Bu başlık ve özetini sunacağım yazı, Türkiye Gazetesi yazarlarından Süleyman Özışık’a ait..
Başlık, trafik cezası yazıyorlar diye “eğilip içine bol bol nefes çeken, çektiği nefesi çığlık olarak bırakan, tekrar eğilip tekrar aynı şeyi yapan öğretim üyesi kadın”ı anlatıyor..
Hemen hemen bütün televizyonlarda ve sosyal medyada yayınlanan görüntüleri izlemeyeniniz kalmadı sanırım..
Ama, bu görüntülerin ardından bir “kırık ehliyet” söylentisi yayıldı ortaya..
Öğretim görevlisi kadını haklı göstermeye, polisi de haksız göstermeye çalışıyorlar..
Bugün bunu anlatmak istiyorum sizlere..
…
O BİR AKADEMİSYEN
Önce olayı hatırlatmak için, Özışık’ın yazısından bir özet vereyim..
…
“İstanbul Fatih'te aracını ehliyetsiz kullanan bir kadın trafik ekiplerinin uygulamasına takılıyor..
Polisler gereken işlemleri yapmaya başlıyor..
Kadın, öğretim görevlisi olduğunu söylüyor, fayda etmeyince hezeyan içinde çığlık atmaya başlıyor..
Bir, iki, üç, dört...
El Kassam Tugaylarının saldırısı sonrası İsrail'de çalan siren sesi gibi bir ses ve susmak bilmiyor..
Öyle bir ses ki...
Rusya’dan almayı düşündüğümüz S-400 hava sistemlerine alternatif olarak kullanılabilirsiniz..
Polis ve ambulans araçlarında siren niyetine kullanabilirsiniz..
Suriye sınırına dikerek sınır güvenliğine büyük katkı sağlamasına sebep olabilirsiniz..
Yani bir kez çığlık atsın, sınıra bir tane PKK'lı gelmez..
O derece..
Bütün çığlıklarının nedeni ne biliyor musunuz?
Akademisyen ve Öğretim Görevlisi olduğunu söylemesine rağmen polislerin ona tolerans tanımaması..
Evet evet, bundan dolayı öfke nöbetleri, sinir krizleri geçiriyor..
Çığlıklar fayda etmeyince dönüp polis araçlarının plakasını çekiyor..
Artık hangi abisine, dayısına şikâyet edecekse..
Şayet biz o görüntüleri izlememiş olsak, belki de şu an, ‘mesleğinde saygın akademisyen, sırf AK Parti karşıtı olduğu gerekçesiyle trafik polislerinin gazabına uğradı’ haberlerini okuyor ya da izliyor olacaktık..”
…
MAĞDUR OPERASYONU
Evet, Özışık haklı çıktı..
Önceki gün yayılan o çığlıklı görüntülerin hemen ardından, öğretim görevlisi kadının aslında ehliyetinin olduğu, ama eski ve kırık olduğu, polisin “bana ne öğretmensen, hocaysan” deyip, ehliyeti olmasına rağmen “ehliyetsiz araba kullanmaktan” ceza kestiği haberleri yayılmaya başladı..
Kim yayıyor bunu?
Sözcü ve Cumhuriyet’in ekürisi “BirGün Gazetesi”..
Neye dayanarak yazıyor?
Çığlık atan kadının öğrencilerinden birinin “ekşi sözlük”te yazdığı bir yazıya dayanarak..
Bu öğrenci kardeşim, hocasını savcılıkta ifade verirken aramış, kadın da “ehliyetim vardı yok saydılar, ehliyetsiz araba kullanmaktan ceza yazdılar” demiş..
Öğrenci de bu konuşmayı “hocasından izin alarak” ekşi sözlükte yayınlamış..
Bunu da Bir Gün Gazetesi hemen görmüş ve haber yapmış..
Şimdi de bu haber yayılarak öğretim görevlisi kadın “mağdur” gösterilmeye çalışılıyor..
…
İyi de..
Öğretim görevlisi kadına yazılan trafik cezasının nedeni sadece “ehliyeti olmaması” değil ki..
1- Trafikte emniyet kemeri takmamış..
2- Seyir halindeyken telefonla konuşuyor..
3- Bindiği araç muayeneye girmemiş..
Ama, birileri “polisi suçlu gösterebilmek için” yine algı operasyonu yoluna başvuruyor..
Ve bunu hep yapıyorlar..
…
KİM DOĞRU KİM YANLIŞ
Öğrencisinin yazdığına göre..
Çığlık atan hocası, “hukuki olarak sürecin takipçisi olacağım” demiş..
En doğal hakkı, tabii ki takip etsin..
Biz de toplum olarak “kim doğru kim yanlış” öğrenelim..
…
Bu arada..
Dr. Özlem Atan Tarlacı'nın öğrencisi, “hocasının gerek derslerde, gerekse ders dışında son derece sakin ve anlayışlı olduğunu” da yazmış..
Peki siz, o görüntülerdeki kadının “sakin ve anlayışlı” olduğuna inanıyor musunuz?
…
Yazımı, yine Süleyman Özışık’ın ifadeleriyle bitirmek istiyorum..
…
“Bu video, halkı eğitme ve bilinçlendirme açısından da emsalsiz bir örnek teşkil ediyor..
Hanımefendi bir okulda öğretim görevlisiymiş..
Lütfen ama lütfen dürüstçe söyleyin;
Çocuğunuzu böyle birine teslim edip, ‘al benim yavrumu eğit’ der misiniz?”