10 Mayıs 2010’da Deniz Baykal’ın komplo kaset sonucu istifa etmesi ile CHP istikamet değişikliğine girmiştir. Al acele yapılan 22 Mayıs 2010 seçimi ile proje başkan Kemal Kılıçdaroğlu seçilmiştir. 2010 yılı boyunca referandumda, İsrail krizinde, işçi grevinde, Ergenekon ve balyoz davaları aracılığı ile her fırsatta devletin ve hükümetin karşısında yer aldı. 12 Haziran 2011 tarihinde yapılan Türkiye genel seçimlerine kadar yıkıcı, bölücü ve halkı küçümseyen politikalarına devam etti. Seçim sonucunda hezimete uğramasına rağmen, kendi içinde geçerli olan bahanelerle yenilgiyi geçiştirdiler.
Mart 2012 Suriyeli Mülteciler Türkiye sınırlarını geçerek yardım talebinde bulundular. Komşusu darda iken rahat uyumak olmazdı. İnsani koşullarda mülteci kampları kuruldu ilk gelen 14.700 kişiye.
İlk kamplar Gaziantep ve Hatay’da kuruldu. Durum devlet ve hükümet açısından böyle seyrederken CHP ve HDP’liler katil Esed’i ziyarete gittiler. Esed’i cesaretlendiren ve desteklerini her fırsatta açıklayan CHP’liler, yok yere ölen günahsız çocuk, kadın, yaşlı ve toprağını savunan insanlar hakkında sessiz kaldılar. Türkiye, uçağını düşüren Suriye’ye tepki yerine yanında yer alarak Türkiye’yi suçladılar.
27 Mayıs 1960 ilk askeri darbesi ile benzerlik taşıyan 27 Mayıs 2013 gecesi gezi parkında birkaç ağaç bahane hükümeti devirip devlet yönetimini ele geçirmeye çalışan dış ve iç işbirlikçilere çanak tutmuştur. Bütün Türkiye düşmanlarının yanında yer alarak tarafını belirlemiştir. FETÖ, PKK, ABD, AB, İsrail’in iştahını kabartan gezi ayaklanmasında maalesef CHP başrol oynama ihtiyacı duymuştur. Ne hikmetse sözcülüğünü meşhur HDP\PKK’lı Sırrı Süreyya Önder’in yaptığı provakasyonu tamamen sahiplenmiştir.
Eylül 2013 ODTÜ arazisinden geçecek bir yol projesi ne kadar problem olabilir memleket için. Fırsatın iyisi kötüsü olmaz mantığı ile verilecek hizmet engellensin provakasyonları alevlendi. Üniversite karıştı CHP yine aynı yerde yani hükümet ve hizmet karşıtı.
FETÖ’nün 17-25 Aralık kumpasını en çok CHP destekledi. Sebebini öğrenmeden sonuca gittiler. Yargısız infazlar başladı Hükümeti linç kampanyasına dönüştü.
Gezi ayaklanmasında provakasyoncu çocuklardan biri yaralanmış ve Mart 2014’de ölümü gerçekleşmişti. 40 yıldır bunca vatan evladının canını vatan uğruna kaybetmesine çıtı çıkmayan CHP, bu çocuk için kıyamet kopmuş gibi feryat etmesi aynı şeyi düşündürdü. CHP yine devlete muhalefetti.
10 Agustos 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi. CHP+MHP+FETÖ’nün adayı Eklemeddin İhsanoğlu AK Parti adayı Recep Tayyip Erdoğan.
Kampanya süresince yapılmayan çamurluk kalmadı. Sayın Cumhurbaşkanımızın aile fertlerini, kendisini, partilileri hedef alan hakaret ve iftiraların biri gitti biri geldi. Sonuç yine aynı hezimet Recep Tayyip Erdoğan kazandı. CHP’nin açıklaması ‘biz kaybetmedik, vatandaş koyun biz ne yapalım’
Suriye’nin tamamı ateş hattı. Ülke yangın yeri iken CHP’nin tek derdi KOBANİ idi. Meğerse orada PKK uzantısı yağlı Türkiye düşmanları yaşıyormuş. Yaşadık öğrendik. 2014 sonlarına doğru artık CHP’nin FETÖ flörtü aleni yaşanmaya başlandı. Bir türlü aşılamayan milli iradenin gücünü farklı koalisyonlar ve işbirlikleriyle devirme manevraları başladı. 7 haziran seçimlerinden sonra HDP’lilerle birlikte olduklarını ve blok oy sahibi olduklarını iddia eden CHP milletvekilleri birlikte nasıl salladık açıklamalarını yaptı. CHP’den güç alan HDP PKK’ya sinyal çaktı ve memleketi bölme çalışmalarına başladılar. Özerklik açıklamaları, hendekler, canlı bombalar, patlayan araçlar ve memleket kan gölüne döndü.
1 Kasım seçimleri ile bir kere daha şamarı yiyen CHP, HDP, PKK, FETÖ ve benzerleri artık yıkılmayan ve durdurulamayan bu gidişatı dünya platformunda aleni bir şekilde kötüleme kampanyasına başladı. Rus uçağının vurulması ekmeklerine yağ sürdü. Meğerse FETÖ’nün hain köpekleri pusuda bu tuzağı kurmuş. Hava sahası ihlali sebebiyle düşürülen ve yaşanmaması gereken olay bütün gündemi ters çevirdi. Yıllardır dostumuz Rusya, birden düşman oluverdi. Meğerse ABD köpeği FETÖ burada iyi giden Türk Rus ilişkisini bozup ABD hakimiyetine bir basamak daha eklemiş. FETÖ’nün ve PKK’nın suyuna giden CHP tamamen kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ihanet etmektedir.
15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişimine kadar FETÖ’ye sonsuz destek veren CHP darbeden sonra desteğini YPG’ye çevirmiştir. Umarım bir gün CHP’de değişim olur ve tekrar ilk kurulduğu günlerdeki ilkelerine döner. Hizmet etme kaygısı olan bir parti haline dönüşür. Bugün ki haliyle ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk CHP’yi görse kapatır.