Önceki gün Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “İttifakı yaşatmalıyız” çağrısına şaşırdım..
“Millet İttifakı’nda bir çatlak mı var, varsa bu çatlak ittifakın diğer büyük ortağı İyi Parti mi” sorusu geldi aklıma..
Ve ister istemez, İyi Parti’ye yeniden bakma gereği duydum..
…
ÇOK İLGİNÇ BİR PARTİ
Biliyorsunuz artık..
CHP, “Atatürk’ün partisi CHP” olmaktan çıktı..
Son derece “marjinal” bir parti haline geldi..
Yani CHP; “benimsenmiş toplumsal değerleri kabul etmeyen, onun en ucunda yer alan, aykırı” bir parti oldu..
Böylesine marjinalleşmiş bir CHP üzerinden HDP ile yan yana gelmek, aynı istikamete dönmüş olmak, “İyi Parti’nin öz tanımları”nın hepsiyle çelişiyor..
Her ne kadar genel başkanları Meral Akşener, “aaa, CHP gerçekten HDP ile ortak mı davranıyor, vallahi haberim yok” tavrı sergilese de, parti içinden zaman zaman bu duruma itirazlar yüksek sesle söylenmeye başladı..
ABD, PYD’yi terk ediyor..
Bir de, HDP’ye karşı olan bir Kürt Partisi kuruldu..
Bu da, Kılıçdaroğlu’nu telaşlandırdı..
Ve bütün bunlardan etkilenmesinden korktuğu Akşener’e, “aman ittifakı bozmayalım” çağrısı yaptı..
Açıkça Akşener’e, “partine sahip çık, itiraz edenleri sustur” dedi..
…
“Siyasi Partiler Mezarlığı” ve bugün yaşayan partiler, Türkiye siyasetinin şimdiye kadar çok ilginç partiler gördüğünün ispatıdır..
Ama İyi Parti, içlerindeki en ilginç siyasal hareket olarak siyasal tarihimize geçti.
Cem Boyner’in Yeni Demokrasi Hareketi, Cem Uzan’ın Genç Partisi, “Aşkın ve Devrimin Partisi ÖDP” ve daha niceleri..
Hiç birisi İyi Parti kadar amorf (yani göründüğü gibi olmayan, biçimsiz) bir yapı değildi..
Öncelikli olarak yapması gereken şey, “kendisini ve ne olduğunu” bizzat tanımlamaktı..
MHP’den ayrılan bir kadro tarafından kurulması itibariyle kendisini “doğal milliyetçi” ilan eden İyi Parti, “siyasetin neresine oturmak istediğine” bir türlü karar veremedi..
…
TABLOYA BAKIN
İyi Parti’nin manzarası şu;
1- Merkez sağa oynadığını öne sürüyor, ama sık sık, “asıl ülkücü biziz” diyor..
2- Kemalizm’in bayraktarlığını yaptığını söyleyen bir “Türkçü İyi Parti” var.. Ama, oportünist (koşullardan kendi çıkarına yararlanan) siyasetin her türlü yöntemine baş vuran bir İyi Parti çıkıyor karşımıza..
Kısacası İyi Parti’nin pek çok öz tanımı var..
Ama, kendisine ne olarak, “hangi sıfatla hitap edeceğimizi bilemiyoruz” gibi bir sorun da var..
…
Buna karşılık..
Bir de hiç olmadık bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz..
1- Son derece marjinalleşmiş bir CHP üzerinden HDP ile yan yana gelmek..
2- Böylece “HDP ile aynı istikamete dönmüş olmak”..
Bunlar, İyi Parti’nin öz tanımlarının hemen hepsi ile çelişkiye düştüğünü gösteriyor..
“Milliyetçilik” davası güden, hem de yer yer milliyetçiliğin en radikal söylemlerini sahaya süren bir partinin, “PKK ile yedi göbekten akraba çıkması” normal karşılanacak bir durum olamaz..
…
İyi Parti’nin CHP ile ilişkisi bu seviyede devam ettiği sürece..
Bu manzaradan öte başka bir görüntü vermesi mümkün değil..
Çünkü, CHP’yi yönlendiren akıl, “asıl hassas davranılması gereken tarafın HDP olduğunu” ortaya koyuyor..
HDP’nin hassasiyetleri bu sebeple CHP tarafından son derece önemseniyor..
Öyle ki YPG, Atatürk’ün partisi CHP tarafından terörist olarak görülmüyor..
Buna karşılık CHP, İyi Parti’ye “CHP’nin hemen her politikasını kabul edecek küçük ortak” muamelesi yapmaktan çekinmiyor..
İşin en acı yanı ise..
İyi Parti kurmaylarının, bu tavrı haklı çıkartacak hamlelerde bulunması..
…
UYARMASI BENDEN
HDP, CHP ile kurduğu ittifakı İyi Parti’ye nazaran çok daha pahalıya mal etmeyi başardı..
Buna karşın İyi Parti, direkt ortağı CHP’nin hassasiyetlerini ve dengelerini göz önünde bulundurarak “dolaylı ortağı HDP”ye karşı oldukça özenli davranıyor..
Ve partide bu tavrın değişeceğine dair her hangi bir belirti de henüz gözükmüyor..
Yani..
Bu gidişatta, “asıl kaybedeninin İyi Parti ve Türkiye olacağı” muhakkak..
Bu da, “aman ittifakı bozmayalım” çağrısı yapanların umurunda bile değil..
…
İyi Parti’liler, CHP’nin İyi Parti’yi selpak mendil gibi “kullanıp atacağını” asla unutmasın..
Ben uyarıyorum..