CHP’nin Büyükşehir adayı, Konyaaltı’nın da 20 yıllık başkanı Muhittin Böcek..
Seçim çalışmaları kapsamında geçtiğimiz gün taksi, servis ve otobüs esnafıyla buluştu..
Ve tıpkı “Millet İttifakı liderleri” gibi, yine yalana, inkara ve suçlamaya başvurdu..
Bu buluşmada, “20 yılda Konyaaltı’nda çivi çakmadı, böyle biri Büyükşehir adayı yapılır mı” şeklindeki eleştiriler için de dedi ki;
“Konyaaltı’nda çivi çakmadı demek ayıptır.. Aralarında Konyaaltı’nda oturanlar var.. Konyaaltı iyi değilse neden oturuyorsunuz demezler mi insana?”
…
GÜZEL KONYAALTI
Ben Konyaaltı’nda oturmuyorum..
Ama, orada 50 senedir oturan tanıdıklarım, arkadaşlarım var..
Bu arkadaşlarımın söylediklerini ve “Böcek’in uydurmalarını” bir kenara bırakıp, yaklaşık 25 yıldır Antalya’da yaşayan biri olarak, “bir insan Konyaaltı’nda niye oturur” sorusuna cevap vermek istiyorum..
Dikkatle izleyin..
…
Konyaaltı, dünyanın en güzel “sahil beldelerinden biri”ydi..
Bir tarafta yemyeşil doğası, bir yanda masmavi denizi ve doğal plajı ile tarih boyunca gelip geçen herkesi kendine hayran bırakan bir beldeydi..
Hemen herkesin, “keşke benim de burada bir yerim, bir evim olsaydı” dediği yerlerden biriydi..
30-40 yıl önce sadece 3’er katlı 3 apartman falan vardı..
Antalya’nın “turizm potansiyeli” keşfedildikten ve turistik tesisler yapılmaya başladıktan sonra, Konyaaltı’na rağbet arttı..
Doğal olarak rantı da arttı..
Daha önce Antalya belediye başkanları, 1994’ten itibaren de belde başkanları, Konyaaltı’nın bu doğal halini korumak için ellerinden geleni yaptılar..
Hatta, beldenin ikinci Başkanı Muhittin Böcek, ilk döneminde de aynı yolu izlemeye çalıştı..
…
BÖCEK ÇOK DEĞİŞTİ
Ama Böcek’in sonraki 3 döneminde her şey değişti..
Konyaaltı’nın doğal yapısına uymayan imar planları ile sık sık yapılan “plan tadilatları” ile (Menderes Türel sayesinde dünyanın en güzel sahillerinden birine sahip olan) ilçe, “beton yığını haline” gelmeye başladı..
Sonunda da bugünkü hale geldi..
Eğer Türel Sahil Projesi’ni, Boğaçayı Projesi’ni, Tünektepe ve Teleferik Projesi’ni hayata geçirmese, Konyaaltı bugün “yaşam alanları elinden alınmış, her yağmurda sel baskınına uğrayan, dereleri pislik içinde, tarihi yerleri bile yokedilmiş, beton yığını bir ilçe”den öteye gidemeyecekti..
Çünkü; Muhittin Böcek, Konyaaltı halkı için değil, sadece “ticaret yapanlar” için çalıştı..
Bunu Konyaaltı’nda oturan çok kişi söylüyor..
İşte bu nedenle de insanlar, “Konyaaltı’na çivi çakmadı, böyle biri nasıl olur da Büyükşehir’e aday yapılır” diye Böcek’i eleştiriyor..
Şu anda sosyal medyada, “Muhittin Böcek’in Konyaaltı’na yaptığı bir hizmet söyleyin” diye sorulduğunda, paylaşımın altına bir kişi bile çıkıp “işte şunu yaptı” diyemiyor..
Böcek de çıkıp, “Konyaaltı iyi değilse neden oturuyorsunuz demezler mi insana” diye savunuyor kendini..
…
“O BİZİM OĞLAN”
1- “İnsanlar Konyaaltı’nda niye oturuyor?”
2- “Madem Muhittin Böcek bu ilçeye hizmet getirmedi, öyleyse niye 4 dönemdir Başkan seçiliyor”
Bunlara da cevap verelim..
…
Çünkü, insanların orada arsası veya iyi-kötü bir evi var..
Anadan-babadan kalmış yerleri var..
“Sahil beldesi” olarak cazibesi var..
Doğal güzellikleri var..
Dahası Muhittin Böcek olsa da olmasa da, turizm kenti Antalya nedeniyle “çok iyi bir rantı” var..
Yani, insanların orada oturması için çok fazla sebebi var..
Hizmet alsalar da almasalar da, orada oturacak ve yaşayacaklar..
…
Öte yandan, Antalya’da “hemşericilik” oldukça yoğun bir duygudur..
Her seçimde “ithal-yerli aday” tartışmaları yapılır..
Konyaaltı küçük bir yer, Muhittin Böcek de Konyaaltılı olduğu için, yöre halkı onu “bizim oğlan” olarak kabullenmiş..
Kabullenmiş de, “bizim oğlan belediyeciliği becerebilir mi” diye hiç düşünmemiş..
Sonradan Konyaaltı’na yerleşenler (ki büyük bir çoğunluğu emekli veya ticaret erbabı), her yabancı yere yerleşenin yaptığı gibi yörenin yerlisinin sözüne bakmış, ona göre yönlenmiş..
Son iki dönemdir de Böcek, “Tayyip nefreti ve para gücü” ile kendisine değil, partisine sarılanlar sayesinde seçilmiş..
Ve işte bugünlere gelmiş..
…
ANLATMAYA MECBURUM
Böcek de, Böcek’e inananlar da, cevabını aldı diye düşünüyorum..
Ama daha bitmedi..
Hepsi göz önünde olmasına rağmen, bir kesimin görmediği veya görmek istemediği Böcek’in yalanlarını, kopyacılığını ve kendine yarattığı rantı da anlatacağım..
Kendine rant yaratırken “Konyaaltı’nda yaşayan vatandaşlarına yaptığı kötülükleri, halka ait yerleri usulsüz kullanımlara nasıl müsaade ettiğini” de anlatacağım..
Seçimden önceki son haftamız bunlarla geçecek..
Çünkü, Antalya’nın ikinci bir “Akaydın faciası” daha yaşamasını istemiyorum..
Çünkü, ben “Antalya’ya en iyi hizmeti” veren ve verecek olanın seçilmesini istiyorum..
…
Sürç-i lisan edersem affola..