-50 yıldır oturdukları evlerde oturtabilmenin yollarını bulmak yerine, niye ihaleye çıkıp mağdur ediyorsun?
2- Kendi belediyende gelir dağılımı uçurumunu niye sağlamadın?
3- Bir önceki Başkan’ın yaptığı hizmetlerin tabelalarını değiştirerek “kendi projen gibi gösterip” niye emek hırsızlığı yaptın?
4- “Büyükşehir’e adaylık müracaatını yaparken” mesai saatleri içinde belediye personelini partinin önüne taşıyıp “kamu hizmetlerini” niye aksattın?
5- “Vatandaş istiyor” bahanesiyle “korunması gereken falezleri” delik-deşik ederek plajları yaparken, işletmeciler konusunda niye çifte standart uyguladın?
Daha çok var, yerim dar..
Ama, bu kadarı bile Ümit Uysal’ın konuşmasının “tarihi” değil, “popülist” olduğunun kanıtıdır..
…
Eğer Uysal’da zerre kadar demokratlık varsa..
“Ben bu belediyecilik işini beceremiyorum” diyerek kenara çekilir, bilenlere yer açar..