Bu hükümeti devirebilmek için her yolu deniyorlar, her yolu..
Darbe, ekonomik yaptırım, milletin sinir uçlarıyla oynama, toplumun değerlerini yerle bir etme, kutuplaştırma ve çatıştırma, oy çalma, göz boyama..
Hepsini gördük, birebir yaşadık..
Yaşadık da, bitip geçti mi?
Hayır, bunların hepsi hala aynen devam ediyor..
Şimdi de bunlara “malum birileri”ni devreye sokarak “devletin kurumlarını yıpratmayı” eklediler..
Amaçları da, “bu hükümet hileci, soyguncu” algısı yaratmak..
…
Bugün bunun bir-iki örneğini vereceğim sizlere..
Göreceğiniz gibi;
Devletin kurumlarını yıpratmak için öyle “kuyruklu yalan” atmakla kalmıyorlar..
Öyle kibirliler ki; “yalanlar ortaya çıkınca” bırakın özür dilemeyi, bir de zeytinyağı gibi üste çıkıyorlar..
Buyrun izleyin..
…
FATİH PORTAKAL
Bildiğiniz “malum” biri..
FOX TV'de haber sunuculuğu yapan gazeteci Fatih Portakal'a bir ay içinde 2 kez İGDAŞ'tan doğal gaz faturası gelmiş..
Bay Fatih de buna çok sinirlenmiş..
Ve önceki gün 13.10’da sosyal medya hesabı üzerinden İGDAŞ yetkililerine seslendiği paylaşımda şunları yazmış:
"Ya beni enayi gördünüz ya da bir şeyler çeviriyorsunuz.. Benim gibi acaba ne kadarız? Tatmin edici cevabınız nedir?"
…
Yaptığına bakar mısınız?
Bunu okuyan ya da duyan “Tayyip düşmanları” nasıl bir algı alır sizce?
Bu hükümet Fatih Portakal’ı bile soyuyorsa, bizi çoktan soyar” diye düşünmez mi?
Zaten Portakal’ın amacı da, böyle düşünülmesini sağlamak..
Ama..
Portakal'ın bu paylaşımına İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (İGDAŞ) hemen cevap verdi..
Daha doğrusu, “bu kadar da yalan söyleme, yeter artık” dedi..
İşte İGDAŞ’ın açıklaması:
"Sayın Fatih Portakal,
Twitter hesabından bugün öğle saatlerinde yapmış olduğunuz bir paylaşımda 2 adet doğalgaz faturasının resmini kullanarak şirketimizi haksız yere zan altında bırakan ifadeler kullanıldığı görülmüştür..
Faturalar dikkatli şekilde incelendiğinde iki faturanın da farklı sayaçlara ait olduğu görülecektir..
Bunun nedeni bakım zamanı gelen ilk sayacın kalibrasyon amacıyla sökülmesi ve yerine yeni sayaç takılmasıdır..
Faturalardan birisi sökülen sayaca, diğeri ise yeni takılan sayaca aittir.. Dolayısıyla herhangi bir yanlışlık söz konusu değildir..
Konuyu bu çerçevede ele alarak kurumumuzu haksız şekilde zan altında bırakan ve itibarının zedelenmesine neden olan bu paylaşımınızın düzeltilmesini rica ediyor, iyi çalışmalar diliyoruz.."
…
Peki, bu açıklamaya rağmen Fatih Portakal’ın, “yanılmışım özür dilerim” diye bir açıklamasını göreniniz-duyanınız var mı?
Mevzuyu anladınız sanırım..
…
BİR YALANCI DAHA
Bitmedi..
Devletin kurumlarını hedef alan bir başka örnek..
Elçin Sangu isimli biri yine sosyal medyadan 13 Mayıs’ta 15.20’de şu paylaşımı yapmış:
“Herkes adreslerini kontrol etsin.. Mesela şu an geçen seçimde aynı adreste olmamam rağmen, bugün yaptığım kontrol sonucu adresimde yokum..”
…
23 Haziran’da yapılacak İstanbul seçimleri var ya..
“Nüfus kayıtlarıyla oynanıyor” algısı yaratılarak, “bize hırsız diyenlere bakın, adres kayıtlarıyla hile yapıyorlar” diyor..
Eğer Millet İttifakı’nın adayı seçimi kaybederse, sonucu şimdiden şaibeli hale getirme peşindeler..
…
Ama, Elçin Sangu da anında yalanlandı..
Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü bu “yalan”a şu cevabı verdi:
“29.02.2019 tarihinde elektronik imza ile adres değişikliği yaptığınız anlaşılmış olup, adres kayıtlarınızda herhangi bir sorun bulunmamaktadır.. Ayrıca adres bilgilerinizi adres.nvi.gov.tr üzerinden de kontrol edebilirsiniz..”
…
Peki, bu cevaba rağmen Elçin Sangu, “yanılmışım özür dilerim” diye bir açıklama yaptı mı, hayır..
Mevzuyu anladınız sanırım..
…
TUZAĞA DİKKAT
Bu tür “yalanların” ve hükümete yapılan saldırıların ardı arkası kesilmiyor..
Kesileceğini de sanmıyorum..
Ama, Allah’tan devletine de hükümetine de kurumlarına da sahip çıkan bir çoğunluk var..
Umarım bunlar da “algı”lara kanıp azalmazlar..
Umarım..