CHP’de “parti içi demokrasi”nin bir hikaye olduğu artık gün yüzüne çıktı..
Başkanlık sistemiyle ilgili referandum öncesinde başlayan “diktatör Erdoğan” söylemini çıkarıp CHP’lilerin ağzına sakız eden Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na bakın..
- “Kendi kanunlarını” uyguluyor..
- “Yasaklar” getiriyor..
- “Dediklerimi yapmayanlar çıksın gitsin bu partiden” diyor..
Yani; tam bir “diktatör” gibi davranıyor..
…
Bugün de, TV ve gazetelerde yer alan ve CHP’nin bu yanını anlatan bir haber aktaracağım sizlere..
“Manzara”yı çok daha iyi göreceksiniz..
…
BAY KEMAL KÜKRÜYOR
CHP’de “diktatör Kemal” kanunları devreye girdi..
Artık vekiller televizyon programlarına izin almadan çıkamayacak..
Röportaj vermek için de partinin onayı şart..
…
Detaylandıralım..
Kılıçdaroğlu’nun kurultay öncesi söylediği sözler, parti yönetimi tarafından yazılı olarak milletvekilleri ve Parti Meclisi (PM) üyelerine “yazılı uyarı”ya dönüştürüldü..
CHP basınla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı, milletvekillerinin izin almadan televizyonlara çıkıp görüş açıklaması ve röportaj yapmasını yasaklayan bir uyarı mektubu gönderdi..
Parti içi meselelerin de medya önünde konuşulmamasının istendiği notta vekillere, yapılan röportajların yayımlanmadan önce Genel Merkez tarafından kontrol edileceği duyuruldu..
…
“CHP Medya Tutum Belgesi” adı altındaki metinde, milletvekillerine getirilen yasaklar 4 madde halinde sıralandı..
CHP üyeleri ile yönetici ve seçilmiş kişileri, stratejik önemdeki konular hakkında şahsi görüş ve kanaatlerini açıklayamayacaklar..
Metindeki ilk madde..
“Anlık sorularla muhatap olsalar dahi, Parti Meclisi’nden geçmemiş, Genel Başkan, Parti Sözcüsü, MYK üyeleri, Grup Başkanvekillerince açıklanmamış stratejik açıklamalardan kaçınırlar..”
…
MUHALİFLERE GÖZDAĞI
İkinci madde..
“Medyaya çıkmadan önce partimiz üyeleri, yönetici ve seçilmiş kişiler izin alırlar.. Milletvekillerimiz, TBMM nöbetçi grup başkanvekilinden, seçilmişler de CHP basınla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısına bilgi verirler..”
Metinde parti içi muhaliflere gözdağı verildi..
Üçüncü madde..
“Partimiz CHP’nin iç sorunları, yetkili kurullarında tartışılır, parti içi sorunlarımız medya ve kamuoyu önünde tartışma konusu yapılamaz.. Partimiz ve partililerimizi yıpratacak söz ve eylemler soru olarak yöneltilse dahi kesinlikle yanıtlanmaz.. Medya önünde partimiz tartışılmaz..”
Dördüncü madde..
“CHP’nin görüşü olmayan söz ve fikirler, parti görüşü olarak kamuoyuna aktarılamaz..”
…
Yine vekillere gönderilen “CHP Medya İletişim Yönergesi”nde ise..
“CHP’li milletvekillerinin katılacakları televizyon programları ile ilgili davet alınca yanıt vermeden önce CHP’nin nöbetçi grup başkanvekiline, PM üyeleri ve diğer yetkililerin de basınla ilişkilerden sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına bilgi vermeleri gerektiği” bildirildi..
CHP’yi temsil edecek kişilere talimat;
1- Uzmanlık alanı doğrultusundaki televizyon programlarına konuk olmalı, uzmanlık alanı dışındaki programlara ilgili kişiler yönlendirilmelidir..
2- Röportajlar için de basım öncesi hazırlanan içerik görülmeli, onay verilmeden yayınlanmaması koşulu ile ilgili mülakatlar verilmelidir..”
3- Sosyal medyada parti politikasına uygun söylemler kullanılmalıdır..
…
YCHP VE PARTİLİ GAZETECİLER
İşte yeni CHP bu..
Kasım 2019 seçimlerinde “Başkanlık Sistemi” geldiğinde, CHP’nin adayı seçilirse Türkiye’yi gerçekten bir “diktatör” gibi yönetmek istediğini sanırım anladınız..
Gerçi gelecek sistem “diktatörlüğe” geçit vermiyor..
Ama CHP bu, her şeyi bekleyin..
Bakın, “parti içi demokrasi” bir anda ne hale geliverdi..
…
Öte yandan..
“CHP üyesi gazeteci” arkadaşlarıma da buradan bir ricada bulunmak istiyorum..
Bu “Kılıçdaroğlu kanunları”ndan sonra, bir gazetecinin olmazsa olmazı olan “objektif olma” özelliğinizi tamamen yitirdiniz..
Artık “resmen parti sözcülüğü” yapmak zorundasınız..
Artık “doğruya doğru – iğriye iğri” olamazsınız..
Ya partiden ayrılın ya da gazetecilik yapmayı bırakın lütfen..
Lütfen..