Bu haftasonu sizlere içinde “siyaset-trajedi-komedi” olan bir “potpuri sunacağım..
Güler misiniz ağlar mısınız, orası size kalmış..
…
DALGASINI GEÇİYOR
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu..
9 yılda 9 seçime girdi..
Hemen her seçimden önce, “başaramazsam giderim” anlamına gelecek laflar etti..
Ama..
Nasıl bir ruh haliyse..
Seçimi kaybettiği her seferinde, Türk milletinin gözünün içine baka baka, “ne istifası, onlar kaybetti ben başardım” diyerek resmen seçmenlerin aklıyla alay etti..
Hala da ediyor..
…
Hakkını yemeyelim;
Kazandığı bir seçim var; “parti kongresi”..
Delegeleri ayarlıyor, her kongrede genel başkan seçiliyor..
Genel seçime gelince, kaybetmeyi alışkanlık haline getirdi..
Ve hemen her kaybettiği seçimden sonra, “CHP'yi diğer partilere benzetmeyin.. Demokrasiyi bu ülkeye getiren bir partiyiz” diyerek, koltuğa yapışmaktan hiç vazgeçmedi..
…
HANGİSİ DİKTATÖR?
Öte yandan
Kılıçdaroğlu, bu milletin aklıyla alay etmeyi başka bir alanda da sürdürüyor..
Ne zaman seçim kaybetse veya seçimi kaybedeceğini anlasa, Recep Tayyip Erdoğan için “tek adam/diktatör” benzetmesi yapıyor..
Diktatör; “astığı astık, kestiği kestik, yasa-masa tanımaz” biri için kullanılır..
Bi bakalım..
- Bu nasıl bir diktatördür ki; “kaybetme riski” olan demokratik bir seçime katılıyor?
- Bu nasıl bir diktatördür ki; “zafer kazandığı bir akşamın keyfini çıkarmak” yerine ayağı yaralanan bir çocuk için hastaneye koşturuyor..
- Bu nasıl bir diktatördür ki; kendisine hakaret/küfür edenleri öldürmek yerine “hukuki yoldan” hakkını aramaya çalışıyor..
- Bu nasıl bir diktatördür ki; “yasama-yürütme ve yargı, herkes kendi işini yapacak” diyerek ülkeye “demokrasi” gelmesi için çırpınıyor..
…
Bir de “diyene” bakalım..
- Seçimden hezimetle çıkmışsın, “herkes kaybetti ben kazandım” diye diretiyorsun..
- 9 kere seçim yenilgisi almana rağmen, “bu koltuğu bırak” diyen ve seni eleştiren her partiliyi “partiden attırıyorsun”..
(Şaka gibi.. Gürsel Erol, sayesinde 41 yıl sonra Elazığ’dan milletvekilliği kazanan CHP’den Kılıçdaroğlu’na istifa çağrısı yaptığı için ihraç edilecekmiş..)
- Partinin Cumhurbaşkanı adayını, “kapıcını çağırır gibi” kürsüye çağırıyorsun..
- CHP’li seçmene, “tıpış tıpış gidip bize oy vereceksiniz” diye talimat veriyorsun..
- Hem koltuğu bırakmamak için dayılanıyorsun, hem de “koltuk meraklıları bu partiden çeksin gitsin” diye kapıyı gösteriyorsun..
…
Hadi söyleyin;
Hangisi diktatör bunların?
…
ÇOK BÜYÜKSÜN ERDOĞAN
Almanya Dünya Kupası'ndan elenmesinin şokunu halen üzerinden atamadı..
Ama asıl şoku şu anda Türkiye yaşıyor..
Çünkü..
Şoku atlatamamak bir yana, sorunun nedenine ilişkin bir analiz yapmaktan geri duran Almanlar, topu Cumhurbaşkanı Erdoğan'a atmaya çalışıyor..
Onların başında da “azılı Türkiye düşmanı Alman” Cem Özdemir bulunuyor..
ZDF Televizyonunda yayınlanan Markus Lanz'ın programında Dünya Kupası'nda alınan hezimet konuşulurken bu zat-ı muhterem(!) ne dedi biliyor musunuz?
“Almanya'nın elenmesinin sebebi Erdoğan'dır.. Mesut ve İlkay ile fotoğraf çektirdi, bu da Alman milli takım oyuncularının moralini bozdu, bu yüzden iyi oynayamadılar ve elendiler” dedi..
…
Bu Erdoğan fobisi, Türkiye düşmanlarını yiyip bitirecek bir gün..
Umarım öyle olur..
…
CEBİ DOLU TATİLDELER
Bir de, “Erdoğan nefreti”ni kullanarak CHP sayesinde ceplerini dolduran ve ortalıkta “gazeteciyim/moderatörüm” diye gezenler var..
Daha doğrusu “vardı”..
Seçim akşamından beri “yok”lar..
“Yıllık izine” çıkmışlar..
Aldığım haberlere göre; “dönüp-dönmeyecekleri” de belli değilmiş..
…
“Kim onlar” diye sormayacaksınız herhalde..