Konyaaltı RM’de ölü bulunan onlarca yavru ve yetişkin köpek..
Alanya’da yine onlarca köpeğin kamyonlara doldurularak “yabancı bir yemek şirketine satılacağı” iddiaları..
Kemer yaylalarına atılıp açlıktan can veren 30 köpek..
Hayvanseverlerin tepkisine ve toplumsal bir hassasiyetin oluşmasına neden oldu..
Ancak, yine birileri “hayvan hassasiyeti” üzerinden siyaset yapmaya kalkıyor..
Bazı hayvanseverler de, “barınak” dedikleri “Sokak Hayvanları Sağlık ve Rehabilitasyon Merkezi”ndeki sorumlu kişiler işten atılırsa, sorun çözülecek sanıyor..
Bunları sırası geldikçe anlatacağım..
Ama bugün, “barınakların en büyük sorunu olan VETERİNERLER”e dair birkaç kelam edip, “bu barınaklar ne yapılırsa düzelir” sorusuna cevap vermek istiyorum..
…
VETERİNER YOK
“Şu anda Antalya’daki (ilçeler dahil) barınaklarda çalışan veterinerler, ‘veterinerlik’ yapmıyor, yapamıyorlar..
Özellikle kırık-çıkıklarda ve kısırlaştırma ameliyatlarında hayvanlara çok acı çektiriyor, tedavilerini gerektiği gibi yapmıyorlar..
Hasta, sakat, ama iyileştirilebilir hayvanı tedavi etmek yerine ‘uyutma (öldürme)’ yolunu seçiyorlar..
Çünkü, mesleki anlamda çok yetersizler..
Yaralanmış, hastalanmış sokak hayvanlarının tedavisini yapacak kertede değiller..”
…
Kim söylüyor bunları?
Antalya’da yıllarca barınakta çalışan ve kendisini de “barınak veterineri olarak yetersiz” sayan bir veteriner söylüyor..
Devam ediyor:
“Tıpkı sağlık sistemindeki uzmanlık alanları gibi, barınaklarda da konularına göre uzman veterinerler olmalı..
Hastanelere giden insanlar nasıl ki, hastalıklarını ilgilendiren doktora gidiyorsa..
Barınaklarda yaralı veya hasta gelen bir hayvanın da, türüne ve hastalığına göre veteriner hekimler olmalı..
Böyle bir şey yok..
Bir röntgen, eğreti bir tedavi, daha çoğununun yaraları bile iyileşmeden gönder sokaklara..
Bilinçli bir tedavi uygulanmadığı için, o köpek sokaklarda ya ölüyor, ya da sürüne sürüne yaşıyor..
Veya tekrar barınağa getirildiğinde, genellikle kafeslerde bir süre tutularak ölmesi bekleniyor ya da uyutuluyor..
…
Barınaklardaki ‘beslenme’ konusu ise tam bir facia..
Sokak hayvanlarına verilen mamalar, besleme kalitesi en düşük olanlar..
Hayvan bunu çaresiz yiyor, karnı doyuyor, ama beslenemiyor..
Bu da hastalıklara karşı bağışıklığını azaltıyor..
…
Veterinerler dışında barınaktaki diğer çalışanlar konusu da apayrı bir sorun..
Büyük bir çoğunluğu hayvan sevgisinden yoksun..
Bu hasta ve yaralı hayvanlara ‘cansız’ muamelesi yapıyorlar..
Onların çektikleri acılar, yaşadıkları açlıklar umurlarında bile değil..
Nitekim, Konyaaltı barınağındaki yuvalarında ölü olarak bulunan köpekler ve günlerce bunun farkına bile varmayan veterinerler ve diğer personel, bunun bir kanıtıdır..”
…
DÜZELTİLEBİLİR
Kendini, “barınak için yeterli görmeyen” bu veterinerin söylediği sözleri hazmettiniz mi?
Şimdi biraz da bana kulak verin..
İyice anlaşıldı ki;
Antalya’daki barınaklara neresinden bakarsanız bakın, hepsi de tam bir facia..
Düzelir mi?
Elbette düzelir..
Hayvanseverlerin baskısı ve Belediye Başkanları’nın sıkı takibi altında şunlar yapılırsa düzelir;
1- Barınaklarda çalışan veya çalışacak bütün veterinerlerin tedavi alanlarına göre uzmanlaşması sağlanmalı veya bu özelliklere sahip veterinerler görevlendirilmeli..
2- Artı bunlar aynı zamanda “iyi birer hayvansever” olmalı..
3- Barınaklarda görev yapan bütün personel kesinlikle “hayvansever” kişilerden seçilmeli..
4- Veterinerler ve personel, hayvanların da birer “CAN” olduğunu bilmeli ve Allah’ın bu sessiz kullarıyla, “kendi çocuklarına bakar gibi” ilgilenmeli..
5- Bir link oluşturularak, barınakların her ayrıntısı 24 saat izlenecek şekilde kameralar yerleştirilmeli ve kesintisiz, herkese açık yayın yapılmalı..
6- Temizliğinden beslenmesine ve muayenesine kadar barınakları her hafta, gönüllü hayvanseverlerin de katılacağı bir komisyon denetlemeli..
7- Hayvanlara kötü muamele edenler olursa, hemen o görevden uzaklaştırılmalı ve barınaklarda bir daha çalıştırılmamalı..
…
ÇARE SİZSİNİZ
Bunları yapmak çok mu zor?
Biraz irade, biraz hayvan sevgisi, biraz hassasiyet ve ilgi yeter..
Başkanlar böylesine “kutsal” bir işi rahatlıkla yapabilecek imkanlara sahipler..
Bunlar yapılmazsa..
Hayvanseverler daha çoook isyan eder, eylem yaparlar..
“Can”larda acı çekmeye, ölmeye, oraya-buraya atılmaya, satılmaya devam eder..
Bunu istemezsiniz, değil mi?