Şişli’deki Feriköy Mezarlığı’nda çığlık atan bir kadın çırılçıplak bulundu..
Benzin istasyonu çalışanlarına, “polise haber vermeyin, taksi çağırın” dedi..
Ama, durum polislikti..
Ve çalışanlar polis çağırdı..
Kadın, “kuzenimin beni tanıştırdığı bir adam bana tecavüz etmek istiyor” dedi..
Polis, o adamı da bulup getirdi..
Adam, “saati 150 liradan birlikte olmak için anlaşmıştık, ama o parayı aldı kaçtı” dedi..
Her ikisi de birbirinden şikayetçi oldu..
…
SUÇ VE CEZA
Buraya kadar her şey, “hayatın akışı içinde normal” olarak karşılanabilir..
Ama, polis iki tarafı da araştırınca..
Bu defa her şey “anormal” bir hal alıyor..
Çünkü, kadın da adam da meğer birer “suç makinesi”ymiş..
…
İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamaya göre;
Kadının, “2 uyuşturucu kullanmak, 3 uyuşturucu ticareti, 2 hırsızlık, 9 yaralama, 3 tehdit, mala zarar verme, hakaret, 2 aile hukukundan kaynaklanan hükmün ihlali ve 2 ailenin korunması kanunun ihlali” olmak üzere toplam 25 suç kaydı var..
Adamın ise, “3 uyuşturucu kullanmak, yağma, yaralama, mala zarar verme, hakaret, parada sahtecilik, hırsızlık ve görev yaptırmamak için direnmek” suçundan 10 suç kaydı var..
Yani..
Her ikisinin de toplumdan tecrit edilmesi gerekiyor..
Ama..
Gördüğünüz gibi; ellerini kollarını sallayarak geziyor, umarsızca suç işlemeye devam ediyorlar..
…
İKİ ÖRNEK DAHA
Şimdi de kızı öldürülen bir “BABA”nın feryatlarına kulak verelim..
Aydın’ın Efeler ilçesinde Muhammet Gürsoy isimli bir delikanlı(!) arkadaşı Ekin Türkmen ile eski kız arkadaşı Merve Kotan’ı parkta birlikte görüp buna çok kızıyor..
Ve her ikisini de pompalı tüfekle öldürüyor..
Dün cenazede baba Salih Kotan diyor ki;
“Katilin hırsızlık, nitelikli yağma, tehdit, şantaj, resmi evrakta oynama gibi 11 ayrı suçtan sabıkası varmış.. Bu insan enteresan bir şekilde dışarıda dolaşıyor.. Tutuklanması için ne yapması bekleniyormuş, kızımı ve arkadaşını öldürmesi mi?”
Tam bir ahret sorusu..
…
Bir başka olay daha..
İstanbul’da Zivar Gol Ravan, Afganistanlı Najiha Arabzai’Yİ öldürdü..
Sonra da uzuvlarını kesti..
Tam bir canavarlık..
Ama..
Katil hakkında hazırlanan iddianamede Savcı ne dedi biliyor musunuz?
“Ravan bu cinayeti ‘canavarca hislerle’ öldürmedi..”
Evet aynı Savcı, “kasten öldürme” suçundan ceza istedi..
Ama bu, vicdanlarda oluşan “Erkek vuruyor Yargı koruyor” düşüncesini yok etmiyor..
…
YİNE “YARGI”
İşte “vehamet” burada başlıyor..
- Birileri bu ülkede “halkı kin ve düşmanlığa tahrik ediyor” serbest bırakılıyor..
- Birileri “başörtüsüne saldırarak” başkalarının özgürlüğünü kısıtlamaya çalışıyor, serbest bırakılıyor..
- Birileri nisanların inançlarıyla dalga geçiyor, görevini kötüye kullanıyor, serbest bırakılıyor..
- Birileri adeta birer suç makinesi haline gelmiş, ama serbeste dolaşıyor..
…
Sonunda n’oluyor?
Bu kişilerin serbestçe dolaşmasına imkan veren “YARGI”ya güven kalmıyor..
Toplum vicdanı, “adalet yerini bulmuyor” duygusuna kapılıyor..
Bu da insanları “kendi adaletini kendisi sağlama” yoluna sevkedebiliyor..
Bunun doğuracağı sonuçları düşünebiliyor musunuz?
…
ÖNCE “ADALET”
Bu tür insanların;
1- Suç işlemeye meyilli diğer insanlara örnek olacak şekilde..
2- Normal ve güvenli bir hayat sürmek isteyen insanları da rahatlatacak bir şekilde..
“Ağır bir ceza” çektirmeden veya bir akıl hastanesinde rehabilite edilmesini sağlamadan, toplumun içine karışmaları mutlaka önlenmelidir..
“YARGI” bu riskleri görmeli, kararını da buna göre vermelidir..
Çünkü, suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş ve suç işlemekten sakınmayı da bırakmış bu tür insanların toplumun içinde rahatça dolaşması, “toplum vicdanını” rahatsız etmektedir..
Bu da, “en büyük hukukun çiğnenmesi” demektir..
“Adalet”e herkesin ihtiyacı var..