Bugün de “pis insanlar”ı konuşalım biraz..
Hatta tartışalım..
Ve bakalım kimler “alınganlık” yapacak..
…
HER YERDELER
Pikniğe gidiyorsun, ormanı yakıyorsun..
Sahile gidiyorsun çöpünü orada bırakıyorsun..
Adını duyduğun her kumsala, her tatil beldesine, her köye, her parka gidiyorsun çocuğunun altını değiştirdiğin bezini oraya atıyorsun..
İçtiğin biranın şişesini arkandan kim toplayacak, bilmiyorsun..
Yetmiyor pet şişeye işiyor, sidikli çöpünü de her yere bırakıyorsun..
Evde çöp koyacağın bir yer yokmuş gibi, pencereden halı, kilim, sofra bezi silkeliyorsun..
Arabanın camını açıp, sigara paketini, külünü, çöpünü yola atıyorsun..
…
Nereye gitsek senin pisliklerini görüyoruz..
Her dağ başında, her deniz kıyısında, her doğal parkta, her doğal güzellikte..
Dünyanın en güzel, en özel, en eski tarihi eserlerine sahip olsak ne fayda, sen en mahrem mağaraların duvarlarına bile o saçma sapan adını yazıyorsun..
…
Üstüne başına bakınca insana benziyorsun, ama ne yazık ki olamıyorsun..
Çocukların karınca yuvalarını bozuyor, bön bön bakıyorsun..
Sokak köpeğine taş atıyor, sırıtıyorsun..
Kedinin yavrularını alıp ölümüne sebep oluyor, iyi bir şey yapıyor sanıyorsun..
Kuşların yuvalarını dağıtıyor, kıs kıs gülüyorsun..
Doğal yaşam parklarında soyları tükenmek üzere olan her canlıyı avlıyorsun, bir de fotoğrafını çekiyorsun..
Sonra bunları sosyal medya da paylaşıyorsun..
Ve buralardan bakılınca “pek sosyal, pek afilli, pek modern, pek bilmem ne görünüyorum” sanıyorsun..
…
Kendinden başka hiç bir şeyi düşünmüyorsun..
Yaşadığın gezegenin ve hatta oturduğun sokağın bile farkında değilsin..
Saçlarını jöleleyip, kıçına da “kot”u çekince bir şey oldum sanıyorsun..
Hatta kimi zaman turist avına çıkıp kitap okuyormuş gibi yapıyorsun..
Oysa sen..
“Ne okuduğunu anlayacak zekaya sahipsin, ne de dünyayı görecek gözlere..”
Yazık ki; biz de senin verdiğin hasarı tamir için kendimizi paralayıp duruyoruz..
Keşke hiç doğmamış olsan..
Sensiz ne mutlu olurdu bu dünya..
…
“PİSLİKSEVER”LER
Elbette 'temiz ve temizliğe önem veren' insanlarımız var..
Ancak, ben -istisnaları hariç- “pisliği bu kadar seven” bir millet görmedim..
Parklarda, piknik alanlarında, hatta yollarda, güvenlik ve temizlik elemanları bazen ikaz ediyormuş..
Aldıkları cevaba bakın:
“Belediyenin işi ne, temizlesin..”
Bulundukları çevreyi kirletip, “belediyenin işi ne, temizlesin” diyenleri, eşeğin seviyesine bile çıkarmam..
…
Özellikle Antalya'da irili-ufaklı ne kadar park varsa..
Sahillerde ve ormanlarda ne kadar piknik yeri varsa..
Hemen hepsinde bir “pislik manzarası” görmeniz mümkün..
Belediye tabii ki temizlik yapacak..
Ama, bizler de insan olarak kirletmemek için elimizden geleni yapmalıyız..
“Temiz insan, temiz toplum” olmak bunu gerektirmez mi?
…
AKILLANMIYORUZ
Yıllardır, bu tür yazılarla bir “farkındalık” yaratmaya çalıştım, çalışıyorum..
Gördüğünüz gibi..
Aradan yıllar geçiyor, ama manzaramız hiç değişmiyor..
Telefonlar, evler, otobüsler, duraklar bile akıllanıyor da, “insan” hiç akıllanmıyor maalesef..
Maalesef..