İyi Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı dün bir basın toplantısı yaptı..
Ben gidemedim, muhabirimiz Mahsum Altaş’ı gönderdim..
Mahsum bana bir “toplantı metni” ile geldi, “abi Hasan Subaşı’nın konuşması bu” dedi..
“Sen bana burada yazılı olmayan konuşmalarını anlat” dedim, anlattı..
Dinledikçe şaşırdım..
“Başkaları şunu yapıyor” diye suçladığı ne varsa, aynısını zamanında kendisi de yapmıştı..
Subaşı acaba hafızasını falan mı yitirdi?
Gelin ben anlatayım, buna siz karar verin..
…
ÇABUK UNUTMUŞ
Kundu’ya yapılacak “kruvaziyer liman”ı eleştirmiş..
“Bu limanı oraya yaparken, vatandaşa sordular mı” demiş..
Hemen geçmişe doğru bir dönelim..
Ve Subaşı’na soralım:
1- Beach Park’ı ALKE şirketine verip devletin yolunu (Antalya-Kemer yolu oradan geçiyordu) kapatırken halka sordun mu?
2- Buraya bir de gişe koydurup, “Deli Dumrul Köprüsü” eleştirilerine rağmen para almaya devam ederken halka sordun mu?
3- Kentle deniz arasına set çeken “falezlerin üzerindeki 13-14 katlı yapılara” izin verirken vatandaşa sordun mu?
4- Mevlana Dünya Kardeşlik Birliği’nin amblemi olan “üçgen”leri kullanarak yaptığın Cam Piramit’i vatandaşa sordun mu?
5- Nürnberg’den rica-minnet “seçim yatırımı” için getirdiğin ve belirlenen bütçenin 6 katına malolan “Nostaljik Tramvay”ı halka sordun mu?
Daha kazılan her cadde ve sokakları 3’er 4’er defa niye kaz-kapat yaptırdığını ve “Biyolojik Arıtma” konusundaki tutumunu anlatmıyorum bile..
…
“Hafızayı beşer, nisyan ile maluldür” bir deyiş vardır..
Yani; “insan aklı bu, unutur”..
Subaşı yeni yöneticilere laf söylerken, “bir hatırlatalım” dedim..
Kaldı ki; şimdiki yöneticiler “konusuna göre” halka ve STK’lara danışıyor, referandum bile yapıyor..
Sayın vekil herhalde bunu hatırlıyordur..
…
‘ADAY’ OLACAK MI?
Geçelim bir başka konuya..
Subaşı yerel seçimlere kadar sürekli bu tür basın toplantıları düzenleyeceğini söylemiş..
Belli ki; -2009’da yaptığı gibi- Menderes Türel’in yeniden seçilmemesi için elinden geleni yapacak..
Ancak çok enteresan bir şey olmuş..
Basın toplantısı başlamadan yapılan kahvaltı sırasında, “şimdi siz bana Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı için aday olup-olmayacağımı da sorarsınız” demiş..
Yani; milletvekili olduğu için, “böyle bir soru sorma gereği duymayabilirler” riskini ortadan kaldırmış..
Ve kendi sorusunu gülerek şöyle yanıtlamış:
“Olsam mı ki, yok yok olmam, hayır arkadaşlar aday falan değilim..”
…
Bu tavır bana Abdullah Gül’ü çağrıştırdı..
Gül de Cumhurbaşkanlığı için, “garanti aday” gösterilmediği ve tartışıldığı için, adaylık konusunda net bir cevap vermemişti..
Subaşı da bence aynı tavrı gösteriyor..
1999 ve 2004 ve 2014’te 3 defa aday olup kaybetmişti..
Bu nedenle adaylığı tartışılabilirdi..
“Garanti” almadan “muğlak cevaplarla” işi geçiştirmiş..
Ama, eminim gönlünde yatan aslan bu..
…
TAKDİR SİZİN
Subaşı toplantıda, “turizm tesis alanları, sahil çalışmaları, yollar, hızlı tren, Narenciye alanı ve imar affı” gibi konularda da “yapılanlardan çok yapılmayanları” konuşmuş..
Muhalefet milletvekilidir, bunu normal karşılarım..
Ama..
Şu anda Türkiye’nin büyük bir savaşın içinde olduğunu hiç söylememiş..
Ekonomik saldırılardan ve hem PKK ile hem de Suriye’de emperyalist güçlerle yaptığı cephe savaşından hiç söz etmemiş..
Bu savaşları hissedeniniz var mı?
Millet günlük yaşantısını aynen sürdürüyor..
Restoranlarda, eğlencesinde, alışverişinde hiçbir değişiklik yok..
Ama, yapılan savaşın çok yüksek bir maliyeti var..
Kurtuluş Savaşı’nda bu millet altınını, parasını, malını-mülkünü devlete vermişti..
Şimdi ikinci bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz, yapılan birkaç zamma bile kimse tahammül göstermiyor..
Bu bile (Subaşı gibi) siyasetçiler tarafından iktidar aleyhine kullanılıyor..
…
Bütün bunların da, Hasan Subaşı’nın söylediklerinin de takdirini size bırakıyorum..