AVM içindeki süpermarketler
Ayrık nizam müstakil bina şartının tek istisnası alışveriş merkezleri içinde bulunan 1000 m2 ve üstü alana sahip hipermarket, süpermarket, grossmarket ve megamarket gibi adlarla açılan işyerleri bünyesinde yer alan fırınlardır. Bu gibi yerlerde ayrık nizamda müstakil bina şartı aranmamaktadır. Ancak madem bir ekmek fırını müstakil binada ve diğer binalardan ayrık olmalıdır aksi halde kamu sağlığı ve güvenliği tehlikeye girmektedir, devasa bir alışveriş merkezinde yer alan büyük bir süpermarket için bu tehlike hayli hayli vardır. Bir sokaktan geçmesi mümkün olmayan sayıda insan büyük süpermarketlerden geçmektedir ve bir binanın bitişinde bulunabilecek insandan çok daha fazlası alışveriş merkezlerinde her gün vakit geçirmektedir.
Sonuç olarak bir süpermarkette yer alan ekmek fırını, çalışanlara, müşterilere ne de bitişik olduğu mekana zarar vermiyor iken bir cadde veya sokakta bulunan bir ekmek fırınının yan binaya veya onun sakinlerine vereceği zarar nedir? Ayrıca böyle bir zarar ortaya çıksa zaten ilgili işyerinden gereken tedbirleri alması istenilir yoksa işyeri kapatılır. O halde ayrık nizam ve müstakil bina olma şartının koruduğu kamu yararı nedir?
Yapı ruhsatı ve Yapı Kullanma İzin Belgesi
Yönetmelik “Geçici Madde 3- (Ek: 10/11/2014-2014/7002 K.) Bu maddenin yayımı tarihinden önce yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesi özel yapı şekline uygun olarak düzenlenen ve bu haliyle tapu kütüğüne tescil edilen yapılarda açılacak fırınlarda ayrık nizamda müstakil bina şartı aranmaz ..” demektedir. Mevzuat kazanılmış hakları ve özel yapı şekline uygun olarak yapılmış yapıları korumak istemiştir. Aslında bu cümle de ayrık nizam ve müstakil bina olma şartının anlamsızlığını ortaya koyar. Zira kamu güvenliği ve sağlığı söz konusu ise kazanılmış haktan bahsedilemez. Örnek olarak bir bina yangın emniyeti bakımından gerekli şartları taşısa ve ruhsat aldıktan sonra yeni bir şart daha yangın emniyeti bakımından getirilse bina malikleri kazanılmış hakkımız var bu şarta uymak zorunda değiliz diyemezler. İnsan hayatı karşısında kazanılmış hak kavramı işletilemez. Burada da madem kamu sağlığı ve güvenliği için gereklidir herhangi bir istisna öngörülmemelidir.
Yapı Kayıt Belgesi
Yönetmelik Geçici 7. maddesinde “(Ek:RG-9/6/2020-31150-C.K-2626/15 md.) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte ticari amaca yönelik verilen yapı kayıt belgesine sahip yapılarda açılmak istenen iş yerleri, faaliyet konusu itibarıyla ruhsatlandırma için gerekli olan can ve mal güvenliği ile ilgili bu Yönetmeliğin ve ilgili diğer mevzuatın amir hükümlerinde belirtilen şartları taşıması halinde ... yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın ruhsatlandırılır” denilmektedir. Burada da aslında yapılacak iş bakımından gerçekten zorunlu şartların aranması gerektiği üstünde durulmaktadır. Yapı kayıt belgesi de olsa ekmek fırını olmaya müsait olmayan bir yapıya ruhsat verilemez. Ancak yapı kayıt belgesi olan bir yer yapı kullanma izin belgesi aranmaksızın ruhsatlandırılabilir. Bu cümleyi idareler 250 m2, ayrık nizam, müstakil bina şartlarının yine de aranacağı şeklinde değerlendirmektedirler. Yani yapı kayıt belgeniz bile olsa 250 m2 en az ve ayrık nizam müstakil bina olma şartlarını sağlamak zorundasınız. Yapı kayıt belgesi yalnızca yapı kullanma izin belgesinin yerine geçmektedir.
Sonuç
Sonuç olarak simit ve unlu mamuller ruhsatı almanın kolay olduğu ve bu nitelikte üretim yapan birçok işyerinin bulunduğu göz önüne alındığında yapılan hamura simit şeklini verdiğinizde sorun çıkmamasına rağmen ekmek şeklini verdiğinizde sorun çıkmasının sebepleri anlaşılamamaktadır. Bir fırın zaten simit çıkarmak için yakılıyor ve bu işyerinde un işlenerek hamur yapılıyor ise ekmek denen ürünü diğerlerinden ayırmanın sebebi nedir? Bunun tek açıklaması büyük üreticilerin korunmasıdır. 250 m2, ayrık nizam müstakil bina düzenlemelerinin yasal dayanağı yoktur kriterler objektif değildir aynı fiili durumda olanlara farklı kriterler getirilerek mülkiyet hakkı kısıtlanmaktadır. Dolayısıyla bu konuda açılacak bir davanın başarı ile sonuçlanması kuvvetle muhtemeldir.