Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na göre;
“CHP’li 15 milletvekili ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı şey, büyük bir jest.. Bunu herkes yapamaz.. Kendilerini tebrik etmek lazım..”
Niye?
“Çünkü, bir potansiyeli olan İYİ Parti seçime girmeme riskiyle karşı karşıya kalacaktı..”
…
CHP’NİN HÜLLE PARTİSİ
Karamollaoğlu bunu ne zaman söyledi?
Dün Kılıçdaroğlu ile görüşmesinin ardından yaptıkları ortak basın toplantısında söyledi..
Peki, İYİ partinin seçimlere gireceği ne zaman açıklandı?
Önceki gün, yani bu açıklamadan 24 saat önce..
Böyle bir durumda…
Karamollaoğlu’nun, “CHP’li 15 milletvekili geçmese İYİ Parti seçime girmeme riskiyle karşı karşıya kalacaktı” demesi ve CHP’lileri kutlaması biraz garip değil mi?
…
Kılıçdaroğlu’nun talimatıyla, CHP’li 15 milletvekilinin Akşener’in İP’ine transfer olması, “milletin iradesine saygısızlık ve yasaları hülle yoluyla aşabilmek için yapılan siyasi hile” olarak yorumlanıyor..
Bu tür bir yorum doğru mudur, kararı siz vereceksiniz elbet..
Evet, “Halkın oyuyla bir partiden seçilen birinin bir başka partiye geçmesi” halkı hiçe saymaktır..
Siz buna “siyasi ahlaksızlık” da diyebilirsiniz..
Ama, -maalesef- siyasetçilerin parti değiştirmesi sıkça yaşadığımız olaylardan biri..
İşin ilginç yanı da, “hiçe sayılan, adam yerine konmayan” halkın buna tepki göstermemesi, hala gidip aynı partiye oy vermesi..
Bu nasıl bir kabulleniştir böyle, “anlaşılır” gibi değil..
…
Bu CHP’li 15 milletvekilinin Akşener’in İP’ine transfer olması tabii ki ilk değil..
Geçmişte, bu tür “pazarlıklar”la siyasi gidişatımızda önemli değişiklikler oldu..
…
11’LER “BAKAN” YAPILDI
Örneğin; “Güneş Motel pazarlığı”..
Nedir bu olay?
5 Haziran 1977’deki genel seçimden CHP galibiyetle çıkmıştı..
Ancak, Meclis’te kazandığı 213 sandalye tek başına iktidar olmasına yetmiyordu..
Bunun üzerine Adalet Partisi (AP) lideri Demirel, AP ile Milli Selamet Partisi (MSP) ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) katılımıyla 2. Milliyetçi Cephe hükümetini kurdu..
Fakat 11 Aralık 1977’de yapılan yerel seçimleri de CHP kazanınca dengeler değişmeye başladı..
CHP, AP’den istifa edenlerle temas kurdu..
Ecevit ile 12 eski AP’li (Tuncay Mataracı, Şerafettin Elçi, Mete Tan, Hilmi İşgüzar, Orhan Alp, Fethi Acar, Mehmet Oğuz Atalay, Cemalettin İnkaya, Ali Rıza Septioğlu, Enver Akova, Ahmet Karaaslan ve Güneş Öngüt) arasındaki görüşmelerin ilki 22 Aralık’ta Bayramoğlu’nda bir otelde gerçekleştirildi..
Görüşme basına sızdı..
Bunun üzerine görüşmelerin devamı Florya’daki Güneş Motel’de yapıldı..
Ecevit 11 bağımsız milletvekiline, kuracağı hükümete destek karşılığında “Bakanlık” önerdi..
Bunu 10’u kabul etti, Oğuz Atalay reddetti..
Ardından CHP’nin gensorusu ile 31 Aralık 1977’de Demirel başkanlığındaki 2. MC Hükümeti devrildi..
Ve kurulan Ecevit hükümeti güvenoyu aldı..
Ve 11’lerden Oğuz Atalay dışındaki 10 milletvekili, yeni kurulan hükümette bakan oldu..
…
Bugünkü transferle, Ecevit’in transferleri arasında bir fark var..
“Güneş Motel” olayında Ecevit “gizli pazarlıkla” Adalet Partisi’nden 11 milletvekilini “bakanlık vaadiyle” transfer etmişti..
Bugün ise CHP kendi eliyle milletvekillerini, CHP’yle bünyeleri bile zıt olan İYİ Parti’ye gönderiyor..
…
28 ŞUBAT’IN PARTİSİ
Buna benzer diğer bir olay, 28 Şubat postmodern darbe sürecinde yaşandı..
Darbeciler, Refah Yol Hükümeti’nin bir kanadını oluşturan Doğru Yol Partisi’nin (DYP) içini boşaltmak için (Süleyman Demirel’in emanetçisi) Hüsamettin Cindoruk’a Demokratik Türkiye Partisi’ni (DTP) kurdurdu..
Böylece Refah Yol hükümeti yıkılacaktı..
Cuntanın medya ayağı da, o dönem 65 yaşında olan Cindoruk’u “taze kan” diye halka pompaladı..
Medya, askerî ve siyasî baskılarla DYP’den istifalar ardarda geldi..
Bu operasyonun başında da 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel vardı..
Kurucusu olduğu DYP’nin ipini kendi elleriyle çekti..
Yoğun baskılara direnemeyen Necmeddin Erbakan da istifasını Demirel’e vermek zorunda kaldı..
Demirel de, temayül gereği hükümet kurma görevini DYP Genel Başkanı Tansu Çiller’e vermesi gerekirken, ANAP lideri Mesut Yılmaz’a verdi..
28 Şubat cuntasının istediği olmuş ve Mesut Yılmaz ile Bülent Ecevit hükümet kurmuşlar, yanlarına da
“verilen görevi başarıyla yerine getiren Hüsamettin Cindoruk” eklenmişti..
Böylece, DTP “seçime girmeden” hükümet ortağı olmuştu..
…
Sonrasında bu hükümet, “yolsuzluk” sebebiyle 1999 yılının başında gensoruyla düşürüldü ve seçime gidildi..
Seçimde, “seçime girmeden hükümet ortağı olan DTP” sadece yüzde 0,058 oy alabilmişti..
…
MİLLET TEPKİ VERİR Mİ?
Eminim, Meral Akşener bunları biliyordur zaten..
Hani derler ya, “tarihten ders alınabilseydi, tekerrür eder miydi hiç” diye..
Görüyorum ki; tarih kimsenin umurunda değil..
Herkes “günü kurtarma”nın peşinde..
Bakalım, bu “onbeşli olayı”na milletin tepkisi nasıl olacak?