Hayatları CHP’nin içinde geçmiş, CHP için her türlü fedakarlığı yapmış iki insanın, “CHP’li iki yönetici” ile ilgili serzenişlerine dikkat edin..
“Niye CHP’yi tercih etmemeniz gerektiğini” çok iyi anlayacaksınız..
Bu iki yöneticiden biri CHP’nin “edep”ten nasibini almamış Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Şahin, diğeri de “sözünün eri olmayan” İl Başkanı Ahmet Kumbul..
Anlatalım..
…
SİYASİ(!)YE BAK
Hasan Şahin, önceki gün sosyal medyada bir yazı ve bir resim paylaşmış..
Yazısını bir “eleştiri” olarak kabul edebilirsiniz..
Müzmin muhalif partisinin görüşü doğrultusunda, kentinin iktidardaki belediye başkanını (cahilce de olsa) eleştiriyor, bu olabilir..
Ama, bu eleştirisine koyduğu fotoğrafı edebe, etiğe, insanlığa sığdırmak mümkün değil..
Fotoğrafta; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’in bir resmi ve şu ifade var: “anaaaa koca Antalya’yı batırdım ya la……”
Aklı sıra, “aşağılıyor”..
(NOT: Antalya batmış mı çıkmış mı, onu da bir başka yazımda anlatacağım..)
…
Bakın bu manzaraya CHP’li Murat Kat ne diyor:
“CHP Antalya Muratpaşa İlçe Başkanı Hasan Şahin'i severim..
Bu resimde yazanlar, siyasi nezakete yakışmaz..
Siyaset bu olmamalı..
Bu resimdeki paylaşım CHP’ye de yakışmaz..
CHP ağzı böyle olmamalı..
Bu sadece AKP seçmeninde üzüntü yapar, kendi seçmenimizde alkış-siyaset böyle olmaz..
Senin meclis üyelerin, başkanın, sözcün var, değil mi?
Hesap sorulur, bu ayrı şeydir..
Bir eleştiriyi paylaşmak-duyurmak da ayrı bir şeydir..
Türel’e yaptığı borçları yüzünden demediğini bırakmıyorsun..
Peki; sorumlu olduğun ilçenin Belediye Başkanı Ümit Uysal'ın borç batağını, arsa, daire, mülk satışlarını niye hiç söylemiyorsun başkanım?
Gelin biz önce kendi evimizin önünü süpürelim..
Ne dersiniz?”
…
Murat Kat’a vereceğiniz bir cevap var mı?
…
BU DA KUMBUL
CHP’nin Antalya İl Başkanı Ahmet Kumbul’a gelince..
Hani, “seçilinceye kadar atıp-tutmayı” anlarım da, seçildikten sonra özellikle kendi partilisine verdiği sözü bile tutmamasını anlayamam..
“Kendi partilisine bunu yapan, diğerlerine ne yapmaz” demekten kendini alamıyor insan..
…
Hayatını CHP’ye adamış TC Gülsüm Yaşoğlan anlatıyor:
“24 Haziran seçimlerinden 2 gün önce CHP İl Gençlik Kolları’nın odasından ‘Nicon D 7000 marka fotograf makinasi ile 18-105 lensi ve Nicon SB 900 flaşı, makinamın apartları çalındı..
Orada çalışan çaycının oğlundan şüphelenildi ve çaycıyı işten çıkarttılar..
Ama, bu çaycıyı 1 ay içinde Muratpaşa Belediyesi’nde işe başlattılar..
İl Başkanı Ahmet Kumbul ile Gençlik Kolları Başkanı Musa Gül, çalınan fotoğraf makinesinin yerine yeni bir makine alma sözü verdi..
Aradan bir süre geçti, defalarca, ‘makine alacaktınız ne oldu’ diye sormak için aradığımda telefonuma çıkmadıkları gibi, benimle muhatap bile olmadılar..
Mesajlarla yaptığım ısrarımla yaptığımız görüşmede ise, sorunun muhatabı olmadıklarını, konuyu polisin çözmesi gerektiğini söylediler..
Ve verdikleri sözleri yediler..
Çabalarım boşunaydı..”
…
BOŞUNA ERİMİYOR
TC Gülsüm Yaşoğlan şu anda işsiz..
Ekmeğini o makine sayesinde kazanıyordu..
Üstelik, tek başına hayatla mücadele edip, ayakta kalmaya çalışan biri..
Ve Gülsüm’ün anlattıklarını, Kumbul’la yaptığı mesajlaşmalar kanıtlıyor..
(Bende bu mesajların fotoğrafları var..)
…
CHP’nin niye sürekli eridiğini anlayabiliyor musunuz?
“Edepten nasibini almamış ve sözünü tutmayan yöneticilere duyulan tepki” az değil..
- Kendi kapılarının önü kirliyken, başkalarına “pis” demeleri..
- Verdikleri sözleri bile tutmazken, sözünün eri olanlarla dalga geçmeleri..
Milletin gözünden kaçmıyor..
Bunu bilin yeter..