Gezi Parkı olaylarında, asıl mesele nasıl ki “ağaçları korumak” değilse..
Konyaaltı sahili ihalesi tartışmalarında da mesele, “sahili kiralama ihalesi” değil..
Gezi’de ağaçların kesilmesi bahane edilerek, “3. Havalimanı ve Boğaz’a 3. Köprü yapılmasın, Kanal İstanbul Projesi durdurulsun” istekleri yapılmıştı..
Şimdi de “Konyaaltı sahili ihalesi” bahane edilerek, “Boğaçayı Projesi ve kruvaziyer liman projeleri gerçekleşmesin, Ak Parti ve Menderes Türel itibar kaybetsin” isteniyor..
Olay budur..
…
İŞTE BAZI ÖRNEKLER
Gelin, bunu gelişen bazı örneklerle ortaya koyalım..
CHP İl eski Başkanı Semih Esen görevdeyken, yanına bazı meclis üyeleri ve vekilleri de alarak “Boğaçayı Projesi”ni protesto etmişti..
Hatırladınız mı?
Ve gidip baltayı taşa vurmuş, herkesi kendilerine güldürmüş/alay konusu olmuşlardı..
Çünkü, Boğaçayı ile ilgili olarak “Türel’in çılgın projesi” gibi bazı konuşmalar var, ama ortada henüz bir “proje” yoktu..
Yani, CHP’liler “olmayan bir proje”yi protesto ediyorlardı..
…
Bundan sonra da birkaç defa yine CHP’liler tarafından “Boğaçayı yapılmasın” eylemi yapıldı..
Ama, hiçbiri ses getirmedi hatta dikkate bile alınmadı..
Çünkü proje, az sayıdaki “istemezük”çülerin dışında Antalya halkı tarafından benimsenmişti..
…
Sonra bir ara CHP’li vekil Niiyazi Nefi Kara, “suda arsenik var” bahanesiyle çıktı meydane..
Ve ağzındaki baklayı da çıkardı; “Boğaçayı ve kruvaziyer liman projeleri yapılmasın” dedi..
Kara’nın asıl amacı, böylece ortaya çıkmış oldu..
CHP’li vekil Çetin Osman Budak da benzer “istemezük” açıklamaları yaptı..
O da bir sürü şey söyledi, ardın ilave etti: “Boğaçayı ve kruvaziyer limanlar yapılmasın..”
…
Önceki gün Büyükşehir Meclisi’ne de “aynı istemezükçüler” damga vurdu..
CHP Grup Sözcüsü Cansel Tuncel, Konyaaltı Sahili’ndeki işletmelerin ihalesinde, “serbest rekabet ortamının oluşmadığını” savundu, “adrese teslim ihale” olarak soru işaretleri oluşturduğunu ifade etti..
CHP İl Başkanı Ahmet Kumbul’un yaptığı açıklamalardaki cümleyi kurdu..
Ama, Kumbul’un, “Boğaçayı ve kruvaziyer liman yapılmasın” türündeki sözlerini tekrar etmedi..
“Konyaaltı sahili ihalesini onaylatmazsak, Boğaçayı ve kruvaziyer liman işi de suya düşer nasıl olsa” algısı yaratmayı yeğledi..
Asıl niyetini dillendirmedi yani..
…
BİR DE ÇIKARCILAR VAR
Hadi siyasetçileri, özellikle de CHP’lileri anlıyorum diyelim..
Muhalefet partisi olarak, Ak Parti ve Türel’i itibarsızlaştırarak bundan “siyasi rant” sağlamaya çalışıyorlar..
Ama, bir de bu siyasetçileri kendisine kalkan edinmiş, duygusal(!) iş peşinde koşan gazete ve gazeteciler var..
CHP’nin açıklamalarına paralel olarak yazılar yazıyorlar..
Yetmiyor..
Konuyla ilgili kişileri konuşturup sorularla yönlendirerek, “istedikleri cümleleri söylettirmeye çalışıyor” ya da açıklamanın içinden cımbızla istedikleri ifadeyi ön plana çıkartıp halkı yanıltıyorlar..
Örneğin, dün bir gazete AKTOB’un eski Başkanı’nı “Salı Sohbetleri” konuğu yapmış ve istediğini almış..
Eski Başkan, “kruvaziyer liman projesi” ile ilgili de konuşmuş..
Ve “limana otel gerekli değil” demiş..
Aynı eski Başkan’ın “tanıtım ve turizm pazarları”yla ilgili konuşmaları çoğunlukta, ama “kruvaziyer liman” ön planda..
Gazetenin patronunun fikri de tıpkı CHP’liler gibi, “Ak Parti ve Türel’i itibarsızlaştırmak”..
Olabilirse, “kaybetmesini sağlamak”..
Çünkü, Türel taleplerine “peki” demiyor..
…
ANTALYA KAZANMALI
Özetle..
Antalya’da birileri hizmet üretmeye çalışıyor..
Birileri de hizmetleri “siyasi ve duygusal(!) nedenlerle” engellemek için çırpınıyor..
Seçimlere kadar Antalya bu tür savaşlara sahne olacak gibi görünüyor..
Umarım, sonucunda kazanan Antalya olur..