Hepsi ayrı ayrı önemli üç “mesaj” aktaracağım sizlere..
Ben bu “kıssa”lardan “hisse”mi alıyorum..
Sıra sizde..
…
GENÇLİK VE ZAMAN
Ben biliyorum “genç” olmanın ne olduğunu..
Ama sen bilmiyorsun yaşlılığın ne olduğunu..
Bir gün, sen de aynı şeyleri söylüyor olacaksın..
Kayıp gidecek avuçlarından zaman..
Ve bu hikaye böyle anlatılacak..
Bir çok soru sordum karşılaştığım “bilge” adamlara..
Cevaplarını hala bulamadım, hala bulan kimse de yok..
Hayatta hatırlamaya değer günlerin olacak, kahkaha ve gözyaşları ile dolu..
Öylece geçip gidecek yıllar..
Bu yüzden arkadaşım, hadi müzik yapalım birlikte..
Ben eskilerden çalayım, senden yenileri dinlerken..
Zamanla, senin gençlik günlerin biterken birileri olacak “zaman”larını seninle paylaşan..
Sevgi dolu hafta sonu yanınızda olsun..
(Cemal Altan)
…
SUÇLAR VE CEZALAR
Köpekleri tutkala bulayan çocuklar..
Kedilere işkence edip tecavüz eden yaratıklar..
Hayvanları topluca ölüme götüren/gönderen belediyeler..
“Sömürüye, şiddete, istismara, haksızlığa, eşitsizliğe karşı” savaşın birden fazla cephesi olabilir, ama “mücadele tektir”..
Bütün bunlara karşı verilen “haklar mücadelesi”nde, haklar birbiriyle yarışmaz..
Hak sahibi özneler arasında önem sıralaması yoktur..
“Çocuğa tecavüze ya da kadına şiddete karşı dururken, hayvana şiddete ve tecavüze ses çıkarmamak, suçun yöneldiği sujeye göre tepki vermek suçu meşrulaştırmaktır” dedik, anlatamadık..
Şiddetin, tacizin, sömürünün giderek arttığı günümüzde hangi cephede mücadele edersek edelim tavrımız sujelere göre değişmemelidir, o zaman mücadele eksik ve samimiyetsizdir” dedik, duyuramadık..
Suçlu psikolojisi incelenirken, psikopatların hayvan, çocuk ve kadın sıralamasını izlediği tespit edilmiştir..
Seri cinayet işleyen katillerin en meşhurları arasında yer alan isimler (Ted Bundy, Jeffrey Dahmer, Albert DeSalvo vb) çocukluk yıllarından itibaren hayvanlara işkence ederek, öldürerek “idman” yapmıştır..
ABD’de neredeyse düzenli şekilde tekrarlanan “okulu silahla basıp önüne geleni öldürmek” eylemini yapan çocukların önemli bir bölümünün geçmişinde hayvanlara eziyet ettikleri (canlı canlı yakmak, bir başka hayvana öldürtmek, parçalamak) kanıtlanmış bir hadise..
İtalya’da mahkûmlar arasında yürütülen bir araştırmanın sonuçları yayınlandı..
Buna göre; “farklı suçlardan mahkûm olan 537 kişi üzerinde yapılan araştırmada, bu kişilerin yüzde 87’sinin küçük yaştayken hayvanların öldürülmesine ya da kötü muameleye maruz bırakılmasına karıştığı” belirlendi..
Yüzde 64’ünün ise yetişkinlik döneminde hayvanlara eziyet ettiği tespit edildi..
Canilerin, suç eğilimi bulunan bireylerin yolunun “hayvanlara yönelik şiddet”ten geçtiği yıllardır biliniyor..
FBI, 2016 başından itibaren hayvanlara eziyet edenleri de “potansiyel suçlu” veri tabanına “resmen” işlemeye başladı..
Tıpkı kundakçılar gibi, tıpkı cinsel istismarcılar gibi kayıt altına alıyor, takip ediyor..
Bir nevi “sabıka kaydı” oluşturuluyor..
Bu açıklamalar ışığında bakıldığında;
Hayvana şiddetin de TCK kapsamına alınması ve hayvana şiddet uygulayanların da “insana şiddet uygulayanlarla benzer cezalar alması gerektiği, bu cezaların sicillerine işlenmesinin şart olduğu” açık ve nettir..
Toplum güvenliği açısından..
Her şeyden önce hayvana karşı her türlü şiddetin Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması gerekmektedir..
Bu yapılmadan etkin bir hayvan haklarından ve dolayısıyla güvenli bir toplumdan bahsetmemiz de mümkün olamayacaktır..
(Av. M. Alev Ersan - Antalya Barosu Hayvan Hakları Kurulu Başkanı)
…
YERLİ İNSAN ŞART
Yerli İHA..
Yerli SİHA..,
Yerli helikopter..
Yerli tank..
Yerli füze..
Yerli silâh..
Derken, yakında yerli uçak da üreteceğiz..
Tamam da;
Acaba ne zaman "yerli insan" yetiştireceğiz?
(Metin Altan)
…
Bunları iyice bir düşünün derim..
İyi haftasonları diliyorum..