Dün iki güzel haber okudum, hoşuma gitti..
Ama, “ülkesini aşağılamak” için elinden genli yapanlar aklıma gelince, içimi yine karamsarlık kapladı..
…
GÜZEL HABERLER
Haberler şöyleydi:
1- TÜBİTAK BİLGEM´in tasarlayıp geliştirdiği milli lazer silahı ARMOL, kabul testlerini başarıyla geçerek Türk Silahlı Kuvvetleri'nin envanterine girmeye hak kazandı..
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank´ın sosyal medya hesabından yayınlanan videoda, lazer silahının çelik levhayı deldiği, patlayıcı ve düzenek kablolarını tahrip ettiği, yaklaşan dronu vurarak düşürdüğü görülüyor..
2- Türkiye’nin denizlerdeki gücüne güç katacak olan Milgem Projesi kapsamında hayata geçirilen 4’üncü savaş gemisi TCG Kınalıada (F-514) törenle Deniz Kuvvetleri’ne teslim edildi..
Kınalıada’nın gerekli olan tasarım, araştırma-geliştirme, tedarik ve hizmet alımı kapsamındaki çok sayıda eş zamanlı proje, yerli ve milli imkanlar ölçüsünde yürütüldü..
…
Bu gelişmeleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan şöyle değerlendirdi:
“Türkiye geçmişte arzu ettiği gemileri ve uçakları parasıyla dahi alamıyordu..
Hala da vermek istemeyenler var..
N’oldu, vermediler ve uyuyan devi uyandırdılar..
Madem uyuyan devi uyandırdılar, sonuçlarına da katlanacaklar..”
…
BU BİR BAŞARIDIR
Evet, Türkiye son 17 yılda inanılmaz başarılara imza attı..
Nedir bu başarı?
- Neredeyse köylere kadar uzanan ve Türkiye’nin her yanına ulaşan bölünmüş yolları, otobanları, hızlı trenleri, tünelleri, kaymak gibi asfaltları bir kenara koyuyorum..
- Bütün illere yapılan havaalanları sayesinde, her kesimden vatandaşın “otobüsten daha ucuza uçakla seyahat etmesini” bir kenara koyuyorum..
- Sosyal güvenlik ve sağlık sistemi sayesinde insanımızın “sağlık kurumlarına” kolaylıkla ulaşmasını bir kenara koyuyorum..
- Mega projeler ve yatırımlarla, “enerji ihraç eder duruma gelmemizi” bir kenara koyuyorum..
- Çalışana-çalışmayana, anneye, anneanneye, dedeye, kardeşe, baldıza sağlanan “sosyal hak ve yardımları” bir kenara koyuyorum..
- Ülkenin işsizlik noktasından “iş beğenmeme” noktasına gelmesini bir kenara koyuyorum..
- İktidar partisinden başkan seçilen il ve ilçe belediyelerin sağladığı hizmet ve yatırımları bir kenara koyuyorum..
- Ülkemizin yaklaşık 50 yıldır süren terör belasından kurtulma noktasına gelmesini bir kenara koyuyorum..
- Ve bunlara benzer daha birçok reform ve projeyi-hizmeti de bir kenara koyuyorum..
Özellikle..
Yüzde 90’ı dışarıya giden onmilyarlarca dolarlık “askeri harcamalar”a Türkiye bütçesinin üçte birini veriyorduk..
Şimdi bu paranın en az yüzde 80’i Türkiye’de kalıyor, giderek yüzde 100’e yaklaşıyoruz..
Milli imkanlarla, milli projelerle “savunma sanayimizi” oluşturduk, kendi üretimimiz kendimiz yapar hale geldik.
Ülke güvenliğimizin sağlanması konusunda “dışa bağımlılık”tan hemen hemen kurtulduk..
Hatta, savunma sanayinde “ihraç eden ülkeler” arasına bile girdik..
İşte bu, bir “BAŞARI”dır..
…
YARATIK BUNLAR
Erdoğan’ın dediği gibi; “O gelişmiş ülkeler madem uyuyan devi uyandırdılar, sonuçlarına da katlanacaklar”..
Bugün savunma sanayi, yarın teknolojinin diğer alanları..
Ama..
“İçimizdeki hainler” hala bu hizmetleri gerçekleştiren Erdoğan ve ekibine “kulp takma” yarışı yapıyor..
“Efendim, evet helikopteri yapmışız ama, motorunun bilmem ne parçası hala dışarıdan geliyor”muş..
“Efendim, evet tank, motor, gemi, uçak, helikopter, İHA-SİHA yapıyormuşuz ama, bunların bilmem ne parçası için hala dışa bağımlı” imişiz..
“Efendim, yerli araba üreteceğiz demişiz ama, ortada hala bir araba göremiyorlar”mış..
Mış mış da mış mış..
…
El insaf..
Dünyanın 4-5 ülkesi bugünkü durumlarına 70-100 yılda gelebildiler..
Onların 50-60 yılda geldiği noktaya Türkiye 10 yılda geldi..
Hatta, bazı konularda o “dev”lere rakip oldu..
Sen bunları görme..
Türkiye’nin başarılarını itibarsızlaştırma yarışı yap..
Türkiye’yi küçümseyen yazılar yaz, paylaşımlar ve konuşmalar yap..
…
İYİ ŞEYLER BATIYOR
Bunlara sadece “hain” demek, hainliğe bile haksızlık olur..
Bu kadar mı ülkenize düşmansınız?
Kıskançlık-çekemezlik bu kadar mı sardı benliğinizi..
Kompleksleriniz ve çıkarlarınız bu kadar mı kör etti gözlerinizi?
…
Bir haber duyuyorum, moralim düzeliyor..
Ama, “bu yaratıklar” aklıma gelince içimi afakanlar basıyor..