Ülkenin birinde..
Büyük bir belediyeye ait hayvan barınağında, “kedi ve köpeklerin ölüme terk edildiği”yle ilgili suçlamalar yapıldı..
Bununla ilgili fotoğraflar yayınlandı..
“Hayvansever(!)ler bu duruma tepki gösterdi..
Belediyenin yetkilileri de olayı araştırdı..
Ardından, “yalaaan” dedi, “bu iddiaların hepsi safsata..”
…
TAM BİR “VAHŞET”
İddiaya göre;
“İnceleme yapılacağından haberdar edilen barınak yetkilileri, ölen ya da ölmek üzere olan hayvanları, morga kilitledi..
İncelemeden 2 gün sonra da sıcak havayla birlikte çürümeye başlayan hayvan ölüleri kokmaya başladı..
Morgdan dışarı kan ve koku yayıldı..
Morgun temiz olduğunu göstermek için hayvanseverlerin ziyaretine açıldığı tarihten hemen önce hayvan ölüleri, belediye personelleriyle çıkartılarak, barınağın arkasındaki çukura gömüldü..”
Ve belediye yetkilileri de, “hayvan öldürme olayı yalaaann” diye açıkladı..
…
Çok geçmedi..
Birkaç gün sonra sosyal medyada, “morgda üst üste yığılmış hayvan ölülerinin yer aldığı yeni görüntüler” paylaşıldı..
Ve tartışmalar yeniden alevlendi..
Ve bu arada içlerinden biri şu açıklamayı yaptı:
“İnceleme öncesi yapılan temizlik bir aldatmaca..
Belediye üstün körü bir denetim yapmış ya da denetim ekibinin gözünden burası saklanmıştır..
Belediye başkanının sorumlu kişileri görevden almak için daha kaç hayvan ölmesi gerekiyor?
Hemen sorumluların görevden almasını istiyoruz..
Yoksa tüm Antalya hayvan dostları ile eylemlere başlayacağız.."
…
Bir haber ajansı bütün bu gelişmeleri “haber” yaptı ve servis etti..
Haber, “bazı” yayın organlarında yer aldı..
…
“KOLTUK” SAVAŞLARI
Buraya kadar olan-bitenler, eminim “gerçek hayvanseverleri” çileden çıkartmaya yetmiştir..
Çünkü, SEBEBİ NE OLURSA OLSUN “insandan hiçbir farkı olmayan bu canlara” yapılan muamele, insanlık dışı bir olaydır..
Şimdi anlatacaklarım ise..
Sadece hayvanseveri değil, sevmeyeni de çok kızdıracak..
…
Aslında yayınlanan bu görüntülerin perde arkasında, bir “koltuk savaşı” var..
Daha önceki bir belediye başkanı döneminde bu barınağın sorumlusu olarak görev yapmış, adı “hayvan katliamcısı”na çıkmış birini, “yeniden o koltuğa oturtmak” için yapılan planlı bir eylem var..
Mevcut sorumlu kişinin de ondan farkı yok aslında..
Hayvanların, o isyan ettiren görüntülerinin hepsi gerçek..
300 kapasiteli yerde 600’den çok hayvan var..
Çoğu hasta ve yaralı..
İyileştirilip ya sokağa salınacak veya sahiplendirilecek..
İşte bu evrede çok iyi bakılması gerekiyor..
Ama, maalesef bunu yaptıracak yeterlilikte bir yetkili yok ve elemanlar basiretsiz..
Öncelikle hayvanları sevmiyorlar..
İşlerini sürekli ihmal ediyorlar..
Kontrol için gelenler olunca da, bunu önceden haber alıyor göstermelik iş yapıyorlar..
Kontrollerde vahşet ortaya çıksa da, yetkililer olayı örtbas ediyorlar..
Hayvanlara verilen mamalar çok kalitesiz, çok yetersiz..
Böyle olunca da..
Olan, “Allah’ın o sessiz kulları”na oluyor..
Acılar içinde, pis kokular içinde, kendi bokların içinde can çekişiyor, can veriyor..
Ve birileri de bunu “kendi çıkarları” için kullanıyor..
…
Hani, “bu ölümlerin sorumluları görevden alınsın” diyen hayvansever(!)ler var ya..
Aslında, göreve getirilmesini istedikleri kişiyle “ortaklık” kurup, rant elde etme peşindeler..
…
ONLAR DA “CAN”
Keşke, o ülkede..
Barınağın sorumlusu olan belediyenin başındaki kişi, bütün bunları süzebilse, barınağa gereken ilgiyi gösterse de, o “sessiz kullar” eziyet çekmese..
Keşke, o barınakta hayvanları gerçekten seven, en azından empati yapabilen kişileri görevlendirse..
Keşke, o hayvanlar daha geniş ve güzel bir yaşam alanına kavuşturulabilse..
Keşke, belediye böyle bir yer için ACİL bir çalışma başlatsa..
Keşke, o hayvanlar “insan vahşetinden” kurtarılsa..
Keşke.. Keşke..