CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, önceki gün Antalya’da bir basın toplantısı yaptı..
- “Kirli siyaset Antalya’ya yakışmıyor” dedi..
Doğru, “kirli siyaset” sadece Antalya’ya değil, hiçbir yere ve hiçkimseye yakışmaz..
- “Karşı tarafa illet-zillet gibi sıfatlar yakıştırmak doğru değil” dedi..
Peki; bu ülkenin Savunma Bakanı’nı “atanmış savunma sekreteri” diyerek itibarsızlaştırmaya çalışmak, rakip partiden bir milletvekiline “siyasi meczup” yakıştırması yapmak, yakışık alıyor mu?
Genel Başkanlarının sürekli iftira ve yalanlarla bu ülkenin Cumhurbaşkanı’na saldırması “kirli siyaset” değil mi?
Hep söylüyorum;
Bu CHP’liler başkalarına “pis” demeden önce kendi kapılarının önünü süpürmeliler..
…
KAPIM HERKESE AÇIK
Ben Lara/Fener Mahallesi’nde oturuyorum..
Önceki gün, mahallelerde seçim çalışması yapan Ak Parti’li bir grup (2 kadın 1 erkek) seçimlerde adaylarının projelerini anlatmak ve tanıtmak için kapımıza geldi..
İkisi bahçe kapısının dışında bekliyordu..
Broşür bırakmaya gelen arkadaşa, “içeri buyrun, hem anlatın hem de biraz soluklanın” dedik..
İnanamadılar, “emin misiniz” diyerek korka korka girdiler içeri..
“Günlerdir bu mahallede dolaşıyoruz, ilk defa bizi güzel karşılayan biri oldu” dediler..
Başlarına öyle şeyler gelmiş ki; onlar anlattı, eşimle ben dehşetle dinledik..
…
Önce şunları bilin istiyorum;
Ben Ak Parti’li değilim, hiçbir partili değilim..
Dört senesi “Parlamento Muhabiri” olarak geçmiş 50 yıllık gazetecilik yaşamımda edindiğim tecrübeler ışığında, “bu ülkeye kimin daha iyi hizmet edeceğine inanıyorsam” gidip oyumu ona veriyorum..
Şu anda Ak Parti ve Menderes Türel çok iyi işler yaptıkları için, onları destekliyorum..
Daha iyi hizmet edeceğine inandığım bir başkası olursa, bu defa oyumu gider ona veririm..
Her seçim döneminde, evimize her partiden seçim çalışması yapan gruplar gelir, biz hepsini de içeri buyur ederiz..
“İnsanlık, Türk terbiyesi ve ananesi” bunu gerektirir çünkü..
…
KİRLİ SİYASET DİLİ
Şimdi gelin, seçim çalışması yapan bu Ak Parti’li gruba kulak verelim..
Ben dinlerken dehşete düştüm, insanlığımdan utandım..
Bakalım sizin tepkiniz ne olacak..
…
“Zile basıyoruz, kapıyı açan kişiye ‘Ak Parti’nin seçim çalışması için geldiğimizi’ söylüyoruz..
Bazıları yüzümüze nefretle bakıyor, broşürü bile almadan kapıyı yüzümüze çarparak kapatıyor..
Bazıları uzattığımız broşürü alıyor, tam balkonun altından geçerken kafamıza fırlatıyor..
Bazıları broşürü alıyor, rulo yapıyor, yüzümüze fırlatıyor..
Bazıları broşürü alıyor, kapının hemen yanındaki çöp kutusuna atıyor..
Bazıları küfür ediyor, hakaret ediyor, kapıdan kovuyor..
Özellikle Fener Mahallesi’nde bunları daha yoğun yaşıyoruz..
‘Teşekkür ederim, ben Ak Parti’li değilim’ diyen neredeyse yok.."
…
Görüyorsunuz değil mi?
Birileri size bir şey anlatmaya gelmiş..
“Dinlemek” zorunda değilsiniz..
Ama, bunu söylemenin de “insancası” var, değil mi?
Kovmak, küfretmek, hakaret etmek, broşürleri kafalarına fırlatmak da neyin nesi?
Dün, CHP’lilerin Gökçen Özdoğan Enç’e yaptıkları “seviyesiz yorumları” da aktarmıştım..
Özgür Özel, “kirli siyaset dili”nden yakınırken, “kirli dille yarattıkları kirli siyasetin” insanları böylesine etkilediğini biliyor mu acaba?
…
KİMLİĞİNİZ BU MU?
Biz, kapısına gelen hiçkimseyi geri çevirmeyen bir kültürden geliyoruz..
Biz, kapısına gelene bir şey ikram etmeden göndermeyen bir kültürden geliyoruz..
Biz, rakiplerine bile saygı gösteren bir kültürden geliyoruz..
Ey CHP’liler;
“Tayyip nefreti” bu kadar mı körleştirdi beyinlerinizi?
Türk olduğunuzu, insanlığınızı mı unuttunuz?
Bunları nasıl yakıştırıyorsunuz kendinize?
…
Bence, önce şu “kirli tutumunuzdan” arının, önce “insan” olun, önce akılcı olun..
Sonra kimi isterseniz onu seçin..