Her ne kadar eskisi kadar yoğun olmasa da tüketicilerimizden kaçak ve klonlanmış cep telefonları şikayetleri gelmeye devam etmektedir. İnsanımızın büyük bir bölümü için cep telefonları olmazsa olmazlarımız arasına çoktan girdi. Evde, işte, okulda her yerde yoğun bir şekilde kullandığımız ve elimizden düşürmediğimiz cep telefonlarımızı alırken hiç kaçak ya da klonlanmış olabileceği aklınıza geldi mi? Çoğunuzun olur mu öyle şey, ben faturalı ve bayisinden telefonu alıyorum nasıl kaçak olur? dediğini duyar gibi oluyorum.
Olur mu sizce? Olur olur hem de bal gibi olur? Maalesef söz konusu ülke Türkiye ise buna olmaz, olamaz demek daha hala mümkün değil. Nasıl oluyor da Türkiye de hala piyasada vitrinlerde, belki de en tanınmış satış mağazalarında kaçak telefonlar bulunabiliyor? Nasıl olur da insanımızın ve ülkemizin zarar görmesi engellenemez? İşin bu boyutu ayrı bir inceleme konusu olup devlet yetkililerinin üzerinde hassasiyetle durmaları ve takibe almaları gereken bir konudur. Bu yazımızda insanımıza bakan yönünü ele alarak hak ve sorumluluklarından bahsetmek istiyorum.
Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamayacağına göre insanımızın önce bilgi, sonra fikir ve sonucunda da mücadele-hak arama gücü ile donatılmış olması gerekir. Ülkeye yasal olmayan yollarla getirilerek piyasaya sunulan cihazlar kaçak cihazlardır. Nasıl ki her insanın bir ismi ve kimlik numarası varsa aynen öyle de GSM telefon cihazına üretim aşamasında IMEI diye adlandırılan Uluslar arası mobil cihaz kimliğini belirten 15 haneli bir numara yüklenmektedir. Bu mobil cihaz kimliğini belirten IMEI her cep telefonu için tektir ve benzersizdir. Her telefonun bataryasının altındaki bölümde ve cihazın ambalajında IMEI numarası bulunur ve telefonun cihazının *#06# tuşlarına basılarak ekrandan okunabilmektedir.
Cihazınızın yasal olup olmadığını Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumunun MCKS (Mobil Cihaz Kayıt Sisteminden) IMEI Sorgulama bölümünden 15 haneli IMEI numarasını sorgulatılarak tespit edilebilir. Ya da cep telefonuna kayıt dışı/klonlanmış cep telefonu mesajı gelmişse yine bu tespit yapılabilir. Telefonunuzun IMEI kayıtları Telekomünikasyon Kurumu kayıtlarında yer almıyorsa cihazınız kayıt dışı ya da kaçak cihaz olarak adlandırılmaktadır.
Satın alınan cihazın kayıt dışı olması durumunda cihazın satın alındığı nokta ile irtibata geçilmesi gerekmektedir. Bu konuda, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın 04.08.2006 tarihli ve 22747 sayılı yazısı ile, bu tür satılan cihazlarda hukuki ayıp unsuru yer aldığından ayıplı mal olarak değerlendirildiği ve tüketicilerin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4 üncü maddesinde düzenlenen seçimlik haklardan faydalanması gerektiği yönünde görüşü bulunmaktadır. Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu (BTİK) 5809 sayılı yasa hükümleri doğrultusunda kayıt dışı cihazlar ile haberleşme yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.
Eski adıyla Telekomünikasyon Kurumu yeni adıyla BTİK tarafından 2005 yılının sonuna doğru Türkiye’de 12 milyon dolayında kaçak cep telefonu olduğu söylenerek 5 TL karşılığında kaçak telefonların kayıt altına alınması işlemi başlatılmıştı. 2005 yılında ki rakamlar baz alındığında kaçak cep telefonu kaçakçılığının ürkütücü boyutu, kaçak telefon rantı pastanın ve tüketicimizin mağduriyetinin büyüklüğü ortaya çıkmaktadır.
Ülkemizde kaçak/kayıt dışı telefonların af niteliğindeki uygulamalarla kayıt altına alınması yani kaçak olmaktan çıkarılmasının da çok iyi sorgulanması gerekir. Bu uygulama ile kaçağa ve kaçakçıya göz mü yumulmaktadır? Bu sorunun cevabının mutlaka bulunması gerekmektedir. Milyonlarca cep telefonu kaçak olarak ülkeye nasıl girebilmektedir? Gümrüklerde ve piyasada yeteli denetim yapılsa, kaçakçılara caydırıcı ağır cezalar verilse, kaçakçılık devam edebilir mi? GSM şirketleri, abonelik işlemlerini yaparken, telefonların kaçak olup olmadığını tespit edemez mi ve tüketicileri baştan uyaramazlar mı? Elbette ki, bunların yapılması halinde kaçak telefon olayının ortadan kalkması mümkündür. Öncelikle tüketici olarak haklarımızı bilmeli ve uyanık olmalıyız.