Bu “algı operasyonları” bitmiyor, bitmeyecek..
Bu nedenle, her söylenene inanmayın..
Özellikle sosyal medyada gördüğünüz-duyduğunuz her şeyi elekten geçirin..
Mutlaka araştırın, gerçeği öğrenin, sonra ne istiyorsanız yapın..
…
OPERASYONA BAKIN
Son günlerde değişik isimlerle, “BÜTÜN UMUTSUZLARA” başlıklı BİR “BİLDİRİ” paylaşılıyor..
Neymiş; “ülkenizin sahibi olabilmeniz için 3 ayınız var”mış..
Neymiş; “3 ay çalışmazsanız, çocuklarınız belki ileride ülkemizdeki Suriyeliler, Iraklılar, Pakistanlılar, İranlılar, Mısırlılar, Afganistanlılar gibi olacak”mış..
“Bunun için bu iktidara hayır denmeliymiş, ama bunu demek yetmezmiş, en az bir kişiyi daha hayır demeye ikna etmek şart”mış..
…
Ne anlıyoruz bundan?
“Şu an Türkiye çok kötü yönetiliyor, insanların çoğu geleceğinden endişeli, üstelik çocuklarımız kargaşa içindeki islam ülkelerinin çocukları gibi perişan olacak, buna karşı gelin, bu iktidara oy vermeyin/verdirmeyin..”
Tamam, siyasi bir kazanım için böylesine yalan-yanlış paylaşımlarla iktidara karşı gelinmesini isteyebilirsiniz..
Ama, “Türkiye sanki diğer Arap ülkeleri gibi olacak” algısıyla, “bakın bu iktidara oy verirseniz sonunda Arap ülkelerindeki gibi özgürlüğünüz elinizden gidecek” diyerek korku salmak, olacak şey değil..
Sadece korku salmak mı?
Elbette hayır, “aynı zamanda insanların inançlarına karşı bir saldırı arzusunu kamçılama” da var bu paylaşımda..
…
Bu noktada, bir-iki konuya özellikle dikkatinizi çekeceğim bugün..
Çünkü, 31 Mart’a kadar, hatta sonrasında da “aynı senaryo-aynı operasyon”larla karşı karşıya çok kalacaksınız..
Belki değerlendirmelerinizi daha gerçekçi bir hale getirebilirsiniz..
…
DİN DEVLETİ OLMAZ
Önce şu soruyu soralım; “sizce Türkiye bir ‘din devleti’ olur mu”?
Çoğu kişi, “Ak Parti Türkiye’yi bir din devleti haline getirmeye çalışıyor” anlamında çeşit çeşit ifadeler kullanıyor..
Bunu da, “cami yerine okul yapılsın, dindar gençlik yetişiyor, dinciler insanları kandırıyor vesaire” şeklinde dile getiriyor, buna da inanıyor..
Şunu herkes çok iyi bilsin;
Türkiye Cumhuriyeti’ni bir “din devleti” yapmaya değil Ak Parti’nin, dünyanın bütün güçleri ve cemaatleri biraraya gelse gücü yetmez..
Niye yetmez?
Çünkü; bu ülke insanının büyük bir çoğunluğunun istemediği bir şey, “halka rağmen” gerçekleştirilemez de ondan..
Dikkat edin, dinci olarak nitelendirilen “türbanlılar” bile son derece “çağdaş bir görünüm” sergiliyor..
Modayı izliyor, uyguluyor..
Yolda-sokakta-parklarda sarılıyor, öpüşüyor, sevişiyor..
“Ak Partili” olarak görülen böyle bir nesil, “saçını gösterdiği için recm edilen” bir anlayışın egemenliği altında olmak ister mi?
Evet, böyle bir “din devleti” isteyenler var elbette..
Ama, bunu isteyenler dindarlar değil dinciler..
Ve nüfusumuzun yüzde biri bile değiller..
…
DİNLERİ İYİ ÖĞRENİN
Şimdi yeniden başa dönelim..
Niye sürekli olarak Türkiye’nin bir din devleti, gençlerin de birer “dinci gençlik” yapılmaya çalışıldığı vurgusu yapılıyor?
İşte bu noktada söyleyeceklerim çok önemli..
Eğer, “insanlarımızın dini ibareler ve şartlar kullanarak yönlendirildiği” düşünülüyorsa yapılacak tek şey, bu “kullanmayı” engellemek için, “herkesin dini iyi öğrenmesi”ni sağlamaktır..
Dini iyi bilen bir kişiyi, “dini ibareler va şartlar”la kullanmak mümkün olabilir mi?
Daha doğrusu, insan iyi bildiği bir konuda yanıltılabilir mi?
Tabii ki hayır..
O halde, bu noktada “dini iyi öğrenmek” olmazsa olmaz bir durum olarak karşımıza çıkmıyor mu?..
…
CAHİLCE AÇIKLAMALAR
Bazen bakıyorum..
Siyasi partilerin gençlik kolları, “dindar yetişen bir nesil değil, kültürlü-okumuş nesilden yanayız” gibi, “ÇOK CAHİLCE” açıklamalar yapıyor..
Büyüklerinden biri de çıkıp, “hele durun bakalım çocuklar, dini bilmeyen dinciler tarafından kullanılır.. Tamam diğer bütün konuları da okuyun-öğrenin, ama dini de iyi öğrenin” demiyor..
Çünkü, o büyükler(!) için gençlerin neyi öğrenip öğrenmediği önemli değil..
Onlar da gençleri ve insanları “din karşıtı” yaparak, “Türkiye İran yapılıyor” diye korkutarak kullanıyor..
Bunu niye kimse böyle düşünmüyor, bunu da anlamakta zorlanıyorum tabii..
…
İsteyen istediği dini seçebilir, bu beni ilgilendirmez..
İsteyen inancının gereğini yerine getirir-getirmez, bu da beni ilgilendirmez..
Ama..
Bir ülkede birileri birilerini “ötekileştirir, üstelik küçümser”se, algı operasyonlarıyla insanların inançlarıyla oynarsa, işte orada onların karşısına çıkarım..
CHP başta olmak üzere birçok siyasi partili bunu hep yapıyor..
Üstelik “genç”lerini de aynı zihniyette yetiştiriyor..
Üstelik onları gayet güzel kullanıyor..
Böyle yetişen gençler de, “her okuyanı kültürlü, her dindarı cahil sanıyor”..
…
BU ÜLKEYE YAZIK
Evet, bu “algı operasyonları” bitmiyor, bitmeyecek..
Bu nedenle, her söylenene inanmayın..
Bu ülkeye de yazık..
Hala uyuyacak mısınız?