Dün yazdığım, “Bugünkü bilim neye hizmet ediyor?” başlıklı yazımı okuyanlardan birçoğu, “kim bu üst akıl, yazmamışsınız” dediler..
Haklılar..
Bugün de, dünyayı parmaklarında oynatan şu “ÜST AKIL” kimmiş-neymiş, ona bakalım..
…
TOPU TOPU İKİ AİLE
Zaman değişir, kişiler (aktörler) değişir, yöntemler değişir, değişebilir..
Ama, “oligarşik aileye mensup baronların kendi benimsedikleri ideolojiyi, yaşam tarzını ve istedikleri dünya düzenini başka ülkelere dayatmak için giriştikleri küresel toplum mühendisliği” asla değişmez..
…
Biliyorsunuz; “ÜST AKIL” kavramı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2014 yılında yaşanan Ayn el Arab (Kobani) olaylarından sonra ortaya atılmıştı..
Erdoğan, DAEŞ terör örgütünün Kobani’ye saldırmasını bahane ederek çıkarılan ve 53 vatandaşımızın ölümüyle sonuçlanan 6-7 Ekim olaylarının Türkiye dışındaki bir güç tarafından planlandığını vurgulamak için bu kelimeyi kullanmıştı..
…
“ÜST AKIL” kavramı, her ne kadar “soyut” bir söylem olarak algılansa da, sadece Türk/İslam coğrafyasındaki son iki asırlık tarihsel süreç incelendiğinde bile bu kelimenin altının aslında sanılandan çok daha dolu olduğunu görebiliriz.
Önce şunu anlayın; ÜST AKIL, “üstün akıl” anlamına gelmiyor..
Buna en basit haliyle, “insanları köleleştirmek için her yolu mübah sayan, uluslararası toplumsal mühendislik faaliyeti yapan ŞEYTANİ AKIL” diyebiliriz..
“Devletler üstü bir oligarşik yapılanma”dır..
Ve topu topu “iki aile”den oluşur;
“Tek Dünya” hayali peşindeki İlluminati ve bu düzenin kurulması için çalışan Rothschild ve Rockefeller hanedanı..
Siyaset, sanayi, ekonomi, ticaret, banka/sermaye, silah, medya vb. unsurlar başta olmak üzere, hayatın her alanında güçlü ve gizli bir örgütlenme sağlamışlardır..
David Rockefeller’in “dünya bankerlerinden oluşan uluslar üstü bir yapı” olarak tarif ettiği ÜST AKIL’ın serveti öylesine büyük ki..
İngiliz yardım kuruluşu Oxfam'ın 2016 tarihli raporuna göre, “dünyanın en zengin yüzde 1'lik bu kesiminin serveti, geri kalan yüzde 99'luk kesimin servetinin toplamına eşit”..
Üstelik bu makas her geçen gün daha da açılıyor..
Gücü gözünüzde canlandırabiliyor musunuz?
…
NASIL ÇALIŞIYORLAR?
Küresel yönetim piramidinin tepesinde bulunan bu seçkin iki aile (yani ÜST AKIL)..
“Paravan” olarak kullandıkları dev bütçeli küresel vakıflar, kredi derecelendirme kuruluşları ve sivil toplum örgütleri yoluyla ve tehditle devlet yöneticilerini, ülke bürokrasisini ve aydınlarını kendi yörüngelerine sokuyorlar..
Bu küresel oligarşi, kurmuş olduğu uluslararası düşünce kuruluşlarında ürettirdiği “ÜST AKLI” strateji haline getiriyor, devlet ya da devletlere dayatıp uygulamaya koydurtuyor..
Eğitim kurumlarını, medya ağını ve lobi faaliyetlerini kullanarak toplumun fikir ve düşüncelerini, yaşam tarzlarını ve en önemlisi de meşru iktidarlarını çeşitli operasyonlar yoluyla değiştiriyor..
Ve..
“Çıkarlarına karşı çıkan, kendi kültür kodlarına dönmek isteyen, milli imkânlarını harekete geçiren bütün ülke yöneticilerini” HEDEF olarak görüyor..
…
Bu finans baronları, 2. Dünya Savaşı’ndan sonra kurulan bütün küresel kurum ve kuruluşları da kontrolleri altına aldılar..
ÜST AKIL, çoğunluğu belli bir ırka mensup gizli/küresel ezoterik seçkinler grubu kurarak bunları amaçları doğrultusunda rahatlıkla kullanıyor..
Ve sadece para, varlık, silah ve siyasetle beslenmiyor; “sanat, spor, kültür ve bilim”le de besleniyor..
…
BİRÇOK KEZ YENDİK
Peki, “ÜST AKIL” yenilmez midir?
Elbette hayır..
Çanakkale’de yenilmiştir, Gezi’de yenilmiştir, 15 Temmuz’da yenilmiştir..
Önemli olan;
Biz bu gücün farkına varıp, gardımızı bu “şeytani aklın” oyunlarına göre almamızdır..
- Bir ve birlik olursak..
- Birlik olacağımız ülkeleri de iyi seçersek..
Bir “küresel güç” de biz olabiliriz..
Bu noktada..
“Köle ya da özgür olma” tercihini siz yapacaksınız artık..