Hayatta öyle şeyler olur ki..
Bazı kişiler için, “keşke onun yerinde olabilseydim” diyerek gıptayla bakarız..
Ama, “asla onun yerinde olmak istemezdim” dediklerimiz de çoktur..
Bugün, (kendi adıma) böyle bir potpuri yapacağım..
Bakalım bana katılacak mısınız?
…
MUHİTTİN BÖCEK
Öncelikle, “Muhittin Böcek”in yerinde olmak istemezdim..
Antalya gibi dünyanın en çok turist çeken kentlerinden birisine “Başkan” seçilmiş..
Doğru-dürüst projesi yok..
Bir önceki Başkan “hizmet çıtası”nı öylesine yukarılara taşımış ki, daha yukarılara taşımak (Böcek için) neredeyse imkansız..
Daha koltuğa oturmadan, neredeyse bütün belediye şirketleri, iştirakler, Büyükşehir sorumluluğunda olan yerler, daire başkanlıkları “birileri” tarafından paylaşılmaya başlamış..
Kendisine oy veren İyi Parti’den, Saadet’ten, HDP’den birileri bunun diyetini istiyor..
(Örneğin; Otobüs Terminali ile Toptancı Hal’in sorumluluğunu HDP istiyor..)
Daha önce yazdım; belediye ve şirketlerinde 20 bin kişinin işe başlatılacağı, bunların çoğunun yine HDP’den olacağı iddia ediliyor..
Bunlara “hayır” deme şansı –neredeyse- yok..
Ayrıca, belediyede mevcut çalışanlar var, partilileri “bunları çıkar işten” diye bastırıyor..
Ve bunların hepsi de “para” ister..
Böcek hem kente hizmet edecek, hem de bu “diyetleri ödeme” gibi işlerin altından kalkacak, öyle mi?
Kalkamayınca ne olacak?
Seçimde il başkanını ekarte edip yerine başka birini görevlendiren partisinin yöneticileri, “sen Konyaaltı’nda yaptığın gibi git milletle oyalan, belediyenin işlerini de bize bırak” diyebilir..
Bir yanda Menderes Türel’in yaptığı hizmetin ağırlığı, bir yanda diyet isteyenler, bir yanda partisinin yöneticileri ve vekillerin tutumu..
Yani, “YÜK” çok ağır..
Benim tanıdığım Muhittin Böcek’in, bu yükün altından kalkması zor, çok zor..
…
ÜMİT UYSAL
Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın yerinde de olmak istemezdim..
Sıfır borçla devraldığı belediyeyi yüzmilyonlarca lira borca soktu..
Bir önceki dönemde, “işte projelerim” diye bastırdığı broşüründeki projelerin yarısını bile yapamadı..
Bu dönem söz verdiklerini yapması da zor..
Önceki Başkan Süleyman Evcilmen’in yaptığı işlerin birçoğunun sadece tabelasını değiştirerek, “projem” diye sundu..
“Takım tutar” gibi parti tutanlar ve İttifak sayesinde yeniden seçildi..
Şimdi hepsi “diyet” istiyor..
Hakkında, CHP’li eski milletvekili ile yakın koruması tarafından yapılan belgeli “vahim suçlamalar” var..
Yani; hem polis-adliyenin hem Sayıştay’ın yakın takibi altında, hem de oy verenlerin baskısı altında..
Bu psikoloji içerisinde “Başkanlık” yapması zor, çok zor..
…
VE ERDOĞAN
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerinde olmayı hiç istemezdim..
Türkiye gibi, dünyanın stratejik açıdan en önemli ülkesi durumundaki bir yeri yöneteceksin..
Dünyanın gözünü diktiği yeraltı ve yerüstü kaynaklarını yabancılara yedirmeyeceksin..
Eğitimden sağlığa, ulaşımdan alt yapıya, ekonomiden ticarete her konuda reformlar yapacaksın..
Her görüşten, her kültürden, her dinden insanları memnun etmeye çalışacaksın..
İyi bir dış siyasetle dünya devletleriyle ülken lehine ilişkiler kuracaksın..
Ülkeni sömürmeye alışmış dış düşmanlarla, hem de bunlara yardım eden içerideki hainlerle boğuşacaksın..
Ülkende güvenliği sağlayıp, içeriden ve dışarıdan yapılan olumsuz propagandaları boşa çıkaracak ve gelen turist sayısını artıracaksın..
Teröristlerle ve ülkeni terör kuşağına almak isteyenlerle kora kor mücadele edeceksin..
Duruşun, siyasetin ve anlayışınla Türk’ün imajını düzeltecek, sadece ülkende değil, dünyada da sevilen ve sayılan bir lider olacaksın..
Bir “dava” ile yola çıktığın partindeki hainlere aman vermeyeceksin..
Hakkında söylenen yalan ve yapılan iftiralara rağmen, verdiğin hizmetlerle milletin desteğini kazanacaksın..
Günde ortalama 3 saat uykuyla, ülkenin hakkını başkalarına yedirmemek için “kelle koltukta” oradan oraya koşturacaksın..
Ve bütün bunları eşin, çocukların ve yakınlarınla hemen her gün “suikast” tehlikesi atlatarak ölüm tehdidi altında iken yapacaksın..
Bunları yapmak da, Erdoğan’ın yerinde olmak da zor, çok zor..
…
DAHASI VAR TABİİ
Yerinde olmak istemediğim daha çok kişi var, ama yerim dar..
Onları da başka bir zaman paylaşacağım sizinle..
Peki..
Siz onların yerinde olmak ister miydiniz?