Son 15 yıldır, “kendi kendimize yetelim, bağımsız kalalım” diye mücadele eden Ak Parti iktidarına karşı “itibarsızlaştırma” yarışı yapan CHP’nin, “nasıl bir Türkiye”den yana olduğunu anlayın diye..
“Mazi”ye doğru şöyle bir uzanalım mı?
…
“Marshall yardımı” diye bir şey var, biliyorsunuz..
Bilmeyen varsa, iyi bir öğrensin bence..
Çünkü, CHP’nin Türkiye’yi 60 yıl boyunca ABD’ye nasıl mahkum ettiğinin “KANITI”dır bu..
Ve aynı zamanda “Erdoğan gitsin, Türkiye böyle devam etsin”inin de kanıtıdır..
İyi okuyun..
…
“SÖMÜRGE” HAREKATI
İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, ülkeleri fethetmenin ve sömürgeleştirmenin yolunun “para” olduğu iyice anlaşılınca..
ABD sömüreceği ülkeleri kendi kafasına göre, “yardıma ihtiyacı olan ülkeler” olarak sınıflandırdı..
Ve bu ülkelere silah, araç ve para yardımı yapmaya karar verdi..
Olay, “yardım etmek” gibi insani bir olgu olarak anlaşılsın diye de bu “sömürgeleştirme harekatı”nın adına “Marshall Yardımı” dedi..
Daha sonra bunu Dünya Bankası ve IMF ile devam ettirdi..
IMF’yi anlatmaya gerek var mı bilmiyorum..
Şu kadarını söylesem, sanırım yeter;
“IMF’den kredi almış, IMF’nin ekonomi politikalarını uygulamış ve bu sayede kalkınmış-borcunu ödemiş-gelişmiş-üretmiş bir tek ülke yok dünyada..
Ve biliyorsunuz, Türkiye de bu “esir devletlerden” biriydi 2008 yılına kadar..
IMF'den ilk borç 1961 yılında yapılan stand-by anlaşması ile Cemal Gürsel hükümeti tarafından alınmıştı..
Kimin ısrarıyla biliyor musunuz?
CHP Genel Başkanı ve “Koalisyon Başbakanı” İsmet İnönü’nün ısrarıyla..
Tıpkı 1948’de, “CHP’li bir Cumhurbaşkanı” olarak Marshall Yardımı alalım diye Türk kamuoyuna bastırdığı gibi..
Ve mayıs 2008’de Recep Tayyip Erdoğan, IMF ile Türkiye’nin ilişkisini kesti..
O günden itibaren de ABD ve içimizdeki/dışımızdaki müttefikleri (CHP başta olmak üzere) Erdoğan’ın ipini çekmeye çalışıyor..
Çünkü, “bağımsız ve kendine yeten, üreten bir Türkiye”nin sömürülemeyeceğini çok iyi biliyorlar..
Nitekim, Zeytin Dalı Harekatı ile bunu bütün dünya gördü/görüyor..
…
NASIL BİR YARDIM(!)
Gelelim “Marshall Yardımı”na..
Türkiye, Amerika’nın Marshall Planı’na dahil edilmemişti..
Çünkü, “biz dahil etmeyelim, Türkiye kendisi istesin” diye bir taktik uyguluyordu.. (Bunu aynı şekilde IMF ile ilişkilerde de defalarca kullandı)..
taktikleri de tuttu..
İsmet İnönü doğrudan doğruya ABD hükumetine başvurarak, “Türkiye’nin de Marshall Planı’na dâhil edilmesini” istedi..
Ve ABD, istediği şartları koyarak 4 Temmuz 1948 tarihinde Türkiye’yi yardım(!)a dahil etti, imzalar atıldı..
…
Şartlara ve uygulamalara dikkat..
Türkiye, Marshall Yardımları çerçevesinde 1948-1951 yılları arasında, ABD’den hibe olarak toplam 62 376 000 dolar yardım aldı..
Türkiye, aynı yıllar arasında ABD’den yaklaşık 72 milyon dolar borç aldı..
Anlaşmaya göre;
“Bu borçların ödenmesine 1952 temmuzundan itibaren başlanacak, 1956 yılına kadar ABD’ye yalnız faiz tutarları ödenecek, o tarihten sonra da 35 sene süre ile yüzde 2.5 faizle gerek ana para, gerekse faizleri, bir arada ve eşit taksitlerle ödenerek borç kapatılacaktır..”
Ama, ABD bu parayı alıncaya kadar adamlarını (yani CIA ajanlarını) Bakanlıklarda bulunduracaktı..
Bulundurdu da..
Böylece Türkiye Cumhuriyeti devletinde ABD’nin bilmediği hiçbir sırrımız kalmadı..
Durumu anladınız mı?
…
TAM BİR FELAKET
Bir de “teknik yardım” adı altında verdikleri yardım(!) var ki, sormayın..
Askeri yardımlar ise tam bir felaket..
ABD’den getirtilecek teknik uzmanlarla, yardım gören ülkeden staj, tetkik gezisi ve buna benzer nedenlerle dışarıya gönderilen teknisyen, mühendis ve benzeri elemanların ve meslek erbabının gittikleri ülkelerdeki zaruri masrafları Türkiye karşılayacak..
Askeri yardımın büyük bölümü 2. Dünya Savaşı’nda kullanılmış, kullanım süresinin dolmasına az kalmış, hasarlı ve ABD’nin artık kullanmadığı silah ve malzemeydi..
Yardımın ancak çok küçük bir bölümü modern ve kullanılmamıştı..
Daha da önemlisi..
Bu silah ve malzemenin mülkiyeti, Temmuz 1947 Antlaşmasının 4. maddesi gereği ABD’ye aitti..
Ve ABD’nin onay vermediği durumlarda Türkiye tarafından kullanılması mümkün değildi..
Ayrıca..
Türkiye’ye verilen bu malzemenin bakım ve yedek parça giderleri de Türkiye bütçesinden karşılanacaktı..
Buna yılda yaklaşık 145 milyon dolar ayrılması gerekiyordu..
Bu da Türkiye’nin ekonomisinde çok büyük sıkıntıya neden oldu..
62 milyon dolar hibe, 72 milyon dolar borç ve askeri/teknik yardım karşılığında harcanan 145 milyon dolar..
Adı da “Marshall Yardımı”..
…
NASIL BİR TÜRKİYE?
İşte CHP’nin kurduğu ve 60 yıl boyunca “sorunsuzca” süren, şimdi de “Erdoğan gitsin de devam etsin” dediği düzen/sistem bu..
CHP’nin, “nasıl bir Türkiye”den yana olduğunu anlayın artık..
Ve karar verin;
İstediğiniz Türkiye bu mu?