Kendisini, “Futbol Federasyonu’nun resmi futbol antrenörü ve bir futbolcu adayı velisi” olarak tanıtan Ünal Duran, çok önemli bir soruna parmak basmış..
Büyük kulüplerimiz tarafından ve değişik isimlerle açılan “FUTBOL OKULLARI” konusunda tespitlerini ve endişelerini anlattığı bir yazı göndermiş bana..
Çocuklarımızın, dolayısıyla anne-babaların, “bazı futbol okulları ve halı saha işletmecileri tarafından sömürüldüğünü” iddia ediyor..
Ve bu sömürünün önüne nasıl geçilebileceği konusunda da öneriler sunuyor..
Yazı ilginç ve konu herkesi ilgilendirdiği için, bugün Ünal Duran’ın bu uyarılarını sizlere aktarmak istiyorum..
Sonrası size kalıyor tabii..
…
HALI SAHA GERÇEĞİ
Bu yazımı en başta TFF’nin ülke yetkilileri, “ben antrenörüm, ben futbolcuyum, ben futbolcu velisiyim” diyen, futbolu seven herkes lütfen dikkatle ve özenle okusun..
…
Ülke sporu ve futbol branşı çok kötü bir durumda ve maalesef bunun farkında bile değiliz..
Halı sahalara bir bakın, her taraf futbol okulları ile dolu..
Halı sahalar, bir ticarethane gibi çalışıyor..
İstedikleri fiyatları uygularken, yemin ediyorum gerçek anlamda ne bir sağlık ne de yeterli bir hizmeti ne yazık ki sunmuyorlar..
Kolu kırılanı mı ararsınız, dizi döneni mi?
Ama, ilk yardım hizmetini tam anlamıyla hiçbir tesiste görmedim..
Denetimsiz bir şekilde çocuklarımızı (dolayısıyla aileleri) ekonomik olarak sömürüyorlar..
…
Futbol okulları; özellikle 6-12 yaşlarından oluşan evlatlarımızdan aylık 125, 150, hatta bazıları çim saha diye 250 TL alıyor..
Bu sözlerime, ‘futbol öğretiyorlar’ diye karşı çıkanlar olacak..
Ama, bunu futbolu öğretmek adına değil, büyük bir çoğunluğunun para kazanmak adına yaptıklarını herkes biliyor..
Zaten, işini iyi yapan çok az sayıdakileri tenzih ediyorum..
Ben çok sayıdaki ‘olumsuz örneklere’ dikkat çekmek istiyorum..
Kısaca..
Antrenörler ve halı sahalar ortak kar payı mantığı ile çalışıyor..
100 öğrenci en düşük ücret olan ayda 125 TL verse, ayda 12.500 TL yapar..
Öğrenci başına aylık 150, hatta 250 TL alanlar olduğunu söylemiştim..
Bu tatlı parayı gören, bu işi yapıyor..
Saati 70 TL, aylık 16 saat 20 kişilik bir gruptan 5 grup çalışır ise, 5 bin 600 TL halı saha alıyor..
Hadi soralım; bu 100 evladımız gerçekten hizmet alabiliyorlar mı?
Yetenekli ya da yeterliler mi ki, antrenman yapıyor veya futboldan gelecek bekliyorlar?
…
ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Sattıkları forma bedellerini ayrı tutarak, bu sorunun çözümü için şu reçeteyi sunmak istiyorum;
1- Çocuklar futbola yatkın ve gerçekten yetenekli ise futbol okullarına gelmeleri tavsiye ve kabul edilmelidir..
2- Evlatlarımız ekonomik olarak sömürülmemelidir...
3- Halı sahalar, TFF tarafından etkili bir denetime tabi tutulmalıdır..
4- Halı sahalarda her türlü sağlık ve ilk yardım tertibatı ile bir revir dahi bulundurmaları şartı koyulmalıdır..
5- TFF ya da devletin bir kurumu tarafından; halı sahalar için futbol okullarına uygun şartlarda bir kiralama bedeli, çocuklara verilecek futbol kursları için de uygun bir eğitim bedeli belirlenmelidir..
6- Her uygulanan eğitim saatinde çocukların sağlık ve güvenliğinden hem halı sahalar hem de antrenörler sorumlu tutulmalıdır..
7- Futbol okullarına herkes kabul edilmemeli, futbola yatkın yetenekli olanlar kabul edilmelidir..
Özetle..
- Herkesi futbol okuluna kabul ederek, futbolda yeteneği olmayanların “futbolcu olma hayali” ile başlayıp sonra da ‘hayal kırıklığı’ gibi bir travma yaşamasının önüne geçilmelidir..
- Çocuklarımız; sahte ve sanal ego yüklenerek para için “kötü örnek” futbol okulları tarafından kullanılmamalıdır..
…
KONU ÇOCUĞUNUZ
Ünal Duran’ın söylediklerine dikkat edin bence..
Konu çocuğunuz..
Tespit ve endişelerinden biri bile doğruysa (ki doğru), çocuğunuz futbol okullarına gönderirken ince eleyip sık dokumanız gerekir..
“Daha onlar çocuk, yetenekli olup-olmadığın nereden bilecekler” diye itiraz edenleriniz olacaktır..
Etmeyin..
Çünkü bir futbol adamı, “çocuk daha topa koşarken, topu sürerken. topa vururken yetenekli mi değil mi, bu çocuktan futbolcu olur mu olmaz mı” bilir..
…
Amaç “yetenekli futbolcu” keşfedip, bunu ülke futboluna kazandırmaksa, bu futbol okulları çok ciddi şekilde denetlenmelidir..
Hatta antrenörler bile, “öğretme yeterlilikleri var mı” diye bir testten geçirilmelidir..
Bunlar da benim önerim..