Seçimlere kadar..
“İktidar karşıtı” olan her partiye, her sanatçı(!)ya, her yayın kuruluşuna ve içimizdeki hainleri kullananlara dikkat edin..
Gözlerinizle gördüğünüz her şeyin “tam aksini” kabul ettirmek için her türlü yalana ve algıya başvuruyorlar/başvuracaklar..
Doğruları “yanlış” algılamanız için çırpınıyorlar/çırpınacaklar..
Bugün bunu çarpıcı bir örnekle göstereceğim sizlere..
…
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen olayını biliyorsunuz..
Her ikisi de “Halk TV’deki konuşmaları” nedeniyle ifadeye çağrıldı..
Peki, ne dediler de savcı ifadelerini aldı?
…
AÇIKÇA BİR KIŞKIRTMA
Önce şunu belirtelim..
Sevenleri de sevmeyenleri de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu ülkeyi, hatta dünyayı nereden nereye getirdiğini çok iyi biliyor ve gelişmeleri hepimiz izliyoruz..
“Bu iktidar döneminde neler yapılmış” diye burada tek tek saymayacağım, çünkü görme engelli değilseniz, zaten görüyorsunuz..
…
Metin Akpınar diyor ki;
“Demokrasiye ulaşamazsak belki lideri ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki de başka liderlerin yaşadığı kötü sonları yaşayabilirler..”
İlk bakışta, bu cümlelerde bir şey yok gibi görünüyor, değil mi?
Ama var..
Uğur Dündar’ın 3 saate yakın süren programını baştan sona izlerseniz, Akpınar’ın bu sözleriyle Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı hedef aldığını görebilirsiniz..
“Demokrasiye ulaşamazsak” diyor..
“Bu ülkenin ekonomik kalkınmışlığı/büyümesi, terörün bitme noktasına gelmesi, aklınıza gelebilecek her alanda yapılan yatırım ve hizmetler, dünyada saygın bir ülke haline gelmemiz” hiç önemli değil..
Ama, demokrasi, laiklik” çok önemli..
Aç kalabiliriz, dünyaya karşı ezik olabiliriz, IMF’nin talimatları dışına da çıkmayabiliriz, yeter ki demokrasi ve laiklik elden gitmesin..
“Kafa” bu..
…
Tamam da, ülkemiz zaten demokrasiye ulaşmış durumda..
Seçimler yapılıyor mu, yapılıyor..
Kimin iktidar olacağına millet karar veriyor mu, veriyor..
Kurumlar çalışıyor mu, çalışıyor..
Herkes seçme ve seçilme hakkına sahip mi, sahip..
Herkes özgürce yaşıyor mu, yaşıyor..
“Demokrasi” daha nasıl olur?
…
SANATÇI(!)LARA BAKIN
Peki, Metin Akpınar niye “demokrasiye ulaşamazsak” diyor?
Algı operasyonu yapıyor..
Müjdat Gezen’le birlikte “bu ülkede demokrasi yok” demeye getirip milleti kışkırtmak, sokağa dökmek istiyor..
İktidarı milletin gözünde itibarsızlaştırmaya çalışıyor..
Bununla da yetinmiyor, Cumhurbaşkanı için söylediği o “asmak-zehirlenerek ölmek” gibi laflarla da resmen tehdit ediyor..
Ve bütün bunları ikisi de “sanatçı” kimliğini ön plana çıkartarak yapıyor..
Kimseyi sevmek zorunda değilsin, kabullenmek zorunda değilsin, oy vermek zorunda da değilsin..
Ama, “milletin oylarıyla” o makama getirilmiş bir kişiye saygı göstermek zorundasın..
Cumhurbaşkanı’nı itibarsızlaştırmaya çalışmak ve tehdit etmek, O’na oy veren milleti itibarsızlaştırmak ve tehdit etmek değil midir?
…
Ben söylemiyorum, bu ülke nereden nereye geldi görüyorsunuz..
Ama, Metin Akpınar ve bunun gibi iktidar karşıtları bütün yapılanları, süslü sözlerle “yapılmamış” gibi göstermeye çalışıyor..
Gözlerinizin içine baka baka sizleri kandırmaya çalışıyor..
…
SANATÇI “KÖR” OLMAZ
Metin Akpınar benim en sevdiğim/izlediğim sanatçılardan biriydi..
Yıllarca Zeki Alasya ile oynadıkları o “Devekuşu Kabare” kasetlerini CD’lerini izledim..
Dün attığı bir twitte de, “ben sanatçıyım, herkes sanatçı olamaz” gibi laflar ediyor..
Ben de diyorum ki;
Sanatçı olmak, ülkesinin nereden nereye geldiğini göremeyecek kadar "kör" olmaksa, halkını yöneticilerine karşı kışkırtmaksa, yerin dibine batsın o sanatçı..
Bu tür sanatçı(!)lara uymayın derim..