Sanırım fark edenleriniz vardır..
31 Mart seçimlerinden sonra, özellikle “İstanbul Büyükşehir belediye Başkanlığı” tartışmalarıyla birlikte “Türkiye’de bugüne kadar görülmeyen şeyler” olmaya başladı..
Örneğin; stadyumlarda ya da kulüp toplantılarında hiç “siyaset” yapılmamıştı, şimdi yapılıyor..
Örneğin; spor kulübü başkanları ile siyasetçiler “özel görüşmeler” yapmamıştı, şimdi yapıyorlar..
Ardından da tribünlere “siyasi pankartlar” asılıyor..
Bu durum, size normal geliyor mu?
…
KAFA BULUYORLAR
Yine farkındaysanız..
Söylemler ve eylemler, yani at izi ile it izi birbirine çok karıştı..
Bilgisizler “algı operasyonları” ile yönlendirilmeye başladı..
Bazı örnekler;
1- Atatürk’ün partisi CHP’li bir vekil, almış eline Alevi dedesi Seyid Rıza’nın fotoğrafı bulunan afişi, “idam edenlere hesap soracağız” diyor..
Oysa, Seyid Rıza’yı Atatürk astırmıştı..
Sizce bu vekil bunu bilmiyor olabilir mi?
2- CHP’liler her yıl Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını, “ABD’ye ve emperyalistlere karşı çıktı” diyerek “büyük vatansever” olarak anarlar..
Ama, aynı ABD’ye ve emperyalistlere karşı mücadele eden, onlara rest çeken Recep Tayyip Erdoğan’a düşmanlar..
Bunda bir gariplik yok mu?
3- Kemal Kılıçdaroğlu, yine Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını kastederek, “vatan onu parsel parsel satanların değil, uğrunda darağacına gidenlerindir.. Üç fidanın bağımsızlık meşalesi daima yanmaya devam edecektir” diyor..
47 yıl önce 273 “evet”e karşı 48 “hayır” oyu ile bu üç kişinin idam cezası onaylandı ve “evet” diyenler arasında çok sayıda CHP’li de vardı..
Sizce bunlar “neyin kafasını yaşıyor?
…
SU ÇOK BULANIK
İlginçliklere devam edelim..
Nebi Karakaş şöyle bir hesap paylaşmış:
“İstanbul’da iptal edilen oyların sayısı yüzde 3..
Tekrar sayıldığında bu oyların yüzde 5’inin Ak Parti’ye ait olduğu görüldü..
İptal edilmeyen oylarda bu oran, yaklaşık 400 bin oya tekabül eder..
15 bin oy farkla kazanmışlardı..
Oyların tekrar sayılmayıp seçimi yenilemek Ekrem’e yapılacak en büyük iyiliktir..”
Bu durumda, YSK’nın aldığı “seçim yenilensin” kararı Ak Parti’li aday lehine değil, CHP’li adayın lehine olmuyor mu?
Ve CHP’liler bu hesabı yapmamış olabilirler mi acaba?
Bence hesapları başka..
Gezi’de ağaç bahaneydi, şimdi de Ekrem bahane..
…
Türkiye’de seçimin iptali, yenilenmesi gibi konular zaman zaman olmuştur..
Sanki ilk defa oluyormuş gibi bir bardak suda fırtına koparanlara hatırlatalım..
1963’te Adalet Partisi’nin 6 puan farkla kazandığı seçim sonrası CHP YSK’dan “seçimin iptalini” istemiş..
Gerekçeleri de şu:
“Adalet Partisi adayı, çalıştığı kurumdan zamanında istifa etmemiştir..”
Yani yasal bir engeli vardır..
Peki, YSK ne yapmış?
Seçimi yenilememiş, mazbatayı AP’li adaydan alıp CHP‘li adaya vermiş..
Şimdi aynı CHP, yasal olarak sandık başında görev alması yasak kişilere yapılan itirazı haksız buluyor..
Öte yandan, mazbata karşı tarafa verildi diye de kimse sokaklara dökülmemiş, YSK’ya ve hükümete veryansın etmemiş..
Yani; Kurumlar CHP lehine bir karar verirse “yaşasın” aleyhine karar verirse “yaşamasın”..
…
Av. Ceren Deniz de “CHP zihniyetini” harika özetlemiş..
Diyor ki;
“Sanatçı Ak Parti’yi desteklerse yandaş, CHP’yi desteklerse çağdaş..
Köylü Ak Parti’yi desteklerse çoban-yobaz-cahil, CHP’yi desteklerse milletin efendisi..
Avukat Ak Parti’yi desteklerse hukuk bilmez, CHP’yi desteklerse bilgin-aydın..
Bıktık sizin bu kibirinizden..”
…
SAHİP ÇIKIN
Gördüğünüz gibi, Türkiye’de son zamanlarda gerçekten “çok şeyler” olmaya başladı..
Halkımız, içeriden ve dışarıdan her türlü tezgahın tam göbeğinde maalesef..
Her olay bize, “bu ülkenin bir beka sorunu var” diye haykırıyor adeta..
Yapacağımız tek şey, her söyleneni ve gösterileni sorgulamak..
Yoksa, bizi bizden öyle bir alırlar ki, uyandığımızda her şey bitmiş olur..
Diyorum ki;
Ülkenize sahip çıkın, ülkenize sahip çıkanlara da sahip çıkın..