Türkiye’nin önemli Denizci ülkelerinden biri olmak için gerekli tüm şartlara sahip olmasına rağmen, hala denizcileşmeyi başaramamasının nedeni ülkemizdeki mantalitenin değişmemiş olmasıdır.
Biz hala kendimizi Orta Asya’da çorak bozkırlardaki at koşturan millet olarak görüyoruz.
Atalarımızda denizcilik kökeni yok,örneğin bu Yunanlılarda var ve denizciliği her şeyin önünde tuttukları için sürekli denizciliklerini geliştiriyorlar.
3 tarafı denizlerle çevrili bir ülkemiz olduğunun milletçe farkında değiliz.
Bunu sadece ticari olarak değil, en ufaktan ilkokuldan itibaren çocuklarımıza öğretmeliyiz ve aşımalıyız …
İlkokuldan itibaren denizcilik ve çevre eğitimi müfredata alınmalı ders olarak verilmelidir.
Her şeyin başı eğitim , çocuklarımız öğrencilik hayatlarının ilk yıllarından itibaren denizcilik ve denizcileşme konusunda eğitilmelidir.
Çocuklarımıza sudan korkmamalarını öğretmeliyiz
Bu kapasite ve düşünce gücü bizde var, sadece elimizi uzatmak ve uzattığımız elin havada kalmaması için birilerinin tutması gerekiyor.
Ülkemizde denizciliğin gelişmesi için, Denizcilik eğitimi konusunda önemli değişiklikler yapılarak bu konudaki gelişmiş ülkelerin seviyesine ulaşmamız mümkün olabilir.
Büyük bir genç nüfusu olan Türkiye potansiyelini kullandığı takdirde eksikliklerini kısa sürede tamamlayarak denizci bir ülke olabilir.
Sonuç olarak; “DENİZCİ DOĞULMAZ, OLUNUR”
“Denizciliği Türk’ün büyük ülküsü olarak düşünmeli ve onu az zamanda başarmalıyız” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün bu sözü ile birlikte atılacak yeni aktif adımlarla “DENİZCİ ÜLKE, DENİZCİ MİLLET” hedefine ulaşmak mümkün olacaktır.
Selametle …
İzzet Ünlü
Antalya Denizcileşme Platformu Başkanı