Dün “dönekliğini” anlattığım CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin bugün de, “herkesi kucaklayan(!) bir lider portresi çizdiğini” anlatacağım..
Hani olur a, seçilirse falan, “bizi hiç uyarmadınız ki” demeyin..
…
3 AYDA “ZIT 2 YÜZ”
Önce “dönekliğini” hatırlayalım..
…
3 Şubat’ta yapılan CHP genel kongresinde genel başkan adayı olan İnce..
“CHP’nin genel başkanı doğal cumhurbaşkanı adayıdır, kaçamaz.. Partiyi ben yöneteyim ülkeyi başkası yönetsin.. O zaman koltukta neden oturacaksın ki” demişti..
Sadece 3 ay sonra..
Partisinin adayı olarak (üstelik küçük düşürülerek) gösterilince, hemen çarketti..
“Sayın genel başkanım hep söylediniz ‘Parti başkanından üyesinden cumhurbaşkanı olmaz’ bende bu görüşünüze katıldım.. 24 Haziran’da Allahlın izniyle Cumhurbaşkanı olacağım” dedi..
…
Böylece, (dün de yazdığım gibi) bir “operasyon” daha tamamlandı..
…
“UYARMADINIZ” DEMEYİN
Bugün ise, “aday” yapılan Muharrem İnce’nin –yerine getiremeyeceği- bir vaadini paylaşmak istiyorum..
Bu, aynı zamanda sizlere, “gelecekte ne ile karşı karşıya kalacağınızın bir uyarısı”dır..
Dedim ya, “uyarmadınız” demeyin..
…
“CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı” ilan edildikten sonra Muharrem İnce’nin ilk vaadi neydi?
“Görüşü, inanışı, ideolojisi ne olursa olsun, herkesi kucaklayacağım..”
Bunu ben söylemedim, İnce söyledi..
Ve bakın “aynı gün” ne oldu..
Cuma namazını kıldı ve sonra Hacı Bayram Cami’nden Ulus’taki Birinci Meclis’e yürüdü..
Bu yürüyüş sırasında gerginlik yaşandı..
Rabia işareti yapan bir vatandaş, İnce’nin gözü önünde CHP’lilerin saldırısına uğradı..
Tekme tokat dövülen vatandaşı CHP’lilerin elinden polis kurtardı..
Saldırıya uğrayan vatandaş bir iş yerine götürülerek korumaya alındı..
Bütün bunlar yaşanırken, “herkesi kucaklayacak” olan İnce ne yaptı biliyor musunuz?
Gözlerinin önünde bir vatandaşın dövülmesini sessizce/ilgisizce izledi, sadece seyretti..
Bu vatandaş “tahrik etmiş” olabilir..
Hatta dayağı haketmiş bile olabilir..
Ama, söyler misiniz, “herkesi kucaklayacağını” söyleyen biri, onun tekme-tokat dövülmesinin önüne geçmez mi?
”Gel kardeşim, biz herkesi koruruz” demez mi?
…
İşte size “İnce” bir uyarı..
…
Ne yaparsanız yapın, karşınızda “ezan okunmasını bile istemeyenlerin partisinin bir adayı” var..
Genelde camilerde namaz kılarken ve daha başka dini vecibelerini yerine getirirken pek görülmeyen biri var..
Ve bu kişi bir Cuma günü namaz kılmaya geliyor..
Gelsin, ne kadar güzel..
Ama, adamın amacı namaz kılmak değil, “dini siyasete alet etmek” olunca tepki alıyor..
Çünkü, CHP’nin adayı Muharrem İnce Cuma namazını kılmaya, “partililerinin alkışları eşliğinde” geliyor..
Yani, “seçim kampanyasını camide başlatıyor”..
Doğal olarak bu manzara camide namaz kılmaya gelen vatandaşı kızdırıyor..
Namaz kılmak için bekleyen insanlar İnce’ye tepki gösterince CHP’liler hemen itelemeye-kakalamaya başlıyor..
Ve tansiyon yükseliyor..
O anda devreye girmesi gereken Muharrem İnce yine “sağır ve dilsiz” oluyor..
Polis hemen araya giriyor, gerginliğin büyümesini önlüyor..
…
İYİ DÜŞÜNÜN DERİM
“Tarafsız ve herkesi kucaklayacağını” ifade eden İnce’nin adaylığının ilk günü işte böyle geçiyor..
Tartaklamalar..
Protestolar..
Gerginlikler..
Ve görmezden gelmeler, suskunluklar..
…
Ben “uyarı” görevimi yaptım..
Ötesini siz düşünün artık..