Geçtiğimiz günlerde..
CHP Merkez Yönetim Kurulu’nca Parti Meclisi için hazırlanan raporda Genel Sekreterliğin çalışmalarına yer verildi..
“31 Mart Yerel Seçimleri'nden sonra CHP'nin üye sayısı rekor bir artış gösterdi” deniliyor..
26 Ağustos itibarıyla parti kütüğünde kayıtlı asil üye sayısı, 1 milyon 235 bin 294’e ulaşmış..
Bu açıklama da bir “tezgah”..
“Bunu ve diğer kumpasları” anlatıp, CHP’lilere bir şey soracağım..
Bakalım tavırları ne olacak..
…
“ÇIKAR” KUMPASI
Son günlerde, aslında bir “kumpas harekatı” olduğu anlaşılan “Erdoğan’la bir CHP’linin görüştüğü” iddialarının gölgesinde gidilen ve 2020 nisan ayının ortalarında yapılacak bir “KURULTAY ÇALIŞMASI” var..
Açıklanan “üye sayısında rekor artış” bilgileri de bu yüzden..
“CHP’de bu yönetimin ne kadar başarılı olduğu ve bu başarının da üyelerin sayısını arttırdığı” algısı yaratılmaya çalışılıyor..
Oysa, 26 Ağustos 2019 tarihinde “1 milyon 235 bin 294” olan üye sayısı, 3 Ocak 2018’de yine aynı seviyelerdeydi ve rakam 1 milyon 219 bin 783’du..
Rekor artış(!)a bakın; sadece 15 bin 511 kişi..
…
Düşünün, bunda bile bir “kumpas” var..
Niye mi “kumpas”?
31 Mart’ta ne olmuştu?
CHP İstanbul, Ankara, Antalya, Adana, Mersin, Hatay gibi illerde, Ak Parti’yi geçerek belediye başkanlıklarını kazanmıştı..
Kazanamasaydı..
Seçimlerden sonra 15 bin 511 kişi CHP’ye üye olur muydu sizce?
Hiç sanmıyorum..
Bu 15 bin küsür kişinin –bence- en az yüzde 95’i, “CHP üyesiyim” demek ve bu belediyelerden nemalanmak için üye oldu..
Ki, Antalya’da bunun örneklerini çokça görüyoruz..
Böyle bir durumda, “başarı” veya “rekor artış” sözkonusu olabilir mi?
CHP nasıl bir “algı tezgahı” kuruyor, anlayın artık..
…
‘TEZGAH’ ZİNCİRİ
Kurt bir siyasetçi diyor ki;
“Biliyorum, CHP’de şimdi ‘İnce’ operasyonlar olacak..
Bu işin arkasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun olduğu neredeyse kesinleşti..
Bu yüzden bir kurban bulacaklar..
‘Böyle bir kumpası gazeteciye işte bu sızdırdı’ diyecekler..
Farkındaysanız..
Olmayan böyle bir olay için, ‘biliyorum, şaşırmadım, doğrudur’ diyen Kılıçdaroğlu’nun adı tartışılmasın ve yıpranmasın diye ortalığı isimlere boğuyorlar..
Talat Atilla, Rahmi Turan, Sözcü, FOX TV vs vs..
Hepsi yanıltmaca..
CHP’liler bunu bilmeli..
Ve kurultay başına yıkılarak Kılıçdaroğlu’ndan bu ‘kumpas’ın hesabı sorulmalı..”
…
İHANET ETTİN
Öte yandan..
“Erdoğan Külliye’de bir CHP’li ile buluştu” diye yazan Rahmi Turan için bir çift lafım var..
1970’li yılların ortalarında günlük trajı 1 milyonu geçen Günaydın Gazetesi’nde birlikte çalışmıştık..
O İstanbul’da, ben Ankara’da..
“Gazeteciliğini” o zamanlar da pek tutmazdım..
Şimdi ise diyorum ki; “Rahmi abi, sen kaynağını açıklamakla mesleğe ihanet ettin, bırak bu mesleği ve çek git bu camiadan..”
Niye böyle diyorum?
Çünkü, bir gazeteci idama bile gitse, “kaynağını” açıklamamalıdır..
Yoksa gazetecilere güven kalmaz..
Rahmi Turan yazıyı yazdı “korktu” Londra’ya kaçtı, ardından sıkıştırılınca “korktu” kaynağını açıkladı..
Bu kadar korkan, yazdığının arkasında duramayan ve istihbarat veren birinin güvenini yok eden bir gazeteci, bu mesleği derhal bırakmalıdır, derhal..
Rahmi Turan’ın, “bana istihbaratı o verdi” diyerek jurnallediği Talat Atilla bile, “ben de istihbaratı bir CHP’liden aldım” demesine rağmen, kaynağının adını vermiyor..
Her mesleğin bir raconu vardır..
Ya bu racona uyarsın, ya da çektirip gidersin..
…
İNCE ÖZETLEMİŞ
Özetle..
CHP ve Kılıçdaroğlu ile ilgili söyleyecek fazla bir şey yok aslında..
Cumhurbaşkanı adayları Muharrem İnce çok iyi özetlemiş:
“CHP’ye çöreklenmiş para pul işlerinde, kumpaslarda, yalan dolanda hep var olan bir yapı var.. Bu çetenin CHP’den defedilmesi gerekiyor..”
Merak ediyorum;
CHP tabanı ve kurultay delegeleri İnce’ye kulak verir mi sizce?