CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve parti sözcüleri..
Her fırsatta “erken seçim” istiyorlardı..
Bunun için “hodri meydan” çağrıları yapıyorlardı..
Erken seçim tarihi olarak 24 Haziran’ın belirlenmesiyle birlikte “paniklediler” ve bahane aramaya başladılar..
“Hazırlıksız yakalandıklarını” ima eden laflar ediyorlar..
Ama, bir “hazırlık” içinde oldukları kanaatini uyandıran (ve sağa sola hava atan) yine bunlar değil miydi?
Sandık ortaya konunca her şey değişiverdi..
Her seçim yenilgisi için bir bahane üreten CHP genel başkanı ve kurmayları, bu defa da Olağanüstü Hal’e (OHAL) sarıldı..
Hiç değişmiyorlar..
“Kafa” aynı kafa, “malzeme” aynı malzeme..
…
Öte yandan sadece CHP değil “yandaşı medya grupları” da aynı bahaneyi ortaya koyuyor..
Sadece 2’sini vereyim;
Dün Cumhuriyet, “Demokrasisiz sandık, OHAL’de baskın seçim” dedi, Birgün Gazetesi de, “OHAL altında erken seçim” diye manşet attı..
…
CEHALETTEN KAYNAKLANIYOR
- Daha önce hiç OHAL’de seçim olmuş mu?
- OHAL’de seçim olursa, ne olurmuş?
Gelin bugün de CHP’nin “yenilgi bahanesi” olarak sığındığı şu OHAL’e bir bakalım..
…
CHP’nin OHAL bahanesini, “şimdiden sandık yenilgisini kabullenmek” olarak yorumlayan siyaset bilimciler, geçmişteki uygulamalara da dikkat çekiyor..
Örneğin;
Türkiye’nin seçim tarihi ve güvenliğiyle ilgili çalışmalarıyla bilinen Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi ve Anaya hukukçusu Doç. Dr. Adnan Küçük..
OHAL ve seçim güvenliği tartışmaları için, “cehaletten kaynaklanıyor” dedi..
Ve şöyle devam etti:
“OHAL’den kaynaklanan bir seçim faaliyeti kısıtlaması mı varmış ki ‘OHAL altında sandığa gidilmez’ deniyor?
Türkiye’de şu an yürürlükte olan OHAL, vatandaşların veya siyasi partilerin günlük hayatlarını ve çalışmalarını ilgilendiren bir düzenleme değil..
Mevcut OHAL, 15 Temmuz darbesinden sonra başta FETÖ ve PKK olmak üzere terör örgütleri ve mensuplarıyla daha etkin mücadeleye yönelik..”
…
“CHP’nin iktidar olduğu dönemler dahil, Türkiye tarihinin OHAL altında seçimlerle dolu olduğunu” da belirten Küçük şöyle diyor:
“Mevcut OHAL, seçim faaliyetlerine bir sınırlama getirmiyor..
Üstelik hem vatandaşlar hem de siyasi partiler için çok daha güvenli bir sandık süreci sağlıyor..
Herkes, 81 ilde istediği seçim çalışmasını, toplantı, miting ve propaganda çalışmasını hiçbir kısıtlama olmadan rahat rahat yapacak..”
…
OHAL ALTINDAKİ SEÇİMLER
Şimdi de şöyle geriye dönüp bir bakalım..
Önce şunu açıklıkla söylemem gerek;
Ülkemiz, OHAL ve Sıkı Yönetimsiz seçimlerle neredeyse AK Parti’nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren tanıştı..
Türkiye, “Kasım ve Haziran 2015, 2011, 2007, 2002, 1999, 1995, 1991, 1987, 1983, 1977, 1973, 1969, 1965, 1961, 1957, 1954, 1950, 1946’da” çok partili seçimlere gitti..
- 1982 Anayasa Referandumu ve 1983 Genel Seçimlerine Sıkı Yönetim altında girdi..
- 1987-2002 yılları arasında Güneydoğu ve Doğu Anadolu illerinin büyük çoğunluğunda OHAL yönetimi altında seçimlere girdi..
- Bunlardan biri de, CHP-DYP hükümetinin olduğu 1995 yılıydı ve hiçbir CHP’li OHAL’i kaldırmayı teklif bile etmedi..
Ve Türkiye, ilk OHAL/Sıkıyönetim uygulamalarıyla (1925’te Şeyh Sait ayaklanması nedeniyle) CHP yönetiminde tanıştı..
Aklınızda bulunsun..
…
BATI MEDYASI SALDIRIYOR
Özetle..
Daha önce birkaç kez “erken seçim” isteyen CHP cephesinde bu 24 Haziran kararı belli ki, bir “panik” yaratmış..
“OHAL’e ve dış baskılara” sığınmaya çalışıyor..
Baksanıza..
Erken seçim kararı sonrası “Batı medyası” da saldırıya geçmiş durumda..
Birçok yayın organı saldırgan ve çarpık yorumlarıyla 2019’a giden süreçte Türkiye’ye siyaset ve ekonomi üzerinden oynayacakları oyunu ortaya koyuyor..
Bunların CHP’ye bir yararı olur mu bilemem..
Umarım, seçimler ülkemiz için hayırlı olur..