Geçtiğimiz Cuma günü Muratpaşa Belediye’nden bir “basın bülteni” geçildi..
Başkan Ümit Uysal, Güzeloba ve Çağlayan mahallelerini kapsayan bölgeye bir iftar yemeği vermiş..
Ve burada yaptığı konuşmada, “hayal kurmanın, aynı zamanda geleceği kurmak olduğunu” belirterek şunu söylemiş:
“Türkiye ile ilgili hayalimizi Muratpaşa’da tatbik ediyoruz..”
…
23 yıldır Muratpaşa’da (üstelik Lara’da) ikamet eden biri olarak..
Özellikle şu son 4 yılda yapılanları ve yapılmayanları gözönüne alınca..
Başlıktaki bu cümleleri görür görmez, “Türkiye’yi de Muratpaşa gibi yönetecek(ler)se vay başımıza gelenler” diyerek, içimden kocaman bir “eyvah eyvah” çektim..
Bunu anlatacağım elbet..
Sonra düşündüm..
Uysal bu lafı, “partisi adına” mı söylüyor, yoksa “kendi adına” mı?
Tabii ki, bunu da anlatacağım..
…
ÖN BAHÇE ARKA BAHÇE
Evet, “hayal kurmak, aynı zamanda geleceği kurmaktır” bu doğru..
Ama, hayal kuran kişi çok önemlidir..
Önce o kişinin vizyonuna, misyonuna ve yaptıklarına bir bakacaksınız..
“Nasıl bir hayal kurduğunu” şıp diye anlarsınız..
…
Gelin Muratpaşa’ya şöyle bir bakalım..
Biliyorsunuz, Muratpaşa “Antalya’nın kendisi”dir..
Merkezdir, anadır, atadır..
Antalya’yı değerlerdirirken, ilk bakılacak yerdir..
Kentin “ön bahçesi”dir, vitrindir..
Peki, Muratpaşa’da bu özelliklerden bir tanesini bile görebiliyor musunuz?
Kepez için, “Antalya’nın arka bahçesi” derlerdi..
Yani, “görmek ve gösterilmek istenmeyen” bir yer..
Buyurun her ikisini de gezin..
Bakın bakalım hangisi “arka bahçe”..
…
İŞTE SİZE “MURATPAŞA”
Bu ne demek?
Allah Türkiye’yi Ümit Uysal ve CHP’lilerin “hayaline” bırakmasın demek..
“Hakkını yemeyelim” diyorsanız..
Gelin, Ümit Uysal “Türkiye hayalini uyguladığı” Muratpaşa’da birkaç “park-spor alanı düzenlemesi” ve tabela değiştirerek bunları “proje” diye göstermesinin dışında neler yaptığına bir bakalım..
…
- Dünya’da sadece iki yerde bulunan “falezlerin” korunması gerekirken;
1- Falezlere restoran ve plaj yapabilmek için zarar verenlere engel olması gerekirken, Koruma Kurulu kararlarını uygulamadı, uygulamıyor..
2- Sadece iki yerde, “şikayet var, falezler zarar görüyor” iddiasıyla bir pergoleyi ve bir plajı yıktı..
3- Ama, bizzat kendisi “CHP’liler denize rahat girsin” diye falezlere zarar vererek plaj yaptı.. Ve yasal olmayan diğer işletmeler için hukuki anlamda “emsal” oldu..
4- Belediye’ye, yani Muratpaşa halkına ait olan Semt Spor sahasını (eski Manavoğlu Parkı yanında) usulsüz olarak 5-6 işletmeye kiraya verdi..
- “Çöp konteynırlarını yeraltına almakla” övündü, ama yeterli temizlik yapılmadığı için o konteynırların çevresi çöp yuvası oldu..
- Özellikle doğalgaz çalışmalarında, “belediye olarak ağırlığını” ortaya koymadı, sokakları ve vatandaşları haftalarca, aylarca toz-toprak-çamur içinde bıraktı..
- Kırcami planlaması konusunda vatandaşa sürekli gerçek olmayan beyanlarda bulundu, hala da bulunuyor..
- Ermenek Mahallesi’nde (bir Kepez-Santral Mahallesi gibi bir yer yapabilirdi, yapmadı) halkı birbirine düşürdü..
- “Asfalt seferberliği başlatıyorum” dedi, asfalt dökülen sokaklar, “doğalgaz evsel bağlantıları yapılmadığı için” 3 ay geçmeden delik deşik edilmeye başlandı/hala da ediliyor..
- Önceki dönemde 4 kişinin yaptığı işi, “Turunç Masa” adı altında onlarca kişi ve onlarca araçla yapmasına rağmen, bu uygulamadan şikayetçi olmayan vatandaş neredeyse yok denecek kadar az..
- Sokak Hayvanları Rehabilitasyon Merkezi’nin “asli görevi” sahipsiz hayvanların sağlıklı olmasını sağlamak iken, “CHP’lilerin özel veteriner kliniği” haline geldi..
…
SOKRATES’İN DERSİ
İşte Ümit Uysal’ın “Türkiye hayaliyle yönettiği Muratpaşa” bu..
Uysal, Muratpaşa’da uyguladığı hayalini Türkiye’ye uyguladığında, bu millet ne ile karşı karşıya kalacak, sanırım anlaşılmıştır..
…
Sokrates derste, “hayal etmenin ve istemenin gücü”nü anlatıyormuş..
“İnsanın isteyip de yapamayacağı hiçbir şey yoktur” demiş..
Öğrencisi Eflatun hemen sormuş;
“Hocam, ben ayı ellerimle tutmak istiyorum, ama bunu bir türlü gerçekleştiremiyorum..”
Sokrates gülmüş;
““İyi de evladım, sen istemesini bilmiyorsun ki..”
…
BİR DAHA OKUYUN
Ümit Uysal’ın “çok çalıştığını” biliyorum..
Ama çalışmanın yanında “vizyon/misyon sahibi” olunması ve neyi hayal etmesi gerektiği gerçeğini de unutmayalım..
…
Şimdi dönün Ümit Uysal’ın iftarda söylediğini bir daha okuyun..
Ve söyleyin;
“Uysal ve temsil ettiği CHP zihniyeti” Türkiye’yi yönetsin mi, yönetmesin mi?
Karar sizin..