Suriye’nin kuzeyine yaptığımız operasyon sürerken, ve bebek, genç yaşlı, asker-sivil ölürken..
Şimdi anlatacaklarımı “iyi okuyun”..
Dediğimi sanırım anladınız; “iyi okuyun”..
…
İKİ KUTUPLU DÜNYA
Eskiden, “iki kutuplu bir dünya”dan söz edilirken, akla hep “ABD ile Sovyetler Birliği” gelirdi..
Dünyanın askeri anlamda, “iki süper gücü” idiler..
Bu benzetmeyi hala yapanlar var..
Ama, “iki kutuplu bir dünya” derken, aslında “Rockefeller ile Rodshild hanedanları” kastedilmekteydi..
Yüzyıllardır, dünyayı bu iki hanedan yönetiyor..
Çünkü, “para ve güç” biri tüccar diğeri banker olan bu hanedanların elinde..
Canlarının istediği yerde savaş çıkartıyorlar, canlarının istediği ülkeye istedikleri ekonomi modellerini uygulatıyorlar..
Karşı çıkan olursa da, suikast, darbe, zehirleme, itibarsızlaştırma gibi her yolla “alaşağı” ediyorlar..
…
İşte bu iki hanedanın gözdesi de Ortadoğu, Hazar Denizi merkez olmak üzere çevresi, ama özellikle Anadolu..
Niye Anadolu?
Çünkü, önümüzdeki 3 bin yıl boyunca sürecek bir “Bor İmparatorluğu” var ve bu BOR’un yüzde 78’i Anadolu’da..
Osmanlı’dan bugüne bizimle niye uğraştıklarını, bizi niye “zayıflatmaya” çalıştıkların, niye sürekli başımıza çorap ördüklerini, içimizdeki hainleri nasıl kullandıklarını anlayın diye söylüyorum bunları..
Petrol bitiyor, sıradaki materyal “BOR”..
…
Sözünü ettiğim hanedanlar için, “insanoğlu ve diğer canlılar“ hiçbir değer ve anlam ifade etmez..
Bunların hepsi, sadece “kullanılıp atılacak birer araç”tır..
Bu hanedan mensupları geçmişten ders de almazlar..
Öncekiler gibi, “bir gün kendilerinin de öleceğini ve gittikleri yere bu para ve gücü götüremeyeceklerini” asla düşünmezler..
Adeta, “ölümsüz” gibi yaşar ve planlar yaparlar..
Sonunda ne mi olur?
Gelin bugün, bunlardan birini anlatayım size..
Ne olduğuna siz karar verin..
…
ÖZEL BİR YAPILANMA
David Rockefeller..
Dünyanın efendisiydi..
Parasının, malının, mülkünün hesabını, (kendisi dahil) kimse bilmiyor/hesap edemiyordu..
Kendisine 6 kalp, 3 böbrek ve 2 ciğer nakli yapıldı..
2005 yılında 100 yaşına girdiğinde, “200. yaş günümü de kutlamak istiyorum” demişti..
Ama dünya ona da kalmadı..
İki yıl önce 112 yaşında hayata gözlerini yumdu..
“ABD’li milyarder işadamı” diye bilinirdi..
Çok çok çok zengin 8 kişiden oluşan, kısa adı CFR olan The Counsil on Foreign Relations’ın (Dış İlişkiler Konseyi) baronuydu..
Şimdi bir başka Rockefeller, onun bıraktığı yerden devam ediyor..
…
Gelelim CFR’ye..
1921 yılında kurulan CFR, “asıl karar verici”dir..
ABD eski başkanlarından Bill Clinton da, CFR’nin üyelerinden biridir..
Dünyayı 4 katmanlı bir yapılanma ile yönetirler..
Bu 4 katmanlı yapının en tepesinde CFR vardır..
8 üyesinin hepsi de “Siyonist Yahudi”dir..
Toplantıları ve görüşmeleri halka ve basına kapalıdır..
…
Bunların altında “TRILATER” denilen 3 ayaklı bir yapılanma vardır..
Bu ayaklardan biri ABD’de, biri Avrupa’da, diğeri de Japonya’dadır..
CFR’nin birer şubesi olarak çalışırlar..
…
Bunların altında da BILDERBERG’ler vardır..
Bunlar her yıl farklı şehirlerde “Bilderberg toplantıları” yapar ve dünya ekonomisine yön veren kararlar alırlar..
Yani, CFR’nin planlarının uygulanması için tavsiye(!)lerde bulunurlar..
Bu çok özel toplantılara; dünya çapında etkin siyasi liderlerin yanı sıra iş dünyası, basın-yayın ve akademi çevrelerinin en önde gelen temsilci ve uzmanlarından oluşan yaklaşık 120-150 kişi katılır..
…
Bunların da altında MASON’lar vardır..
Devlet başkanları, başbakanlar, bakanlar, iş ve medya dünyasının çok önemli isimleri, toplumda büyük karşılığı olan kişiler arasından özel olarak seçilirler..
Ve görevleri, “CFR’nin özel askerleri ve hizmetkarları” olarak çalışmaktır..
Çalışmazlarsa “kaybedilirler”..
…
AKILLILARI KULLANDI
David Rockefeller, işte böyle bir yapılanmanın en tepesindeki isimdi..
Özellikle verdiği öğrenci bursları ile çok sayıda genci iş ve aş sahibi yaptı..
Ama, bunun özel bir amacı vardı; “okuttuğu kişileri, dünyanın çeşitli ülkelerine göndererek önemli makamlara getirip, o ülkeyi avucunun içine almak”..
Aynı taktiği, ülkemizdeki temsilcilerine de uygulattı..
Türkiye’de, Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana yönetimde ve yasamada etkin olan bu kişi ya da dernekleri sanırım hepiniz biliyorsunuz..
Gezi olaylarında ön plandaydı, hatırlayın..
…
Ne derler bilirsiniz;
“Akıllı adam aklını, daha akıllı adam başkalarının aklını da kullanır”mış..
Rockefeller, işte bunu gayet iyi uygulamıştır..
…
“DOĞAL” YAŞARLAR
“Asıl karar vericiler” olan CFR üyeleri, aileleriyle birlikte diğer insanlar gibi yaşamazlar..
Afrika’da ve Güney Amerika’da aldıkları büyük topraklarda ürettirdikleri “doğal yiyecekler” dışında hiçbir şey yemezler ve içmezler..
Çocukları dahil, aile fertlerinden biri bile hamburger yememiştir yemez, Coca Cola içmemiştir içmez..
Bu topraklar özel ordularla korunur..
Özel ziraat mühendisleri ve özel çiftçiler çalıştırılır..
Böyle olunca da, “200 yaşına kadar yaşamayı düşünüyorum” demekten insan kendini alamaz tabii..
Ama, takdir-i ilahinin biçtiği ömrü bugüne kadar kimse aşamamış, Rockefeller mi aşacak?
Kendisine 6 kalp, 3 böbrek ve 2 ciğer nakli yapıldı..
Yüzbinlerce, milyonlarca insanın günahıyla birlikte o da göçtü-gitti işte..
Ve bu dünya ona da kalmadı..
…
Birileri bundan ders alır mı sizce?