Büyükşehir Başkanı seçilen Muhittin Böcek’in “tebrik” ziyaretleri sırasında yaşananları ve Deniz Baykal’ın Böcek’i ziyareti sırasında olanları, sosyal medyada gördünüz, izlediniz..
Yapılan eleştirileri ve yorumları da sanırım okudunuz..
Bu arada, CHP İl ve ilçe başkanlarının Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın toplantı salonunda yaptığı toplantıyı da izlediniz, gazetelerde okudunuz..
Bugün, izninizle bu konularda bir-iki kelam etmek istiyorum..
Çünkü..
Hem Büyükşehir’in yeni Başkanı’nı tanıyın-anlayın, hem de Büyükşehir binasının CHP’lilere değil, bütün Antalya’ya ait olduğunu anlatalım istiyorum..
Anlatalım ki; gelecek günlerde Antalya’yı ne bekliyor, birlikte anlayalım..
…
180 DERECELİK DÖNÜŞ
Muhittin Böcek, tebrik için gelenlere kendini öptürmedi..
Kim öpmek için uzansa kendini geri çekti, tokalaştı..
Yanındaki görevlileri “öpmek yok, öpmek yok, yürüyün çabuk” diyerek, deyim yerindeyse “yasak savdı”..
Böcek, kendisine sarılıp elini öpmek isteyen genç bir kadını da itekledi, ardından ite-kaka yanından uzaklaştırdılar..
Oysa seçimden önce Böcek, kendisini öpmek istemeyenleri bile öpüyordu..
Bu yetmedi, Böcek bir ara, vatandaşları eliyle iter gibi yaptı ve “arkadaşlar açılın da biraz nefes alalım” demeye başladı..
Oysa, seçimden önce hiçbir kalabalıktan bunalmamıştı..
Aksine, kalabalık daha da artsın istiyordu..
…
Önceki gün de, kendisini CHP’ye alan Deniz Baykal’ın ziyareti sırasında “olacak şey değil” dedirten davranışlarda bulundu..
Baykal konuşmayı uzatınca sıkıldı, “daha ne kadar sürecek” der gibi ellerini iki yana açtı..
Konuşması biraz daha uzayınca Böcek yerinde oturamaz oldu..
Yan tarafta, arkada fısıldaşmalar başladı..
Ve Böcek, Baykal’ın konuşması devam ederken yanından kalktı birilerini öptü, bir de tablo hediyesini aldı..
Yani, “yahu Baykal yeter, işimiz gücümüz var, kalk git artık” der gibi hareket etti..
…
Hatırlayın; Böcek seçim kampanyası boyunca “hoşgörü” edasıyla ortalarda dolaştı..
Ve “herkese eşit mesafedeyim, herkesin belediye başkanı olacağım, belediyenin kapısını bütün ideolojik eğilimlere açacağım” diyerek insanlara yaklaştı..
Bu arada, “siniri alınmış ve hazımlı adam” rolü oynadı..
Siz ne söylerseniz söyleyin, hangi ithamı yöneltirseniz yöneltin, karşınızda öteki yanağını da uzatan hoşgörülü bir “Böcek” vardı..
Ama, seçimin ardından 180 derece dönüş yapan sinirli, insanlara karşı hoşgörüsüz, hatta kendisini CHP’ye alan eski bir genel başkana karşı kayıtsız bir Böcek çıktı karşımıza..
Bunların hepsi, “görüntülerle sabit olduğu” için, değerlendirmeyi size bırakıyorum..
…
ORASI CHP BİNASI MI?
Geçelim CHP’li il-ilçe başkanlarının Büyükşehir’de yaptıkları toplantıya..
Yer, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bürokratlarıyla Antalya’yı masaya yatırdığı toplantı salonu..
Yani; sadece CHP’lilere değil, hangi görüş ve düşüncede olursa olsun “bütün Antalya’ya ait” bir mekan..
En azından önceki güne kadar bu amaçla kullanılıyordu..
İl Başkanı Ahmet Kumbul sosyal medyadan, “Büyükşehir belediye başkanımız Muhittin Böcek’le ve ilçe başkanlarımızla biraraya geldik” diye bir fotoğraf paylaştı..
O fotoğrafı dün “REZALET” başlığıyla kamuoyuna aktardık..
Dikkatinizi çekmiştir, fotoğrafta Muhittin Böcek yok..
Ahmet Kumbul’un ilçe başkanlarıyla yaptığı “toplantı” var..
Yani CHP Antalya teşkilatı, CHP İl binasında yapması gereken toplantıyı, “nasıl olsa başkan bizden, biz burayı da kullanırız” diyerek, Antalya halkına ait olan bir yeri resmen “CHP İl binası” haline dönüştürdü..
Hatırlayın..
2009 yılında Mustafa Akaydın da seçildiğinde, Büyükşehir Belediyesi’nin bayrağı indirilmiş, yerine CHP bayrağı çekilmişti..
…
Ne diyordu Böcek?
“Herkese eşit mesafedeyim, herkesin belediye başkanı olacağım..”
Daha göreve başlar başlamaz, “kimlere hangi mesafede olduğunu” ve “kimlerin başkanı olacağını” ortaya koydu..
Kimini öperek, kimini itekleyerek, kimini dinlemeyerek, kimini de görmezden gelerek..
Bunlar size bir şey anlatıyor mu?
…
BUNLARI ANLAR MI?
Umarım, Muhittin Böcek bu tutumunun yanlışlığını çabuk farkeder..
Cemal Altan ne güzel söylemiş;
“İnsan doğası gereği eleştirilmedikçe hep doğru yaptığına inanır..
Bazen düşüncesinin körü olur, bazen de ideolojisinin esiri..
Bunu genellikle hatırlatan da muhalif olanlardır..”
…
Ben hatırlattım..
Bakalım kim ne anladı..