Anamuhalefet partisi CHP'de zihniyet değişmez..
- Kazanamadığı her seçimde mutlaka hile vardır..
- CHP'li olmayan Başbakan ve Cumhurbaşkanları diktatördür..
- CHP'li olmayan medya yandaştır..
- CHP'ye oy vermeyenler cahildir, koyundur..
- CHP''ye yakın olmayan sanatçı, yazar, akademisyen olamaz, olsa olsa yalaka olur..
- Bir hakim CHP'lilerin aleyhinde karar verirse Saray'ın hakimi, lehinde karar verirse bağımsız hakimdir..
- Yasal olmayan toplumsal olaylara izin vermeyen polis, Tayyip'in polisidir..
- Teröristin masum insanları katletmesi demokratik hak arayışıdır..
- Masum insanları katleden teröristin imha edilmesi devlet terörüdür..
…
Vesaire vesaire..
Bu yıkıcı zihniyetten kurtulmanın tek yolu, yapıcı ve akılcı, aynı zamanda vatansever bir “anamuhalefet partisi”nin ve bunu kotaracak bir genel başkanın ortaya çıkmasıdır..
Anamuhalefetin eski genel başkanı Deniz Baykal’ın dediği gibi;
“İktidara karşı çıkmakla Türkiye’ye sahip çıkmak arasındaki ayrımı yapmak, ‘devlet adamı’ olmanın gereğidir.”
Siz, şu andaki anamuhalefet partisinde ve genel başkanında;
- “Türkiye’ye sahip çıkmak” gibi bir devlet adamlığı görüyor musunuz?
- “Yapıcı” bir muhalefet görüyor musunuz?
- “Demokrasi”ye saygı görüyor musunuz?
…
“ADAYLARA” BAKIN
Önümüzde bir “yerel seçim” var..
Yerel seçimlerde “adaylar” ön planda olmalıdır..
Ama, bu “anamuhalefet” ve ittifakları (İP-HDP-SP) ısrarla “genel seçim” havası yaratmaya çalışıyor..
Kişilerden çok partiler ön plana çıksın, yerel sorunlardan çok genel siyaset sorunları tartışılsın, bu arada yalan ve iftira algılarıyla iktidar gözden düşsün diye çabalıyor..
Böyle olunca ne oluyor biliyor musunuz?
Daha önce görev yaptığı süre içinde sözünü tutmamış, yanlışı çok bir adayı eleştiriyorsunuz, hemen “çarşıya-pazara çıkıyor musun hiç, hayat çok pahalı” diyen bir muhalif seçmen profili çıkıyor karşınıza..
En yakın örneği;
Geçtiğimiz gün sosyal medyada CHP’nin Büyükşehir adayı ile ilgili, “bu kişinin 20 yıl başkanlık yaptığı ilçede aklınızda kalan tek icraatını yazın” diye bir soru soruldu..
Buna verilmesi gereken cevap, “şunları yaptı”dır, değil mi?
Ama, hayır..
Cevap şu:
“Siz onu bunu bırakın da biraz da pazardan yazın.. Millet aç açç ve gırtlağa kadar borç içerisinde..”
…
“CHP’nin muhalefet etme zihniyetini” anlatan en çarpıcı örneklerden biridir bu..
…
“AKILCI” DAVRANMAK
İşte bu nedenle “sorumlu ve yapıcı bir anamuhalefet” istiyorum..
İşte bu nedenle “sorumlu ve yapıcı bir anamuhalefet lideri” istiyorum..
İşte bu nedenle “sorumlu ve yapıcı muhalefet eden bir seçmen” istiyorum..
…
Bakın, şu anda bir “yerel seçim” yapacağız..
Antalya gibi bir kenti “rahat, huzurlu ve yaşanabilir” duruma en iyi hangi aday getirecekse onu seçelim diyorum..
Bunu seçerken de, geçmişine iyi bakalım, “sözünü tutan, hizmeti düşünen, eyyamcılık yapmayan birini seçelim” diyorum..
Tartışacaksak, bunu tartışalım..
Eleştireceksek, bunu eleştirelim..
Ama bunları “at gözlüğü” takarak değil, ufkumuzu geniş tutarak “akılcı” bir şekilde yapalım..
Hatta, partisine bakmadan “kıyaslayarak” yapalım..
…
GEÇMİŞE İYİ BAKIN
Burada Antalyalı seçmene bir çağrım olacak..
Bırakın partilerin peşinden gitmeyi, “adaylara bakın adaylara”..
Size yol gösterecek olan tek şey, bu adayların geçmişidir, geçmişte yaşadıklarınızdır..
Tercihinizi yaparken, kıstasınız “Antalya” olmalı..
Kendiniz için, çocuklarınız için..