Düşünün ki bir kuruma geliyorsunuz ve kurumun kurumsal kimliği var düşüncesiyle, hareket etme gayretiyle işe girişiyorsunuz ama el attığınız her şey usül ve esaslar çerçevesinden çıkmış, her şey haciz edilmiş. Bırakın kasaya bir TL girmesini aynı icra dosyalarına icra miktarından hariç binlerce TL aktarılmış, bir TL'lik alacağı olan esnaf bile, icra inkar tazminatları ile 5 TL'lik alacak elde etmiş! Velhasıl kontrol tamamen icra ve avukatların eline geçmiş! Muhasebe kayıtlarına el attığınızda, durumun ehemmiyetini gördüğünüzde acı tablo ile yüz yüze kalıyorsunuz. Son dört yıldır ödenmeyen Emekli Sandığı Primleri, SGK, EDAŞ ve milyon TL'yi bulan faizli borç yükü, ve de bu borçların muhasebe kayıtlarında olmaması. Bu hiçbir belediye döneminde olmamış ve bu kadar kurum yok sayılıp hiç edilmemiştir... Ödemelere başlanıldığında da bir gerçeği daha görüyorsunuz ki oda ödendiği halde hala kayıtlarda borçlu gösterilen bir belediye. Çekilen kredilerin aynı gün içerisinde bir icra dosyasına aktarıldığı, kredi çekilerek hem bankaya faiz borçlanmasının hem de icraya faizli ödeme yapılmasının açıklamasını düşünemiyorsunuz. Acı gerçek ki bu da kurum içerisinden hançerlenmiş!
Bütün bu acı tablo karşısında Mali Hizmetler Dairesi Başkanlığı olarak günde 16 saat çalışarak, muhasebe kayıtları kontrol altına alınmış, düzenli ödemeye geçilmiş, icralar ve belediye alacaklarının takibine başlanılmış ve aşağıda yapılanlar gerçekleştirilmiştir. 34 milyon geçmiş 4 aylık taşeron maaşları ve cari ay maaşları ile birlikte düzenli ödenmeye başlanılmış, ödenmeyen tüm resmi borçlar kontrol altına alınarak elektriği kesilen, alacak ve borcunu bilmeyen, çalışanın primlerini dahi sisteme girişini unutan bir mali yapıdan düzenli ödeyen bir kuruma dönüştürülmüştür. Esnaf borçları ile tüm hak ve alacakları haciz altına sokularak kendi kasasına bile nakit akışını sağlayamayan, belediyeye haciz işlemi yapan yüzlerce esnaf ile oturularak, protokol ile imza altına alınmış, alacakları yapılandırılarak ödeme cetveline bağlanmış ve hacizler kaldırılmıştır. Belediye mevcut haciz harici, 2009-2014 yılları esnaf borçları da garameten aylık ödeme cetvellerine bağlanmış esnaf ile belediye kaynaşması sağlanmış, belediyeye mal satmak için teklif istenildiğinde teklif bile göndermeyen esnaftan onlarca fiyat teklifi göndermesi sağlanır hale getirilmiştir. Belediyenin Menderes Türel dönemi ve geçmiş dönemlerle birlikte toplam 7 milyon TL olan gelir alacağı, Akaydın Döneminde kurum alacakları takip edilmediği için 14 bin, mükelleften 63 milyon alacağı için takibe geçilerek hiçbir mükellefin kalbi kırılmadan, yapılandırılarak gelir mekanizması işler hale getirilmiştir. Kurumun kişi ve kurumlardan sayıştay sorgusuna istinaden alacakları takibi yapılmayarak, kurum resmen sayıştay yönü ilede sorumluluk altına sokulmuştur. Bu alacaklar içinde icra yolu ile işlem tesis edilerek kamu kaynağı takip edilir hale getirilmiştir. Velhasıl batık ve prof. doktorasını yapmış güya yaparsa hocalar yapar felsefesinin, belediyeyi soydurmak pahasına bir kurumu nasıl hiç edildiğini görmek içler acısıdır.
Allah Antalya'yı bu zalim ve ideoloji sapkınlarının elinden kurtarmak ve daha çok mahvolmasını istemediği için, emaneti yine ehline yani Menderes Türel'e tekrar hediye etmiştir ve bu gerçekte şuan Türel Başkan'ın çalışmaları ile ortaya çıkmakta ve tekrar Antalya şahlanmaktadır.