Bu iddia, dünyanın en büyük yatırım bankalarından ABD Merkezli JP Morgan’a ait..
Siz bu iddiaya “uyarı” da diyebilirsiniz..
Bakın ne diyor;
“Doların küresel rezerv para statüsü yakında bitecek.. Müşterilerimiz buna göre pozisyon alsın..”
…
Birçoğunuzun buna düdük büktüğünü, inanmadığını biliyorum..
Öyleyse, gelin JP Morgan’ın döviz, emtia ve faiz stratejisti Craig Cohen’e kulak verelim..
Cohen, “privatebank.jpmorgan.com” sitesinde, "dolar aşırıya kaçan ayrıcalığının sonuna mı geliyor" başlıklı bir makale yayınladı..
Makalasinde, “Amerikan parasının yaklaşık 100 yıldır küresel rezerv para olduğunu ve sadece Amerikalıların değil dünyanın her yerinde bir çok yatırımcının portföylerinde dolar ağırlığı oluşturarak rahat ettiğini” vurguladı..
Ve ekledi:
"Ancak, doların dünyanın hakim parası olma özelliğini kaybedebileceğine inanıyoruz.. Yapısal nedenler ve dönemsel engeller nedeniyle orta vadede değerini yitirebilir.."
…
ÇİN FAKTÖRÜ
Makalede Cohen’in vurguladığı önemli bilgileri, “dolar sevicilere” aktaracağım..
Bunları herkes bilmeli bence..
“Dolar “rezerv para” statüsünü genelde düşünüldüğü gibi 1944 Bretton Woods antlaşması ile değil, daha çok 1913'te ABD Merkez Bankası’nın (FED) kuruluşu ile elde etti..
İlerleyen yıllarda ‘Amerika’nın sürekli hale gelen dış açıklarını” dünya çapında geçerli para olan doları basarak ve sürekli borçlanarak ithalat yapıp kapattı..
Doların hakim rolünün sürekli olacağına dair bir işaret yok..
Aksine, binlerce yıl geriye baktığımızda, dünyada ekonomik merkez değiştikçe uluslararası hakim para birimlerinin de değiştiğini görüyoruz..
İkinci Dünya Savaşı sonrasında ABD küresel üretimin (GSYİH) yüzde 25'inden fazlasını gerçekleştiriyordu..
Batı Avrupalı güçleri de eklediğimizde bu oran yüzde 40'a çıkıyordu..
Oysa o dönemden sonra ekonomik büyümenin itici gücü ABD ve Batı aleyhine Asya'ya doğru kaydı..
Yüksek büyüme ve kararlı reformlar ile Çin bu ekonomik değişimin merkezinde yer alıyor..
Son 70 yılda Çin dünya üretimi içindeki payını yaklaşık dört kat arttırarak yüzde 20'ler seviyesine (yani ABD ile aynı düzeye) ulaştırdı ve bu alanda genişlemeye devam etmesi bekleniyor..
Çin artık sadece düşük maliyetli ürünler üreten bir imalatçı değil..
Son dönemde şirket kararlarının giderek artan bir bölümü teknoloji gibi yüksek katma değerli sektörlerden geliyor..”
…
YÜKSELEN ASYA
Cohen, “dolar uyarısı”na şöyle devam ediyor:
“Çin dışında, Hindistan dahil Güney Asya ülkeleri de genç nüfusları ve sürekli artan teknolojik know-how birikimleri ile yüksek büyüme performansları gösteriyor..
Batıda Türkiye ve Arap Yarımadası ile başlayıp doğuda Japonya ve Yeni Zelanda'ya uzanan, kuzeyde Rusya'dan güneyde Avustralya'ya ulaşan ‘Asya Ekonomik Bölgesi’ şimdilerde küresel üretimin yüzde 50'sini gerçekleştiriyor..
2015-2030 döneminde oluşacağı tahmin edilen 30 trilyon dolarlık orta sınıf tüketimi büyümesinin sadece 1 trilyon dolarının Batı ülkelerinden gelmesi bekleniyor..
Gelecek on yıllarda dünya ekonomisinin ABD merkezli ve dolar hakimiyetinde olan bir sistemden, Asya'nın daha fazla güç sahibi olduğu yeni bir sisteme geçeceğini düşünüyoruz..
Para alanında bu, muhtemelen doların diğer para birimleri ve altın gibi emtialardan oluşan bir döviz sepetine karşı değer kaybedeceği anlamına geliyor.."
…
“Küresel merkez bankaları”nın rezervlerinde tuttukları dolar miktarına bakıldığında, değişimin çoktan başladığının görülebileceğini belirten Cohen, “özellikle 2008 krizi sonrasında dünya merkez bankalarının rezervlerindeki dolar miktarı çok geriledi” diyor..
Ve şunun altını çiziyor:
“Ayrıca euronun tedavüle girdiği 1999 yılından bu yana ilk defa dünya merkez bankaları, aynı anda dolar satıp euro alıyor..
Ayrıca, küresel merkez bankaları altın alımlarının da rekor seviyeye yükseldi..
Başka müşterilimiz olmak üzere, kimse bunları göz ardı etmesin, pozisyonunu da buna göre alsın..”
…
CANINIZ YANAR
Craig Cohen’in bu görüşlerine katılırsınız ya da katılmazsınız, bunu bilemem..
Ama, dünyanın en büyük finans kuruluşlarından birinin “döviz, emtia ve faiz stratejisti”nin bu uyarıları, “zahmetsiz para peşinde koşan”lara çok şey anlatıyor bence..
Özellikle “sanal para”ların büyük değer kazandığı böyle bir dönemde, “akılcı olun” derim..
Yoksa, canınız çok yanabilir..
Karar sizin..